Makyavelizm’i, kısaca "Başarıya giden her yol mubahtır" anlayışı olarak değerlendirebiliriz. Günümüzde hemen hemen her sektörde ahlaka karşı menfaati öncelikli gören yaklaşımlar çokça ön plana çıkmıştır. Bu düşünce biçimi, narsist ya da psikopatik kişilik özellikleri ile de bir araya gelince maalesef son dönemin ünlü ama genelde sıkıntılı kişiliklerini meydana getiriyor. İnsanların ünlü olma isteği, güç kudret sahibi, para kazanma hırsı ile bir araya gelince Makyavelist kişilerin sayısı da gittikçe artmaktadır.
Normalde Makyavelizm, devlet yönetiminde siyasi ahlaktan uzak bir yönetim şekli olarak ortaya çıkan bir yaklaşım olmasına rağmen bu kavram, artık siyasetin dışında da sıklıkla görülmeye başlamıştır. Özellikle sosyal medya fenomenleri üzerinden oluşan gündem belli oranlarda yayılarak ilerlemektedir. Görünen yüzü ile ilgi çekiciliği oldukça fazla olan bu hayatlar, her zaman çekici olmuş ve bundan sonra da olmaya devam edecektir; çünkü insanların büyük bir kısmı sosyoekonomik durumuna bakmaksızın ünlü ve ilgi odağı olmak ister. Herkesin bunu elde etmek için tercih ettiği bir alan ve yol vardır. Kimi sesi, kimi yeteneği, kimi parası, kimi güzelliği olmak üzere herkesin yöntemi farklıdır. Ama değişmeyen tek gerçek hangi yolu kullanırlarsa kullansınlar ellerine geçirdikleri güç ile insanların ilgi merkezinde olma arzusudur. Ki bu durum övülmek, takdir edilme isteğiyle de paralellik gösterir. Buraya kadar oldukça keyifli bu durum, bilimsel araştırmalarıyla ön plana çıkan bir bilim adamı, yetenekli bir sporcu ya da bir sanatçı hatta mahalledeki herhangi bir vatandaş için de geçerlidir. Ancak bu durum maddi koşulların kötülüğü ve sosyal kabul görme ile ilgili sıkıntılarla ketlenince ya da bazen kendinden daha yetenekli ya da daha iyi koşullara sahip olan kişilerle yarışmak zorunda kalındığında yanlış yollara sapma nedeni de olabilmektedir. Buna çağımızın sorunu olan hız ve kestirme yollarla sonuca ulaşma arzusu da eklenince son derece masum olan beğenilme içgüdüsü birden Makyavelist bir hal almaktadır. Bu makyavelist yaklaşım, başkalarının tezlerini çalan bilim adamlarını, doping yapan sporcuları, kazanma hırsıyla hile yapan siyasetçileri, hatta toplumsal ahlakla bağdaşmayan davranışlar sergileyerek, ünlü olmaya çalışan sıradan vatandaşları meydana getirir.
Bir defa ünlü ya da güç sahibi olan bir insanın da o güce erişmesi ile beraber bu defa da üne, güce bağımlılık gelişmekte ve kendini ulaşmış olduğu güç ve ilgi mertebesinde tutmaya çalışmaktadır. Bunun için de tüm mücadelesi artık yerini koruma çabasına evirilir. Belli bir güce ulaştıktan sonra ne gücün ne de popülerliğin sınırı da olmaması münasebetiyle doyum noktasından hep uzak kalınmaktadır. Hep dedim ama kişilik alt yapısı sağlam olan insanlar belli bir saatten sonra yetinmeyi tercih ederken, kendini her şeyden daha çok seven narsist kişilik ve dürtülerini kontrol edemeyen psikopatik kişilik alt yapısına sahip olanlar, kuralların dışına çıkarak direnmeye devam eder ve maalesef toplumun ahlaki ve psikolojik dengesiyle oynamaya başlarlar. Özellikle sosyal medyada mutlu sahneler, başarı hikâyeleri ve karizmatik görüntülerle aynı zamanda birçok kişi tarafından rol model olarak görülür ve taklit edilmeye çalışılırlar. Böylelikle yayılıp gidecek olan bu Makyavelist davranışlar, maalesef Makyavelist bir kültür ve toplum oluşturacaktır.
Ahlaka karşı menfaati öncelemek, kişisel olarak bazı kazanımlar sağlasa da derin toplumsal yaralara neden olacaktır. Günümüzde birkaç kişiyle başlamış olan bu süreç toplumsal bir kültüre dönüşmeden farkındalığın sağlanması dileğiyle…
Kalın sağlıcakla…