İnsanoğlu acayip bir varlıktır.
Bir yanda dünyaya meydan okuma cesareti, öbür taraftan küçücük bir mikrop karşısında çaresizliği.
Ölümlü bir hayata karşılık, sınırsız arzu ve istekleri.
Güzel bir yasam, huzurlu bir ömür çabası, gurur, bencillik, haset, kibir... Gibi hayatını perişan eden duyguları.
Mezarlıkları, ölen dostları ve yakınlarını gördüğü halde kendisinin de bir gün öleceğini hesap etmemesi.
Elmayı, Narı, Muzu, Çileği... Meyve ve sebzeleri afiyetle yerken bunları ağaç ve ot'un yapma kabiliyet ve imkânı olmadığını düşünememesi.
İyiliklere teşekkürü bildiği halde, bunca nimetleri veren Allah'a karşı ihmalkâr davranması.
Toprağa konulan tohumun canlandığı, hayat bulduğunu gördüğü halde, tekrar dirileceğini idrak edememesi.
Oysa
Benim dediği, uğruna nice emekler verdiği, kalp kırdığı, huzur ve zaman harcadığı, parası, arabası, kati, yatı, evi, elbisesi, makamı, akrabası... Ölüm ile onu terk ettiğidir.
Ömrü, dört elle sarıldığı dünya hayatı, zamanın ilerlemesi ile azaldığıdır.
Necip Fazıl Kısakürek;
"İnsan bu su misali kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim onur yanda Sakarya"
Bursa’nın elit bir semtinde caminin musalla taşına konulan bir cenaze gördüm.
Görevli ve bir bayandan başka hiç kimse yoktu.
Kim bilir hayatta iken nelere sahipti ve ne hedefleri vardı.
Yolun sonuna gelmiş, hesap vermek veya mükâfat almak için son yolculuğuna çıkıyordu.
Dinlenme tesisine, otele, Motele, Paris’e, Amsterdam’a... Dinlenmeye gitmiyordu.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarından bir çukurdur."(Tirmizi)
Yalnızdı, son yoluculuğuna uğurlayacak bir bayandan başkası da yoktu.
Kendisi dağıl başkası onu son kez camiye getirmişti.
Hayatı kolaylaştıran imkânların arttığı, teknolojinin geliştiği, modern yaşamın tercih edildiği ve modanın yaşamımızı esir aldığı bir devirde, öleni son yolculuğuna uğurlama görevine gidilmemesi bana tuhaf geldi.
Nice insanları ahrete yolculuk görevinde bulunmuş ancak ilk kez son yolculuğunda birisini yalnız görmüştüm.
Mirasına sahip çıkan varisler cenazesine sahip çıkmamışlardı.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Sizin hayırlınız dünyası için ahretini, ahreti için dünyasını terk etmeyendir."(Kenzü'l-Ummal)
Selam ve dua ile.