103 firmanın katıldığı fuarı 3 gün içinde 62 bin kişi ziyaret ederken, 5. Günün sonunda ziyaretçi sayısının yüz bini aşması bekleniyor. Fuarın ilgi odağı şoförsüz traktör olurken, fuara katılan vatandaşlar ise fiyatların pahallığından yakındı. Firma yöneticileri de, fuara ilgiden memnun kaldılar.
Diyarbakır’da geçtiğimiz günlerde Arap iş adamlarının katılımı ile açılışı gerçekleşen 8. Tarım ve Hayvancılık Fuarının son gününde de ziyaretçi akınına uğraması bekleniyor. Gazetemiz, fuar alanındaki vatandaşlar ve firmalarla görüşerek memnuniyetlerini ve bir sonraki fuardan beklentilerini sordu.
Mahsul iyi gelirse traktör alacağım
Fuara katılan çiftçilerden Hacı Yasin Yağmur, “Fuar çok güzel. Yalnız Fiyatlar biraz pahallı. Bu yıl mahsuller iyi gelirse bir traktör alacağım. Yağmur bu yıl iyi yağdı. Güzel beklentilerimiz var. Sadece et fiyatları biraz arttı. Önümüzdeki günlerde hayvan piyasası biraz düşer diye düşünüyorum. Ben Karacadağ bölgesinden geliyorum. Arazim var, koyun ve keçi besliyorum” dedi.
Tarım politikasından kaynaklı
Tarım ekipmanları satıcısı Hanefi Unan ise, “Tarım makineleri işe ile uğraşıyoruz. Çiftçilere hitap ediyoruz. Süt sağım makineleri, tarım aletleri, çapa makineleri mibzerler ve yem ezme makineleri satıyoruz. Fuarın ilk iki günü iyi geçti. Son iki gün biraz sönük geçti. Tabii fuarda şuana kadar doğru dürüst bir satış yapamadık. Bunun nedeni de tahminimce çiftçinin ekonomik krizde olmasına bağlıyorum. 2015 yılında da fuara katıldık. O zaman 30 parçaya yakın malzeme sattık. Şuana kadar 2 parça malzeme sattık. Bu durgunluğun nedeni piyasadaki belirsizliktir. Bu belirsizlik de tarım politikasından kaynaklıdır. Çifti şuan elindeki malzeme ile idare etmeye çalışıyor. Fuardan umduğumuzu bulamadık” diye konuştu.
Fuarda ürün ekiyoruz, ürünü sonra toplarız
Traktör, biçer döver ve tarım makineleri satışı yapan Seyhan İnşaat Koordinatörü Cengiz Güzel’de, “Buradaki amaç satış mıdır, yoksa insanları bir araya getirip, insanların bütün markaları bir arada görmesini iyi ve güzeli bir birinden ayırmasına olanak sağlayan mekanlar mıdır? Bunun dışında fuar şenlik midir, eğlence midir, yoksa insanların gazını alan yerler midir. Fuardan ne bekliyoruz önce bunu bilmek lazım. Fuar benim kendimi tanıtabileceğim ve anlatabileceğim yerlerdir. Birinci öncelik benim müşterilerimin elinde bulunmuş olduğu markayı ayakta bir duruş sergilemesi bir gövde gösterisi yapması olayıdır. İkincisi, müşterimin markasının sahipsiz olmadığını ve her anlamda temsil edildiği ve onun arkasında ciddi bir güç olduğunu görmesidir. Üçüncüsü, Diyarbakır ve çevresindeki illerin bir nebze de olsa bir farklılık, bir değer, değişik bir hava almasını sağlamaktır. Bizim için fuar budur. Satış ise en son plandadır. Birinci önceliğimiz başarı, sonrası satıştır. Fuardan birinci beklenti satış olmamalıdır. Bugün Diyarbakır tarım fuarında en büyük yatırım yapan bir şirketim. 500 metre karelik bir alanım var ve fuarda 150 bin TL’lik bir maliyetim oldu. Ben bu 150 bin TL’nin ne kadarını fuarda kazanıyorum. Ben bu fuarda 50 bin TL’yi ya çıkarıyorum, ya çıkarmıyorum. Mesele buradaki 50 bin TL değil. Mesele burada yaratmış olduğunuz intibadır. Biz fuarda ekim yaparız, ürünü sonra toplarız. Nasıl ki bir çiftçi olarak son baharda ekim yapıp yazın ürününüzü hasat ediyorsanız, fuarda da aynen böyledir. Fuarda ekiminizi yaparsınız, ürünü ise sonrasında toplarsınız. Fuarda elinizden geldiği kadar kendinizi tanıtmaya ve sevdirmeye bakın. Ne kadar iyi bir tanıtım yaparsanız müşteri potansiyelinizi o kadar genişletmiş olursunuz. Hiç kimse fuara 10 bin TL koyup, 15 bin TL kazandım diyemez. Çok spesifik durumlar bunun dışındadır. Bunu kim yapar, çiçek böcek satanlar yapar.
