Biraz da kendimizden söz edelim istedim. Cumartesi akşamı Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinin 38’inci ödül töreni nedeniyle toplandık, misafir ağırladık. Güzel bir geceydi. GGC’nin şanına yakışır, mütevazı, bol katılımlı, herkesin mutlu olduğu bir gece oldu.
Resmi ve sivil görevlileri buluşturan, GGC’nin birleştirici özelliğinin geleneksel yansımasının damga vurduğu bu tür gecelere ihtiyaç olduğunu gördük, not ettik. GGC Başkanı Felat Bozarslan ve yönetim kurulu üyelerinin uzun ve meşakkatli çalışmasının sonuçlarının yansıdığı, herkesin mutlu olduğu bu gecede cemiyet üyelerinin de misafirleri ağırlamak ve yönlendirmek gibi misyon yüklenmeleri karşısında duygulandım. 48 yıl önce kurucu üyesi olduğum, uzun süre yöneticilik, 15 yılda başkanlık görevini üstlendiğim GGC’de farklı nedenlerden dolayı uzun zamandır bu denli görkemli geceler yapılmadı, yapılamadı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinin kurulduğu tarihten itibaren kente karşı sorumluluğunu yerine getirmek gibi bir görev anlayışı içinde olduğunu en iyi bilenlerdenim. Geride bırakılan yıllar bir ömür. Gençtik, yaşlanıyoruz, göç edeceğiz. Ancak, GGC ve onun gibi kurumlar gelecek nesillerin gururla yöneteceği kurumlar olsun istiyoruz. Genç gazetecilerin de GGC geleneğini, bir önceki yönetimleri dikkate alarak uzun süre devam ettireceğine inanıyorum.
Başkan Felat Bozarslan’ın, yönetim kurulunun, geride bıraktığımız yıllardan bugüne evirilen geleneği gelecek yıllara taşıma istek ve arzusunun tanığıyım. Geçmişle geleceği buluşturma çabası bir kurumun uzun yıllar ayakta kalmasının temel taşıdır. Felat Bozarslan ve yönetim kurulu üyeleri, bu taşların yerli yerine oturmasının mücadelesini veriyor. Bizlerin görevi de, onlara destek vermek, cemiyetin halka, Diyarbakır’a, bölgeye olan aidiyet ve sorumluluğunu yerine getirmesine destek olmaktır.
Cemiyetin, 38’inci ödül töreni ve 48 yaşını kutluyorum.