Görev, CHP tabanında

NACİ SAPAN

Daha önceki yazılarımda da sayısız kez belirttiğim gibi, hedefe doğru ilerlerken katalizör güç CHP’dir, CHP tabanıdır. Eski, yeni ne kadar CHP’li var ise, gerçekleşecek hayale imza koyması gerekiyor. CHP’siz olmuyor, ancak paydaşlar, ortaklar olmasa yine olmuyor.

CHP liderinin, 15 Haziran 2017’de saat 11.00’de Ankara Kızılay’da, Adalet yürüyüşü, adalet kurultayı ile başlattığı yol yürüyüşünde, hedefe doğru ilerleyişinde CHP tabanı onu hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Hem yürüyüşte hem de kurultayda buna tanıklık ettim. Ankara’da, Çanakkale’de, İstanbul’da, Mersin’de CHP tabanının fedakârlığını, sahiplenmesini, direncini gördüm, yapılan çalışmaların içinde ayrıca görevler de aldım.

İnanarak, talepsiz parti çalışması yapanların çıkarsız desteğinin CHP’yi iktidar, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Cumhurbaşkanı yapacağına inandım. Özellikle de yerel iktidarların kazanılmasından sonra bu inancım daha da arttı. ‘Yerelden genele iktidar’ sloganının altının doldurulduğu kanaatim ise, belediyelerin ortaya koyduğu performanstan, son olarak da deprem bölgelerindeki çalışmalarından sonra tam oturdu. Evet, yerel iktidarların başarısı galiba genel iktidarı, Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığını getiriyor.

CHP tabanının son 10 yılda içine sindiremediği çok şey yaşandı, hem içeride hem de dışarıda. Ancak, bunların hiçbirini sorun etmediler, hedefe kilitlendiler, laik, demokratik cumhuriyet hedefinden santim taviz vermediler.

Gelinen aşama son derece kıymetli, korunması gereken bir dönemin başlangıcındayız. ‘Kurtuluş savaşı’ gibi bir durumun toplumsal yansımasının rüzgârı, her geçen gün iktidarı yakınlaştırıyor. Tek başına bir iktidar değil elbette, genel manada ‘Halkın iktidarına’ inanan bireyler olarak, ötekileştirenlerden farkımız, ortaklaşmak, sofrayı paylaşmak olduğuna göre, bu yol yürüyüşünde bir sıkıntı da yok demektir.

Paydaşlar, ortaklar, yol arkadaşlığı elbette ki önemli, ancak bütün bunları pekiştiren çok önemli bir yaklaşım daha var ki, hakkını teslim etmek gerekiyor. HDP, Kürt seçmen, yerel seçimlerde olduğu gibi şimdi de takdir ve teşekkürü hak ediyor. HDP’nin, sol-sosyalist kesimin dik duruşu, tarzı, tavrı, demokrasiye sahiplenmesi sıkıntılı dönemde derin bir nefes oldu. Yol haritasının önemli aktörü olduklarını net bir şekilde ortaya koymaları, siyaset tarihi ve sosyolojisi açısından çok kıymetli bir yerde duruyor.

Dayak yemeden masadan kaçanlarla, masada olmadığı halde sayısız dayak yemesine rağmen masanın güçlenmesine katkı sunanlar arasındaki farkı, ikinci yüzyıla başlarken görmek bence önemli. Bundan sonraki sürecin inşasına katkı olacağı için de ayrıca önemli.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.