Mersin mitingi Cumhuriyet Halk Partisi için bence bir milad, aynı zamanda Türkiye için de bir milad. Birileri durumu rakamsal küçültmeye gitse de gerçeklerin üstü örtülmüyor. Mersin’deki buluşma, rakamsal övünç kaynağı olmaktan çok, verdiği mesaj niteliği açısından son derece önemli.
Ötekileştiren, yoksullaştıran, yok sayan iktidarın gidişiyle ilgili ayak seslerinin yükseltilmesi son derece önemli. Mersin mitinginin çok önemli olduğuna bu nedenle vurgu yapıyoruz. Sadece CHP’nin mitingi olarak değerlendirmiyoruz, tüm muhalif güçlerin, dostların da içinde olduğu bir toplanma, buluşma olarak görüyor ve değerlendiriyoruz.
Ayak sesi bir değil, çoklu bir buluşma söz konusu. İktidar ve yandaşlarının rakamsal küçültme konusundaki çabası da bu nedenle zaten. Newroz buluşmalarındaki kalabalık sayısının telaffuzunda da aynı yöntem söz konusuydu. Kimsenin aklına gelmeyen bir rakam telaffuz edilir, tartışmayı bu noktaya çekerlerdi.
Mersin mitingi içinde rakamsal bir tartışma başlatıp, mitingden verilmek istenen mesajın önüne set çekmeye çalışıyorlar.
Faydası yok.
Kayış koptu.
Harç bitti amele paydos!
*
Bu genel durumumuz, bir de özelimiz var.
Diyarbakır’ın kayyumla imtihanı meselesi; çok maaşlı, bol kazançlı bir yönetim şekli, vur-kaç yöntemli bürokrat devşirilmesi meselesine değinmemek olmuyor. Birkaç gün önceki yazılarımda da açıkça vurgular yapmıştım, bol miktarda özel kalem müdürü kadrolarının yaratıldığı bir kent haline getirilmiş olmasını bir kez daha gündeme getirmiştim. Kentte 2-3 üniversite mezunu gençler boş gezerken, torpillileri getirtip özel kalem müdürü kadrosuyla donatıp yolluyorlar.
Seçilmiş iradenin yok sayılarak yerine monte edilen atamalı bürokratların bu kadar pervasızca iş yapmasına tepki gösteren Diyarbakırlıların fazla da yapacağı bir şey yok, çünkü yapılanların tamamı iktidarın onayı ile gerçekleşiyor.
Şimdilik not ediyoruz.
Ben inanıyorum ki, Diyarbakır Belediyelerinde şu ana kadar yapılanların, uygulamaların tamamı adliye koridorlarına düşecek nitelikte.
‘Ben yaptım, oldu’ demekle ne devlet yönetilir, ne de devletin kurumları.
Liyakatsızlığın rehber edinildiği bu dönemin sona ereceğine olan inancımız, umudumuz giderek büyüyor.
Bence de; Harç bitti amele paydos!