NOT: Bu yazıyı 16 Ekim 2017’de yazdım, Tigris’te yayınlandı. Öngörü ve önerilerimin gerçekleşmiş olması beni kesmiyor, çünkü sonuç değil. 2019 ve 2024 yerel seçimlerinden çıkan sonuçlardan görüyoruz ki, olumlu gelişme var, ancak, hala yapılacak çalışmalar var. Manifesto hala geçerli, gelecek önemli.
*
Naci Sapan
Yerel ve Genel seçimlerin ana katalizörünün Cumhuriyet Halk Partisi olduğu gerçeğinin kabulü üzerinden bir değerlendirme yapmakta yarar var. CHP Genel Merkezinin ilk etapta yerel seçimleri önceleyerek buradan çıkacak sonuçlara göre genel seçimlerin rotasını belirleme stratejisi son derece önemli ve üzerinde çalışılması gereken bir durum.
Bazı belirgin illerin dışında CHP’nin tek başına yerel seçimleri kazanma ihtimalinin olmadığı gerçeğini bilerek, ona göre hareket ederek bir yol haritasının toplumla paylaşılması hem CHP açısından hem de AK Parti iktidarı tarafından ötekileştirilen, yok sayılan geniş kitleler açısından da son derece önemli. Hedef AK Parti iktidarının gidişini hızlandırmak ise Cumhuriyet Halk Partisinin ve ötekileştirilen tüm kesimlerin yerel seçimlerde sandıklarda ortaklaşmasına işaret ediyor ve sonuçları itibariyle nesnel bir durum olarak kendini dayatıyor. Özellikle Büyükşehirlerde Laik, Cumhuriyetçi oylar, Kürt nüfusun vereceği oylar yerel seçimlerin akıbetini belirleyen oylar olacaktır.
Örnek; Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin gibi illerin alınma ihtimalinin çok yüksek olduğunu varsaydığımızda Kürt nüfusun vereceği oyların yanı sıra, sol, sosyal demokrat oyların da etkileme gücünün ne olacağını iyi hesaplamak gerekir. Yol açık, yola döşenecek taşların sağlamlığı ve yol yürüyüşünün sağlam bir omurga üzerinden dikliğinin sağlanması son derece önemlidir.
&
AK Parti iktidarının yürüyüşünü durduracak yerel seçim stratejisinin hesaplarının geniş kitleler üzerinden yapılmasının zeminini yaratmak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin ortaya koyacağı açık ve şeffaf bir politikadan geçeceğini, böyle olduğu takdirde başarının yakalanacağını şimdiden görmek ve bilmek gerekiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi ve geniş toplumsal muhalefet ‘bundan sonra ne yapmalı’ gibi son derece can alıcı soruyu herkes kendine soruyor.
Neden?
Çünkü önemli bir kesim, her kesim ülkenin geleceğinden kaygılı.
Bu nedenle; Daha önceki bir yazılarımda da belirtmiştim, önce yerel sonra da genel seçimleri baz alarak, toplumsal muhalefeti aynı kulvarda tutacak, her kesimin ortak algısına hitap edebilecek şeffaf, özgürlükçü, çağdaş, insan hak ve hürriyetlerini önceleyen bir manifestonun Cumhuriyet Halk Partisi tarafından en yakın bir zamanda toplumun beğenisine, kabulüne sunulması şart.
Yerelde ve genelde ülkenin hep birlikte nasıl yönetileceğinin ana hatlarıyla anlatıldığı bir toplumsal manifestonun sunulması ötekileştirilen, ayrıştırılan, yok sayılan kesimlerin özgüvenine hitap edeceği gibi, başarı yolunun ortak kilidinin halkın elinde olduğu gerçeğini de tartışma konusu yapacaktır. Ülkeyi karanlıktan çekip alacak net ifadelerin içinde yer alacağı şimdiki halimizin fotoğrafını çekip, analiz eden bütün kesimlerin kendini içinde ifade edebileceği ortak, toplumsal mutabakatlı bir manifesto yerel yönetimleri kazanmanın yolunu açacağı gibi, genel iktidarın kapılarını da aralayacaktır.
&
Olmalı, çünkü bu işin artık şakası kalmadı. Sağcı, solcu, ülkücü, İslamcı gibi terimler üzerinden tek başına çizilecek bir yol haritasının faydasının olmadığını hep birlikte net bir şekilde görmekteyiz. Referandum bileşenlerinin ortaya koyacağı iyi niyet böyle bir toplumsal manifestoya dönüştüğünde aidiyet duygusu da toplumsal ivme kazanacaktır. Cumhuriyet Halk Partisinin öncülüğünde en kısa sürede böyle bir çalışma hayata geçirilmelidir. Hep birlikte düşünelim, çabuk karar verelim, uygulama alanlarını büyütelim. Çok da zaman yok, karanlık görünen yolun sonunu şimdiden aydınlatalım.