Yapılan açıklamada, barışa bir söz tanınması için Baluken’e verilen cezanın kaldırılması gerektiği belirtildi
HAK İNSİYATİFİ Diyarbakır Şubesi, HDP’li İdris Baluken’e verilen ceza ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan yazılı açıklamada şu hususlara dikkat çekildi; “Bilindiği üzere, 15 Temmuz Darbe Girişimi gerekçe gösterilerek ilan edilen OHAL ile beraber, siyasi ve sivil yaşam büyük zorluklarla karşı karşıya kalmış, Kürt Siyasal Hareketi başta olmak üzere çeşitli muhalefet organlarına yargı ve yürütme eliyle ayar verilmek istenmiştir. Bu doğrultuda her seferinde utançla anılan DEP mensubu milletvekillerinin 90’lı yıllarda gözaltına alınmaları görüntülerini aratmayan operasyonlarla birçok vekil gözaltına alınmıştır. Biri eş genel başkan olan HDP’li 9 milletvekili bir yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunurken yine biri eş genel başkan olan 5 vekilin de bu süreçte vekilliği düşürülmüştür.
OHAL ile birlikte keyfiyet arttı
İdris Baluken gibi tutuklu bulunan ve vekilliği düşürülen çoğu HDP’linin haklarındaki iddianamelerde yer alan suçlamalara bakıldığında, eylemlerin kürsü dokunulmazlığı, mensubu oldukları siyasi partinin legal eylemleri ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında olan eylemler oldukları görülmektedir. Bu eylemlerin neredeyse tamamı sıradan kişiler için dahi ifade özgürlüğü kapsamında iken, milletvekillerinin ifade özgürlüğü ve kürsü dokunulmazlığının daha geniş çerçevede kullanılması özgürce siyaset yapabilmenin şartıdır. Ancak OHAL ile birlikte ifade özgürlüğünün üzerinde genel olarak bir baskı olmakla birlikte, özellikle HDP mensubu milletvekilleri için bu hak daha da sınırlandırılmış, seçime katılanların beş ila altı milyon oyunu alarak toplumun ciddi bir kesiminin teveccüh gösterdiği kişilere yargı eliyle edilmek istenen tedip, ilgili tüm seçmenleri cezalandırmaya dönüşmüştür.
Baluken Dolmabahçe heyetinde yer alıyordu
Çözüm sürecinde yaşanan türlü aksaklıklar ile yöntem hatasına birçok yapı ve kuruluş gibi dikkat çektiğimiz sayısız açıklamamıza rağmen alınmayan tedbirler ve gösterilemeyen sağduyu toplumu yeniden bir savaşla karşı karşıya bırakmış, barışa dair ümitleri zedelemişti. Genelde Türkiye toplumunun ve özelde Kürt toplumunu yıllardır özlemini çektiği barış için yürütülen çözüm sürecinde İmralı heyetinde yer alan ve Dolmabahçe Mutabakatı’nın ilanında bulunan bir vekilin, bugün sırf konuşmaları sebebiyle böyle bir cezaya çarptırılması, Kürt meselesinde yaşanan gerilemenin geldiği noktayı göstermesi bakımından da üzüntü vericidir.
Barışa bir şans verilmeli
OHAL ve bağlı uygulamaların toplumun ciddi bir kesiminin birçok yönden gelişmesinin önünde en önemli engel teşkil ettiği fark edilmeli ve sonlandırılmalıdır. Bu bağlamda barışa tekrar bir söz tanınmasına bir adım olması vesilesi ile milletvekilliği görevini yerine getirirken bu kapsamda icra ettiği eylemler nedeniyle gözaltında olan vekiller serbest bırakılmalı, haklarındaki yargılamalar adil bir şekilde yürütülerek barış ruhuna uygun kararlar tesis edilmelidir” ifadelerine yer verildi.