Buğdayın ataları Karacadağ’da
Ali Abbas Yılmaz / Özel
GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (GAPUTEM) Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda açtığı stant ile çiftçilere ve özel sektöre geliştirdikleri tohum çeşitlerinin tanıtımını yapıyor.
GAPUTEM’in yerli tohum üretimine ilişkin yaptığı çalışmaları merak eden çiftçiler ve özel sektör temsilcileri GAPUTEM standına yoğun ilgi gösteriyor.
GAPUTEM standında görevli Mustafa Serdar Doğan Tigris Haber’e yaptıkları faaliyetlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Tescil ettiğimiz çeşitlerimizi sergiliyoruz’
GAPUTEM olarak yerli tohum üretimine ilişkin yaptıkları faaliyetlere değinen Mustafa Serdar Doğan, fuara katılarak geliştirdikleri ürünlerin tanıtımını yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “GAPUTEM olarak biz bir kamu kuruluşuyuz. Çeşit geliştiriyoruz, çeşitleri TİGEM ve anlaşma yaptığımız kuruluşlar vasıtasıyla çiftçilerimize ulaştırıyoruz. Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda kurduğumuz stantla serin iklim tahılları, yemeklik taneli bitkiler gurubumuzun geliştirdiğimiz çeşitlerini özel sektöre ve çiftçilerimize tanıtıyoruz. GAPUTEM’de geliştirip tescil ettiğimiz ticari çeşitlerimizi burada sergiliyoruz. Makarnalık, ekmeklik buğday çeşitlerimiz var. Arpa var. Yemeklik tane baklagillerimiz var: Nohut, mercimek…
Buğday üretimi, verim ve kalite
GAPUTEM’de geliştirilen yerli tohum çalışmalarına ilişkin olarak ise Doğan, şöyle konuştu: “Geliştirilen ürün çeşitlerine ilişkin olarak ise Tekin ekmeklik çeşidimiz kuru koşullara adaptedir. Dinç çeşidimiz sulu koşullara adapte. Kalite parametreleri açısından farklı olanlar var. Buğday üretiminde 2 faktör var. Birisi verim diğeri kalitedir. Bazı çeşitlerimiz sektörün ihtiyaçlarına yönelik kalite parametrelerinde öne çıkıyor. Guluten, protein, su tutma kapasitesi, elastikiyet gibi. Bazı çeşitlerimizde daha çok verim odaklıdır.”
Çiftçilerin yerli tohum ilgisi
Çiftçilerin standa yoğun ilgisi olduğunu belirten Doğan, “İnsanlar yerli imkânlarla geliştirilen çeşitleri ciddi şekilde merak ediyorlar. Çiftçilerimiz tohumların geliştirilmesi sürecine dair sorular soruyorlar. Tamamen yerli imkânlarla üretilip üretilmediğini, gen aktarımının olup olmadığını soruyorlar” diye belirtti.
Buğdayın ataları Karacadağ’da
Buğdayın ilk yabani uzak akrabalarını GAPUTEM’de melez programına aldıklarını ve çalışmaların devam ettiğini belirten Doğan, şunları ifade etti: “Buğdayın ilk ortaya çıktığı, kültüre alındığı yer Karacadağ’dır. O yüzden buğdayın birçok akraba çeşidi orada yabani olarak doğada yetişiyor. Karacadağ, kayalık yapısından ötürü yayılıma, yerleşime ve tarıma kapalı olduğu için oradaki genetik çeşitlilik bugüne kadar hayatını devam ettirebiliyor. Biz GAPUTEM olarak oradan buğdayın uzak akrabalarından yabani materyaller toplamıştık. Söz konusu bu yabani materyalleri enstitümüzde melez programına aldık. Bu yıl çalışmamızın ikinci yılındayız. Şuan melezlerimiz F kademesindedir. Birkaç yıl içinde de bunları verim denemelerine almayı hedefliyoruz. Yani, yabani buğdayın uzak akrabalarının melezini yaptık. Bunlar F kademesinde gerekli seleksiyona tabi tutulacaklar. Çünkü genetik açılımları devam ediyor. Sonra verim denemelerine alacağız. Eğer mevcut çeşitlerden özellik bakımından öne çıkarlarsa tescile göndereceğiz.”