Duruşma salonunun kapısına asılan 4 sayfalık yazı, boşanmak üzere mahkemeye gelen çiftlerin ilgisini çekerken, yazının asılmasının ardından boşanma davalarını çeken çitin de olduğu belirtildi.
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde görev yaparken, geçen yıl Diyarbakır 1'inci Aile Mahkemesi Hakimliği'ne atanan Gökçe Küçükakça Öpöz, göreve başladıktan sonra kentteki boşanma davalarının istatistiğini çıkardı. Diyarbakır'da, 2016 yılında yaklaşık 2 bin 600, 2017 yılının Kasım ayına kadar ise 2 bin 900'e yakın boşanma davası açıldığını belirleyen Öpöz, boşanma oranlarının gittikçe artması nedeniyle örnek bir çalışma başlattı. Boşanmak üzere olan çiftlere yönelik 4 sayfalık yazı hazırlayan Öpöz, mahkemeye başvuran çiftlerin son kez düşünmeleri için yazıyı duruşma salonunun kapısına astırdı. 'Mutlu bir evliliğin kuralları ve boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri' başlıklı yazıyı aile mahkemeleri duruşma salonunun kapısına astıran Öpöz, boşanma davası için mahkemeye gelen çiftlerin duruşmaya girmeden önce bu yazıyı okumasını istedi. Duruşma salonunun kapısına asılan yazı, boşanmak üzere mahkemeye gelen çiftlerin ilgisini çekerken, yazının asılmasının ardından bazı çiftlerin boşanma davalarını geri çektiği belirtildi.
'HAKLI OLMAK YERİNE MUTLU OLMAYI SEÇ'
Hakim Öpöz'ün duruşma salonunun kapısına astırdığı yazıda, mutlu evliliğin bir şans değil; çaba, emek, sabır, özveri, uzlaşma ve önemsemenin ürünü olduğu belirtilerek, şöyle denildi: "Mutlu ve iyi evliliğin sırrı bir ilaç terkibi gibi karışık olabilir, ancak mutlu evliliğin bazı evrensel sırları vardır. Sağlıklı ve mutlu bir evliliği gerçekleştirebilmek için sevgi, saygı, güven temel koşullardır. Karşındakini olduğu gibi kabullen ve değiştirmeye çalışma. Suçlamak yerine sorumluluk al. Haklı olmak yerine mutlu olmayı seç. Koşulsuz sev ve kabullen. Değişim için karşılık bekleme. Her şeye rağmen her evlilikte anlaşmazlıklar, fikir ayrılıkları, tartışmalar olabilir, önemli olan bunları dozunda tutup insani bir şekilde sorunları halledebilmektir."
HAKİMDEN MUTLU EVLİLİĞİN SIRLARI
Yazısında mutlu evliliğin '10 altın kuralı'nı sıralayan Öpöz, şunları kaydetti:
"Bankada bir hesap açtığınızı düşünün. Bu hesaba ne kadar mutlu an yatırırsanız ilişkiniz o kadar mutlu ve uzun ömürlü olur. Amacınız, hesabınızı mutlulukla doldurmak olmalı. Birbirinize olan ilgisizliğiniz nedenini bulun. Sevgiliyken, yaptıklarınızı tekrarlayın. Çiftler, evlenince, toplumun yüklediği roller doğrultusunda evlilik sürecinde sevgililiği birbirlerine yakıştırmazlar. Böylece kısa süre önce sevgiliyken, yaşadıkları güzel paylaşımları evliliklerine taşıyamazlar. Hatta flörtü, evliliğin doğal süreci olarak görmeme eğilimi hakim olur. İnsanları değiştiren evlilik değil, evliliğe bakış şekilleridir. Evlilikle birlikte sevgiliyken, yaptıkları davranımlardan uzak duran çiftler, zaman içinde hayatın sunduğu monotonluğu yaşarlar. Sevgiliyken, yapılan küçük paylaşımların devam etmesi, ilişkiyi ateşler. Tutkuların devam ettiğini görmek, kişileri birbirine bağlar. Eşinizin fikirlerine ve hayallerine değer verin. Evliliğinizi monotonluktan kurtarmak için yenilikler yapın. Kaliteli zaman geçirmek için olanaklar yaratın. Ona beklenmedik sürprizler yapın. Özel bir gün olmazsa dahi ona küçük bir hediye alın. Ortak zevklerinize uygun paylaşımlar yaratın. İlgi çekmek için ilişkinize gizem katın. Narsistik gereksinimlerinizi karşılayın. Kendisini sevin ve beğenin. Eşinizi fark edin. Onun saçını boyadığını, zayıfladığını, sizin için küçücük de olsa özel bir şeyi görün ve takdir edin. Öfkelendiğinizde, asla şiddete başvurmayın. Mola verin, ortamı tek edin, duş alın ve uyuyun. Müzik dinleyin. Kavganızın dozajının yükseldiği anda nefes alıp, vererek, gevşeyin. Çatışmalarınızı yıkıcı değil, yapıcı olarak ele alın."
Yazısında boşanmanın çocuk üzerindeki etkilerine de değinen Öpöz, "Boşanma, psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan çok ciddi değişikliklere neden olmaktadır. Ebeveynleri boşanan çocukların, boşanma sonrasında kısa ve uzun dönem içinde birçok olumsuz sonuçlara maruz kaldıkları gösterilmiştir. Boşanmanın uzun süreli etkileri araştırıldığında, çocukluk dönemlerinde ebeveynlerinin boşanmasına şahit olan çocukların, yetişkinlik yaşantıları boyunca daha çok sorun yaşadıkları hatta kendi evliliklerinin de daha yüksek oranda boşanmayla sonuçlandığı bildirilmektedir. Bulgular, boşanmanın ebeveyn- çocuk ilişkilerinde bozulma, duygusal desteği kaybetme, ekonomik zorluklar gibi birçok stresli yaşam olayına neden olduğunu göstermektedir" dedi. (DHA)