Seçim çalışmaları yeni başlıyor. Seçim havası tam olarak oluşmadı. Partiler hazırlıklarını tamamlamak üzere. Partilerin yürüttükleri siyasetin halktaki karşılığı nedir? Bunun yanıtını partiler 30 Mart akşamı görecek.
Seçime girmek partiler açısından bir sınavdır. Halka hizmet yarışıdır. Heyecan vericidir. Partiler ütopyalarını gerçekleştirmek istemektedirler. Siyasal partilerin kuruluşlarında temel amaç; halka hizmet etmek olmaktadır. Halkın; sosyal siyasal yaşamını kolaylaştırmak, refah toplumu yaratmak içindir. O'na umut vermek, umutlu yarınlar vaad etmek partilerin ütopyalarıdır. Kendi içinde çok kutsal bir faaliyeti içermektedir. Seçim yarışında her parti finiş ipini göğüslemek istemektedir. Bu doğal bir yaklaşımdır. Aksi tavır onu iddiasız bir konuma düşüreceğinden, parti olma amacına da uygun değildir.
Ancak, seçim çalışmaları gerilimli başladı. Bu durum kimi kaygılar oluşturuyor. Gerilim reflekslerin sürekli tetikte durması demektir. Mantığın yerini duygular almakta ve potansiyel savrulmalara zemin sunmaktadır. Gerilim provokasyonlara kapıyı açmak demektir. Aklıselim galip gelmedi mi? Toplumsal cinnete doğru tırmanış başlıyor. Orta Doğu klasik bir gerilimler bölgesidir. Tarih boyunca bu sarmaldan bir türlü kurtulamamıştır. Afganistan’dan, Mısır’a,İsrail'e oradan Suriye’ye, İran’a kadar Kürt coğrafyasının'da içinde bulunduğu geniş bir alan gerilim sarmalı içinde çırpınıp duruyor.
Gerilim siyasetini kimler yapıyor ve kimlerin işine yarıyor? Bu sorunun cevabı uzun bir tarihsel süreçle bağlantılıdır. Başka bir kaç yazının konusudur.Halkın işine yaramadığı kesindir. Bu politikaların faturasının kimlere çıktığı son yüzyıllık tarihsel süreçden beri bilinmektedir. Tarihden ders çıkarılmadığında aynısını yaşamak kaçınılmazdır. Maalesef bu coğrafyada tarih sürekli tekrar etmektedir. Bu değiştirilemez bir yazgı mıdır? Değişmemezlik yaşamın karekterine terstir. Değişme, insanların algı ve yaklaşımlarına bağlıdır.