İbn-i Hazm
“Anlamak kalbin işi, öğrenmek ise beynin.”
Kütüphaneden merakla ve bir o kadar heyecanla aldığım kitaplardan biriydi; Güvercin Gerdanlığı.
Bazı kitaplar seni dinler, seninle konuşur, sana cevap verir, yol gösterir ve dahi seninle birlikte sükuta gark olur. Anlayarak okumak bambaşka bir efor ister bizden. Nedeni mi, çünkü bazıları bildiğini okur, bazıları da okuduğunu bilir. İkisi arasındaki ince çizgide keşfe çıkmaya gayretli olanlar, eli mahkumkapasite sınırlarını zorlamış demektir. Limana ulaşanlar ise anlamanın menbaına varmış olmakla kanımca en şanslı olanlar.
994 yılında Kurtuba’da dünyaya gelen İbn-i Hazm, 11. yüzyılda Endülüs’te yetişmiş bir hukukçu, sosyalbilimci, ilahiyatçı, filozof, şair ve edebiyatçı vasıflarıyla tanınmıştır. İbn-i Hazm, Güvercin Gerdanlığı adlı eserinde aşkı 30 madde ile çok boyutlu ele almış ve okuyucunun dimağında farklı bir tat bırakmayı başarmıştır.Her bir bölümünde, aşkın kaynakları ve belirtileri işlenirken bir kısmında sır, itaat, haya, ayrılık ve ölüm gibi temalarda ele alınmış.Bunlardan birine değinecek olursak, İbn-i Hazmhayanın önemine “her dinin kendine özgü bir anlayışı vardır; İslam’ın ahlak anlayışı da hayadır.” sözleriyle dikkat çekmiştir.
İslam Edebiyatında önemli bir yeri olan Güvercin Gerdanlığı, “güvercinin boynundaki tüy” ve “boyuna geçen ve ölünceye kadar çıkmayan aşk zinciri” anlamlarına gelmektedir.
Aşkın bir çok dili olduğu söylenir. İki ruh arasında mesafelerin olmadığı, aklın ermediği bir çok kelam geçer; yürek ülkesinde… İbn-i Hazm eserinde bu durum için “eğer yürekler yolculuğa çıkabilseydi kalbim, sana doğru hızla uçardı” diyor. Onun duyanı, anlayanı olmasa da anlaşılmaz olduğunu söylemek büyük bir haksızlık olur.
Farklı bir boyut, farklı bir merhaleden geçer ruh… Bazen yanar kül olur, bazen de üşür zemheride… Sonuç ise inanan bir kalp için, ince bir sızı içinde yarayı ilahi buyruklarla sarıp sarmalamak; Muktedir’in şifa olacağına kanaatle.
İbn-i Hazm, “Kişi kendisine benzeyende sükunet bulur” ve “her cins kendi benzerinin yanında rahat ve emniyetli hisseder” cümlelerindeaslında ruhların benzerlik göstermesi halinde tüm endişelerin, kargaşaların birden bire durulma, dinginleşme aşamasına geçtiğine vurgu yapmakta.“Birbirine yakınlık duygusal bir iştir ve apaçık etkileri vardır. Karşıtların birbirini ittiğini, benzerlerin birbirini çektiğini bilmeyen yoktur. Niçin aynı durum ruhlar için söz konusu olmasın? Ruhlar alemi saf ve temiz bir alemdir. Özü ahenklibir şekilde yüceliğe dayanır. Aşk bizzat ruhta oluşan bir şeydir”diyerek de ruhların birbiriyleduygusal bir bağı olduğuna dikkat çekmekte.
Bu ruhlarda birbirinden uzaklaşma ya da ayrılık durumlarını ise “ayrılık, ölümün kardeşidir” sözleriyle ölümle eş değer tutuyor İbn-i Hazm. Hatta “soylu, onurlu, müşfik, sevgi dolu, sözünde duran, vefalı birinin gözünde ayrılıktan daha büyük veya ona denk olabilecek bir mutsuzluk yoktur, çünkü kader silsilesini olanca ağırlığıyla onun üzerine indirmiştir” diye ekliyor.
Eserde sevgi üç ayrı başlık altında incelenmiş. Bunlar sırasıyla; Tabii Sevgi, Ruhani Sevgi ve İlahi Sevgidir. İbn-i Hazm aşkı şöyle tanımlıyor;“aşk, ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının birleşmesidir.Her şekil kesinlikle kendine uygun olan şekli çağırır, onu arar bulur. Her şey misli mislinedir.”
Tasavvufi bir analiz diyebileceğimiz bir tabir ile, şiirlerin ve çeşitli alıntı tarzı hikayelerinin üslup adına akıcı ve duru tarzda oluşu sohbet havası katıyor. Ayrıca Güvercin Gerdanlığı, İspanyolca, İngilizce, Almanca, İtalyanca, Rusça, Fransızca, Japonca, Felemenkçe ve Kazakça’yadillerine de çevrilerek dünyanın her yerindeki okuyucuya ulaşmayı başarmıştır.Eserde; ayet, hadis, dönemin sosyal ve siyasi olayları, kişilerin psikolojik ve sosyolojik analizlerineyer verilmiş. Sayfalarda biraz daha ilerlediğimizde İbn-i Hazm’ıno dönemin Endülüs’ünden kesitler sunduğunu da görmekteyiz.
Üzerinden bir milenyum geçmiş olmasına rağmen güncelliğinden pek bir şey kaybetmemesiyle dikkat çeken bu eserin ilginizi çekeceğini düşünüyor ve iyi okumalar diliyorum.
Güvercin Gerdanlığı / İnsan Yayınları / 300 sayfa
Ceylan Alkan