Kar, kış, kıyamet.
Hava puslu, isli, moral bozucu ülkenin siyaseti ve siyasetçisi gibi!
Hava durumunu merak eder gibi siyaset ve siyasetçi de bugünlerde son derece merak konusu.
Yüzde 10’la başlayan siyaset muhabbeti artık ülkenin genelini ilgilendiriyor. Seçime endeksli siyaset tam anlamıyla ısınmasa da soğuk kış günlerinde dar alanda ısınma hareketlerine başladı. Bütün partilerde hareket var ancak AK Parti ve HDP’deki hareketlilik bir başka.
CHP’de ise karşılıklı göz kırpmalar var.
Herkes birbirini kolluyor
Topyekûn Genel merkez kollanıyor.
Acabalar zirve yapmış durumda.
**
AK Parti Diyarbakır il başkanlığı için temayül yoklaması yapıldı. Çok sayıda kişi il başkanı olabilmek için kendini temayüle dâhil etmiş. Cep telefonlarımıza gelen mesajlardan da sayının fazlalığını görüyoruz.
‘Temayül yoklamasında gösterdiğiniz ilgi, verdiğiniz destek için teşekkür ediyoruz’ ibareleri çok sayıda mesaj aldık. Mesajlar sadece üyeye, delegeye gitmiyor. Toplu olduğu için bizde alıyoruz her ne kadar teveccühümüz, desteğimiz olmasa da aday adaylarına.
İl başkanlığı için bu kadar yoğun başvuru var ise, Milletvekili aday adaylığı için rakamı siz düşünün. 100-150 arası isim dolaşıyor sadece Diyarbakır’da.
Hizmet! Aşkı ile yoğunlaşmış çok sayıda kişinin Milletvekili olma gayesi ve sevdasını HDP’nin parti kimliği ile seçimlere girme kararına ‘paralel’ gündem olduğu bir gerçek.
**
Aynı gündem CHP içinde geçerli
AK Partililer böyle bir durumda, yani HDP’nin barajı aşamaması halinde tabloyu 11-0 olarak görüyor.
Aday adaylığı ataklığı da bu inançtan dolayı!
CHP’de kendini aday adayı olarak düşünenler ise;
1 veya 2 Milletvekili düşer hesabı içinde.
**
Peki, HDP hiç olmazsa ne olur?
Bunun hesabını yapan yok.
Kızılca kıyametin kopacağı zamana doğru yelken açtığımızın ya farkında değiller ya da ‘Bizden sonrası tufan’ gibi düşünüyorlar. Kabul edilmesi mümkün olmayan bir seçim sistemi ile temsilde adaletin yok sayıldığı bir sistemle yol yüründüğü için değil mi bütün bu sorunlar.
200-250 bin oyla, sistemin yarattığı avantajla 11 Milletvekili almak mümkün. Mümkün de, geriye kalan 500 bin kişinin temsiliyeti ne olacak?
Hatip Dicle’nin aldığı oyların başkası tarafından temsiliyeti ne kadar geçerliyse, bu durumda bunun benzeridir.
Hangi koşulda olursa olsun bir milletvekiline denk gelen oyun alınması meselesini bunun dışında tutuyorum. Yeterlidir, temsile hakkı vardır. HDP’nin barajı geçmesi ya da geçmemesi durumunda da yeterli oyla seçilmişlere çok fazla söylenecek bir sözümüz olmaz. Ancak, o oylara göz konuluyorsa, bunun adı onursuzluk olur.
Hava hala puslu, isli
Siyaset ve siyasetçi bu havada kendine yol arıyor.