Urfa’daki 11 bin 500 yıllık Göbekli Tepe kompleksi, insanlık tarihinde bilinen en eski anıtsal yapı ve Neolitik araştırmaların en önemli keşiflerinden biri. Şimdi ise Tel Aviv Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Göbekli Tepe’nin etkileyici dairesel taş yapılarının düzenini ve başlangıçta tek bir yapı olarak planlandığını düşündükleri dikilitaşların birlikteliğinin oluşturduğu geometriyi keşfetmek için mimari analizleri kullandı.
Tel Aviv Üniversitesi’nden Prof. Avi Gopher’e göre, en büyüğü 20 metre çapında olan Göbekli Tepe’nin anıtsal yuvarlak yapılarından üçü başlangıçta tek bir proje olarak planlandı. Araştırmacılar, bu erken Neolitik bölgede bu dairesel yapıların yapımında yer alan mimari tasarım süreçlerinin çeşitli açılarını görebilmek için bir bilgisayar algoritması kullandı.
Bulgular, Cambridge Archaeological dergisinde yayımlandı.
Prof. Gopher, “11 bin 500 ila 11 bin yıl önce Neolitik topluluklar tarafından inşa edilen bu yapı kompleksi, büyük, dairesel taş yapılara ve 5.5 metreye kadar yükseklikteki anıtsal taş dikilitaşlara sahip. O zamanlar çiftçilik veya hayvan evcilleştirmesi olduğuna dair bir kanıt olmadığından, alanın avcı-toplayıcılar tarafından inşa edildiğine inanılıyor. Bununla birlikte, mimari karmaşıklığı onlar için oldukça sıra dışı” diyor.
Arkeolog Dr. Klaus Schmidt tarafından 1994 yılında keşfedilen Göbekli Tepe, o zamandan beri ateşli arkeolojik tartışmaların konusu oldu. Ancak çalışmanın yazarlarına göre, bunlar ve diğer erken Neolitik kalıntılar yoğun bir şekilde incelenirken, bu dönemlerde mimari planlama ve kültürel sonuçları tartışılmadı.
“Tutarlı bir desene göre tasarlandı”
Çoğu araştırmacı, ana kazı alanındaki Göbekli Tepe dairesel yapılarının zamanla inşa edildiğini ortaya koydu. Ancak Haklay ve Prof. Gopher, yapıların üçünün tek bir proje olarak ve “tutarlı bir geometrik desene göre” tasarlandığını söylüyor.
Haklay, “Kompleksin düzeni, manevi dünyadaki ve sosyal yapıdaki değişiklikleri yansıtan mekansal ve sembolik hiyerarşilerle karakterize edilmiş. Araştırmamızda, tasarımı düzenleyen temel geometrik düzeni tanımlamak için analitik bir araç -standart sapma haritalamasına dayanan bir algoritma- kullandık” diyor.
“Yeni yorumların kapısı açılır”
Prof. Gopher ise, “Bu araştırma, Levant ve dünyada mimari planlamanın erken gelişimi hakkında önemli bilgiler sunuyor. Genel olarak bu sitenin ve özellikle megalitik antropomorfik dikilitaşların yeni yorumlarına kapı açar” diyor.
Geometri kullanımı ve kat planlarının formülasyonu gibi bazı planlama yetenekleri ve uygulamalarının geleneksel olarak Göbekli Tepe’nin inşa edildiği dönemden çok daha geç ortaya çıktığı varsayılmıştı. Yaklaşık olarak avcı-toplayıcılar 10 bin 500 yıl önce gıda üreten çiftçilere dönüştükten sonra. Özellikle, erken çiftçilerin karakteristiklerinden biri de dikdörtgen mimari kullanımıydı.
Haklay, şöyle devam ediyor: “Bu erken mimari planlama olgusu, Neolitik dönemin ilk dönemlerindeki kültürel değişimlerin dinamiğine bir örnek olabilir. Bulgularımız, bu dönemde dikdörtgen mimariye geçiş gibi önemli mimari dönüşümlerin uzmanlar tarafından yürütülen bilgiye dayalı olarak, aktarılan süreçler olduğunu gösteriyor. Mimari planlamanın en önemli ve temel yöntemleri, Geç Epipaleolitik dönemde, Natufian kültürünün bir parçası olarak ve erken Neolitik dönem boyunca Levant’ta geliştirilmişti. Yeni araştırmamız, insanlık tarihinde bu biçimlendirici dönemde mimari planlama, soyut tasarım kuralları ve örgütsel kalıpların kullanılmakta olduğunu gösteriyor.”
Daha sonra, araştırmacılar Levant boyunca diğer Neolitik alanların mimari kalıntılarını araştırmayı planlıyorlar. (Kaynak: Arkeofili)