Gaffur Türkay: Kilise talan edilmiş

Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gaffur Türkay, Ermenilere ait olan ve Sur’daki çatışmalı ortamdan zarar gören Kiliselerin ve tarihi yapıların durumuna ilişkin olarak önemli açılmalarda bulundu.

Sur’da yasağın hala devam ettiği mahallelerde Ermenilere ait Kilise ve mülklerin durumuna ilişkin olarak Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Gaffur Türkay ile konuştuk.

‘Yasağın ilk başladığı günden bu yan kilise kapalı’

“Sur’da çatışmaların başlaması ve sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle birlikte Kilisemiz de kapalıdır. Sur’un bir bölümü, Surp Giragos Ermeni Kilisesinin de içinde olduğu bölüm hala daha kapalıdır. Dolayısıyla yasağın ilk başladığı günden bu yan kilisede herhangi bir etkinlik yoktur.

 

‘Kiliseden geriye sadece taş duvarı ve çatısı kalmış’

Kiliseyi, olayların bitmesinden sonra ilgili yetkililerden izin alarak gidip gördüm. Bugüne kadar 4- 5 defa gidip kiliseyi gördüm. En son 10 gün önce yine kiliseyi görmeye gittim. Kilisenin önünde sokakta dükkânlarımız vardı ve onların tamamen yıkıldığını gördüm. Kiliseden geriye sadece taş duvarı ve çatısı kalmış. Kilisenin içinde bulunan mefruşatıdır, mobilyasıdır, demirbaşıdır hepsi şuan talan edilmiş durumdadır. Kilisenin içindeki eşyalar kullanılmaz durumdadır. Kimisi yakılmış, kimisi daha sonrasında yok edilmiş. Sonuç itibariyle şuanda kilisenin içinde hiçbir malzeme kalmamış. Kilise şuan kullanılmaz durumdadır ve atıl hale gelmiş. Taş duvarları, çatısı ve Çan Kulesi dışında kiliseden geriye bir şey kalmamış. Kapıları, pencereleri hep kırılmış.

‘Kilisenin içinde şimdi hiçbir şey yok’

Bir kilisede olması gereken her şey Surp Giragos Ermeni Kilisesinde de vardı. Bir kilisede dini vecibelerin yerine getirilmesi için gereken her şey kilisemizde mevcuttu ama şimdi bunlardan geriye hiçbir şey kalmamış. Hatta ayinlerin yapıldığı horanların üstündeki resimlere kadar her şey yırtılmış, talan edilmiş. Kilisenin içinde şimdi hiçbir şey yok.

 

 

Kilisenin onarımına ne zaman başlanacak bilmiyoruz

Bizim Kiliselerimiz Vakıflar Bölge Müdürlüğüne bağlıdır ve onlarla temaslarımız oldu. Yine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile temaslarımız oldu. Bize söylenen şudur: ‘Sur’da belli bir proje dahilinde işlerin yürüdüğü, şuan altyapı çalışmalarının bittiği ve tarihi yapıların (Paşa hamı, Kurşunlu camii, Ermeni Katolik Kilisesi ve Ermeni Protestan Kilisesi gibi) onarımına başlandığı…’ Surp Giragos Ermeni Kilisesinin ise onarımına ne zaman başlanacağı konusunda şuan kimsenin net bir şey söylediği yok.

‘Yakın zaman içinde listeyi tamamlayıp yetkililere sunacağız’

Şuana kadar kilisede herhangi bir zarar ziyan tespiti yapılmadı. Biz, yetkililerden zarar tespitinin yapılmasını istedik. Yetkililer bize şunu söylediler: ‘Teknik bir ekip gelip tespit edecek’ ancak şuana kadar böyle bir ekip gelmedi. Bize, normal bir evde işletilen prosedür işletilmek istendi. Hasar listenizi bize gönderin dediler ama biz henüz bu listeyi tamamlamadık. Çünkü bu bir evin hasar listesi hazırlamak kadar basit bir iş değildir. Burada sadece bir kilise de sözkonusu değil, sonuçta burası bir müştemilattır. Burada dükkânlar var, değişik bölümler var. Kilise içinde küçük bir kilise var. İdari bölümümüz var, hediyelik bölümümüz, eşya satışının yapıldığı bölüm var. Dolayısıyla kilisenin içinde birçok kalem olduğu için yetkililer bu listeyi bizim hazırlamamızın uygun olduğunu belirttiler. Bizim ise bu hasar listesinin hazırlığı devam ediyor ve liste tamamlandığında götürüp yetkililere teslim edeceğiz. Tabii ki, bizde de hasar listesini hazırlayabilecek teknik bir ekip yok, sonuçta biz de böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyoruz. Sadece kendi çapımızda eksiklikleri tespit ederek listeyi oluşturmaya çalışıyoruz. Yakın zaman içinde listeyi tamamlayıp yetkililere sunacağız.

 

 

‘Sur diye bir şey kalmamış’

Şuan yasaklı olan o mahallelerde sadece 4 adet kilise vardı. Bu kiliselerden üç tanesi Ermenilere ait bir tanesi de Keldani kilisesi var. Onun dışında Surp Giragos Ermeni Kilisesi Vakfına ait bir sürü mülkleri vardı. Gerek dükkân gerek ev olarak çok sayıda mülkümüz vardı. Hatta bir kısmı işgal edilmişti. Tapusu bizde olana ama kullanımı bizde olmayan mülklerimiz vardı. Şuan bu mülklerimizin durumu nedir açıkçası şuan kimse bir şey bilmiyor. Şuan zaten Sur diye bir şey kalmamış. Şuan oralar bomboş bir araziden ibarettir. En son gidip gördüğümde üç beş yapı vardı. Kiliseler, camiler, paşa hamamı dışında pek bir şey kalmamış. Sur’da 687 tescilli tarihi yapı vardı ama şuan o yapıların ne kadarı kalmış, bu da ayrı bir konu. Bize ait olan yapılar hep tarihi taş yapılardı ve şuan bunlardan geriye ne kadarı kalmış bilmiyoruz. Yetkililer, gerek şahıslara gerek vakıflara, tüzel kişiliklere ait tescilli yapıları yapacaklarını söylediler. Vakıflar Bölge Müdürlüğünde bize bu yapıların, kökten de yıkılmış olsa eski haline getirileceği söylendi. Şuan buralar bomboş ama tabii yarın bunların yeniden eski dokusuna uygun olarak nasıl yapılacağını göreceğiz.

‘İnşallah biran önce Kilisemiz eski haline döner’

Yetkililerden beklentimiz şudur: Öncelikle Sur’un eski haline dönmesini istiyoruz. Tabii ki bu tablo içinde Kiliselerimizin de eski haline getirilmesini, işlevsel hale getirilmesini istiyoruz. Şuan 2 senedir kilisemizde hiçbir etkinlik yapamıyoruz. Şuanda kilisemiz atıl durumda ve hiçbir aktivitemiz yok. 2 senedir Diyarbakır’da ne bir bayramımızı kutluyoruz ne bir ayin yapabildik. İki tane yaşlı insanımız vardı vefat ettiler onların cenazelerini bile Meryemana Süryani Kilisesinde kaldırdık. Bizim kilisemizde yaşama dair hiçbir faaliyetimiz yok. Dolayısıyla beklentimiz, inşallah biran önce Kilisemiz eski haline döner ve biz de günlük rutin etkinliklerimizi yapar hale geliriz diye umut ediyoruz.”

 

 

Ali Abbas Yılmaz / Özel Haber

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Toplum-yaşam Haberleri