Çok çok önceleri değil, herkesin hatırlayabileceği yakın tarihlere kadar Diyarbakır’ da görev yapan valilerin bir sonraki görev yerleri İstanbul, İzmir, Ankara gibi Türkiye’nin üç büyük ilinden biri olurdu.
Son yıllarda ise merkeze alınıyorlar. Mülkiye başmüfettişliği gibi bir göreve atanmış olsalar da bu görevin valilik yaptıktan sonra geri hizmete alınmak olduğu herkes tarafından biliniyor. Kolay bir durum da olmasa gerek sayın hem vali hem de kayyım belediye başkanlarımız için tabi.
Düşünsenize ilin bir numaralı insanıyken, geri hizmete alınıyorsunuz. İster baş ister normal müfettiş olsun son yıllarda uydurulan yeni ve sıradan bir devlet memurluğu kadrosunda görev yapmaya mecbur bırakılıyorsunuz. Şimdi bazıları “657’ ye tabi olan herkes kendisine verilen ya da ataması yapılan her görevi layıkıyla yapmak zorundadır” diye düşünecek, bu durumun anormal bir durum olmadığını söyleyecektir. Elbette ki ama böyle bir şey pek de istenilen bir durum olmasa gerek.
Mülkiye müfettişliği görevine sınavla atama yapılıyor güya ama daha çok geri hizmete alınan valiler bu kadroda istihdam ediliyor. Şöyle bir görev içeriklerine baktım Google Amca’dan, “bakanlık adına teftiş, denetleme, araştırma, soruşturma ve inceleme işlerini yürüten memur” düzeyindeki kişilere mülkiye başmüfettişi deniyormuş. E tabi valilik yapmış kişileri geri hizmete aldıklarında istihdam edecekleri memuriyetinde sıradan bir memurluk gibi algılanmaması için elden gelen yapılmalı değil mi ?..
Düşünsenize idari yapıda bir vali ilin en üst düzey yöneticisidir. Vali atamaları konusunda İl İdaresi Kanunu ve Dâhiliye Memurları Kanununun getirdiği genel düzenlemenin dışında atamalara dayanak teşkil eden temel düzenleme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (59, 60, 61) maddelerinde düzenlenmiş bulunan istisnai memurluk müessesidir. İlde ki bütün kurumlara emir verme yetkisi vardır. Bakandan sonra göreve atama ve görevden alma yetkisi olan tek devlet memurudur. Görev yaptığı ilde kuş uçsa haberi olur. Makam arabaları, özel ödenekleri, yetki genişliğine göre karar verebilme yetkileri bir de buna kayyım olmaları eklenirse geri hizmete alındıklarında illa ki yeni görevlerine bir adaptasyon sorunu yaşıyorlardır.
Psikolojileri etkileniyor mudur acaba? Yani daha aktif bir görevdeyken sıradan bir memurluğa atanmak psikolojilerini bozuyor mudur bu kişilerin?
Ben psikolojilerinin etkilediğini düşünüyorum... Çünkü bütün herkeste başarısız olduklarına dair bir izlenim de oluşuyor. Merkez teşkilatının kendilerinden memnun olmadığını, görev yaptıkları ili iyi yönetemedikleri, farkındalık yaratamadıkları, istenilen ya da beklenilen performansı gösteremediklerini herkesin de bunu bildiğini ve böyle düşündüğünü biliyorlar.
E tabi bir de Allah bizden sormasın ama arkalarında bıraktıkları bir sürü dedikodu…
Ben dedikodu yapmayı sevmiyorum o yüzden buradan söyleyeceğim memnuniyetsizliğimi. Kayapınar ilçe sınırları içinde bulunan ve şehrin en pahalı yeni yerleşkesi olan 75 Metre Yol üzerinde bulunan kavşaklardan bir kaçına çok paralar verilerek geçen yıl ekilen palmiyeler kurudu. Geçen gün arabayla geçerken gördüm, palmiyelerde yaşadıklarına dair hiçbir iz kalmamıştı.
Oysaki epey bir süre kuruyan her yaprağı kesilerek Diyarbakır’da da palmiye ağaçlarının yaşayabileceği görüntüsü vermek için yüksek çaba sarf edildi. Ne yaparlarsa yapsınlar Diyarbakır’ın iklimine uygun bir ağaç türü olmadığını beşikteki bebeğin bile bildiği palmiyeler yaşatılamadı…
Kurumuş palmiyeler kavşaklarda hâlâ duruyor. Ekildiği günden beri içim yanmıştı benim, bırakın boşa harcanan onca parayı, o ağaçların yaşamayacağını bildiğim için çok üzülmüştüm.
Muhtemelen bu yazımı okuyanlar tek sorun ya da tek başarısızlık palmiyeler mi? diye düşüneceklerdir. Palmiye ağaçları sembol tabii ki de. Düşünsenize, karasal iklimin hâkim, sıcaklık farklarının çok uç olduğu, yazın sıcaklığın 50 dereceyi bulduğu, doğal bitki örtüsü bozkır olan bir coğrafya da bulunan Diyarbakır da palmiye ağaçlarının yaşayabileceğini düşünmek orayı yönetebilmek konusunda şehre ne kadar hâkim olunduğunun göstergesidir aslında. Ya da sırf bir şeyler yapılıyor görüntüsü vermek…
Bir kayyım belediye başkanı, iki tane de hem kayyım belediye başkanı hem vali geldi geçti Diyarbakır’dan. Çok büyük beklentilerle gönderildiler belki de özellikle kayyımların belediye hizmetlerini daha iyi yapacakları konusunda iddialıydılar. İddialı olmak iyidir hoştur ama sonuç boştur.
SEVGİYLE …
Av. Güler Koçyiğit