Gülistanım, dağım sensin…

Zülküf Kışanak

Bu defa Sason vadisindeyim, sırtımı verdiğim dağın, dağların sığınağı olmaya yeminli tapınaktan, dört mevsimin rengi ile kutsanmış bir sırttan, geçilmez bir uçurumdan bakıyorum sana gülistanım, bildiğim en inatçı dağ kavmine can olmuş gülcemalim, ilk tufandan bu yana yolunu kaybetmiş güneşi, güneşimizi İbrahimi bir sabırla bekleyen tanrıçam, Kürdün ölümsüz gelini, umudum…

*

Gülistanım, sana baktıkça, seni duyumsadıkça Xerza’nın damı Mereto’nun sırtlarına kadar gelebilmiş, kalubeladan bu yana özgür dağların, dağlarımızın kildini kırmaya yeminli Asurlu bir Tanrı’nın, kana doymak bilmeyen Makedonyalı, belki de Persli serseri bir kralın, illaki soyu, sopu lazım olmayan vahşi bir generalin gazabını kapımızdan def ederken yolunu kaybetmiş yaralı bir dağ keçisinin, henüz gözlerini saklı cennetine açmış acemi, kanatları kırılmış yavrucak bir kartalın silüetini görür gibi oluyorum her bir tarafında, omuzlarım düşüyor. Neyseki Mitanili ölümsüz bir müzisyenin avazıyla hayat verdiği kayıp prensimiz Jiyar’ın efsanesiyle beslenen Bişêrîli bir dengbêjin, belki de güneşi yoldaş bellemiş bir kilambêjin ilahi bir aşkla hayat verdiği, nefesi ile can olduğu ölümsüz bir hikayenin aydınlık sokaklarında yolumu bulabiliyorum, kendime gelebiliyorum...

*

İyi ki her bir tarafta, tarafımda sen varsın, bilirim ki sırtımı verdiğim dağ sensin, su kadar sevdiğim güneşim sensin, govendimizin yedi iklimine rengini veren sensin, bu cana sığınak olmuş muhteşem Mereto’m sensin, aşılamaz dağım sensin, kilidi kırılamamış Sason’um sensin, her bir Kürdün kulağında bir başka çınlayan ölümsüzlerin yurdu Komika’dan, dalıp gittiğim vadiden yükselen özgürlük çığlığı sensin sen, bir ömre sığmayan, sığmayacak olan hayallerimin dört mevsimine hayat veren tanrıçam, gülistanım...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.