Sosyal medyada dolaşırken Ali paşa mahallesinde yeni yapılan ‘Çakma’ Diyarbakır evinin satış ilanını gördüm. Fiyatı 750 bin TL olarak belirlenmiş. Hasırlı mahallesinde yapılan evlerin fiyatlarının da 750 ila 1 milyon arasında olacağı söyleniyor. Milletin elinden 50-100’e kapmışlardı. Yıkılanları da küçük rakamlarla geçiştirmişlerdi.
İyi para, iyi rant, güzel Pazar.
Daha önce o bölgelerde oturanların akıllarının köşesinden dahi geçmeyecek rakamlar. Sadece onların değil, bizlerinde akıl sınırlarımızın içinde olmadı hiç Sur içindeki evlerin rakamları.
Anlayacağınız sur içi, çakma evler, çakma dükkanlar turizm pazarının rant kapısı oldu-bitti.
**
Milli Eğitim Bakanlığının Diyarbakır Müdürlüğü, o çirkin kitap paylaşımını geri çekip, bu konu ile ilgili hazırladığı raporu onlara göndermiş.
Bakalım ne olacak?
Dikkat ettiniz mi?
Ortada fail yok, sorumlu yok, özür dileyen yok.
Bunlar Devlet erkini oldu-bittiye getirdikleri gibi, yurttaşı da oldu-bittiye getiriyor.
Ortada sürekli hile, desise var!
Yutturup götürme politikası.
‘Evet, bu yanlıştı, bilerek ya da sehven. Sonrada farkına vardık, muhataplarından, toplumdan, bu kentin insanlarından, değerlerinden özür diliyoruz’ gibi bir yaklaşım yok.
Ayrıca nezaketsizlik de söz konusu.
**
Kura ile şeffaf alımlar yapılacağı açıklandı.
Büyükşehir Belediyesinin açtığı 423 kişilik personel alımı başvuruları konusunda da şikâyetler gelmeye başladı.
Başvuru şartlarının adrese teslim yapıldığı konusu, bir de şartların işe alınacaklara göre önceden belirlendiği söyleniyor.
Biz söylemiyoruz, işe girme gayreti içinde olan söylüyor.
Güven sarsılınca böyle oluyor.
Doğru bir iş yaptığınızda da inandıramıyorsunuz insanları.
Hep söylüyoruz ya; hayat referansının geçmişi, sağlamlığı önemli.
**
Vurulma anlarını tespit edemez olduk.
Yine ‘uykudayken vurulduk ey halkım’.
Onlar vurgun yapıyor biz vurgun yiyoruz.
Döviz uçtu
Sabah duyduk
Merkez Bankası Başkanı uçtu
Sabah duyduk
İstanbul sözleşmesi uçtu
Sabah duyduk
Vurgun yiyenin
Baskın basanın
Bütün işler gece bitecek gibi görünüyor.
Korkulu sabahlara uyanacağız.
‘Gündüzün şerri gecenin hayrından iyidir’
Derdi büyüklerimiz.
Hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar var sanırım.