ŞUBATIN MARTTAN ÖDÜNÇ ALDIĞI BİR BUÇUK GÜN
“Xwuşka Adarê
Bide min roj û danekî xedar
Ez giskanji tahta bînim xwar…”
“Şubat marttan adeta yalvarırcasına bir buçuk günlük o çok soğuk olan günlerinden borç istiyor ki kayalıklarda zıplayan oğlakların keyfini bozsun.”
Bahar geldi diye manto, palto, kaban, bot çizme kaldırdık. Kaldırırken de bir yandan soğukları düşündüm. Derken geçtiğimiz cuma, cumartesi kışın en soğuk günlerini bekledim alışılagelmiş bir şekilde. Çünkü dün, evveli gün aslında havaların çok soğuk olması gerekirdi. Şubatın marttan borç aldığı bir buçuk günlük Gisko Soğuklarıydı. Ama beklediğim olmadı. İyi ki de olmadı. Şubat ve mart bile bize merhamet etti anlaşılan. Şubat ve mart; ‘Zaten evleri başlarına yıkıldı bu insanların bari biz merhamet edelim.’ diye düşünmüşlerdir…
Teşekkürler hem şubata hem de marta…
Bizim coğrafyada Gisko Soğuklarıyla ilgili efsaneyi büyüklerimizden dinlemişizdir. Gisko Soğukları, Kocakarı Soğukları (berd-i acüz) ile karıştırılmaktadır. “Berd, Arapça’da soğuk demektir. Acüz, kuyruk, son ve nihayet manasındadır.” Bu halde berd-i acûz yahut berdü’l acûz soğukların nihayeti ve sonu demektir. Oysa ki bugünler soğukların sonu değildir. Daha önümüzde birçok sayılı günler vardır.
Biz gelelim Gisko efsanesine:
Rivayete göre şubat bitmek üzereymiş. Yer gök uyanmış, havalar ısınmaya başlamış. Topraktan yeşillikler fışkırmaya başlayınca şubat çok kıskanmış. Hele kırda, bayırda zıplayan oğlakları görünce kudurmuş adeta. Martın kapısını çalmış, ömrünün kısa olduğunu, soğukları iyice hissettirmediğini söyleyerek çok soğuk bir buçuk gün borç istemiş. Özellikle de kayalıklarda zıp zıp zıplayan oğlakların keyfini bozmak istiyormuş. Efsane bu ya! Şubat borç aldığı o bir buçuk günle yapacağını yapmış, oğlakçıkları telef etmiş.
İşte şubat ayının 28 çektiği yıl 11-12 Marta denk gelen, Şubat ayının 29 çektiği yıl ise 10-11 Marta denk gelen bu bir buçuk günlük soğuklara Mezopotamya halkları arasında Gisko Soğukları denir.
Siz siz olun mart güneşine aldanmayın yine de, sırtınızı pek, kilerinizi denk tutun. Martın ne yapacağı belli olmaz.
Hem büyüklerimiz boşuna mı demiş: “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.” ?
Şen ve esen kalınız.