Ankara ve Samsun ile durum aynı değil
Bir hususu da özellikle belirtmek istiyorum. TÜYAP kurumsal bir işleyişi, yapısı ve hiyareşisi olan ciddi bir kurumdur. TÜYAP, bunu iddia ederken de İstanbul, Samsun ve Ankara’daki fiyatlar neyse Diyarbakır’daki metraj fiyatlarını da aynı düzeyde tutuyor. Ama Ankara, Samsun ve İstanbul’daki müşteri potansiyeli ile Diyarbakır’daki müşteri potansiyeli aynı değildir. Burada sıkıntı, il nüfusu, ilde bulunan makine parkı ve tarım ve hayvancılığın toplam sektör içindeki payının adil ve eşit dağılımından çıkan sonuca biz razıyız. Diyarbakır’daki kişi başına düşen milli gelir ile İstanbul ve Ankara’daki aynı değildir. Türkiye genelinde 10 bin dolar seviyesinde bir milli geliri varken, bu oran Diyarbakır’da 3500 dolar çıvarındadır. Biz adil ve eşit davranıyoruz diyen TÜYAP bu durumu göz önünde bulundurmak zorundadır.
Fuar canlı geçiyor
Önceki fuarda yağmurun, tozun toprağın ve çamurun içinde tarım makinelerini tanıtmaya çalışıyorduk. Ama bu fuarda bugün kapalı alana sahibiz. Bu da bizim burada verdiğimiz mücadelenin sonucunda oluştu. Diyarbakır’daki bütün markaların çabaları ile bugünkü fuar alanına kavuştuk. Satış olmasa da şuan fuar canlı geçiyor. Önemli olan zaten fuara olan ziyaretçi girişidir. İlk iki gün fuara gelenler gerçek müşteri değildi. Genel bir ilgi vardı. Ama son iki gündür gelen ise sektörün içindeki asıl müşterilerdi. Şuan sektörle birebir bağlantısı olan çiftçilerimiz fuardadır.
Eksiklikler giderilsin
2015’ten bu yana fuar alanında ciddi değişiklikler oldu ama buna rağmen hala eksiklikler mevcut. Tuvaletler sadece tek yerdedir, fuar alanının değişik yerlerinde tuvalet ve lavaboların olması daha yerinde olurdu. Yine mescit küçük, fuar alanındaki yoğunluğu karşılamıyor. Fastfood alanları yetersiz, restoran bölümleri yok, çeşitlilik yok, yine dinlenme alanları yok. Gelecek fuarlarda bu eksikliklerin giderilmesini istiyoruz.
İnansız traktör
8 AR serisi olarak geçiyor. Muş ovasından eski sahibi olan TİGEM’den 29 yıllığına Duruk holdingi tarafından kiralanan araçlardır bunlar. Bu traktörler 350 ile 410 beygir güç üreten tamamen uydu sistemi ile çalışan, hasat, ekim ve diğer ürünlerle beraber korelasyonlu çalışma esnasında şoförden bağımsız olarak bir birine datasal anlamda bilgi aktarabiliyor ve yönlendirebiliyor. Ve tekrar şoförün himayesine bırakabilecek bir teknolojiye sahip. Fiyat anlamında 308 AR serimiz 220 bin dolardan başlayıp, 310 bin dolar seviyesine kadar çıkabiliyor. Şuan fuarın en güçlü, en pahallı ve gövde olarak ta en büyük aracıdır, fuarın gurur kaynağı da diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Bu yıl rekor kırılacak
Fuarın en önemli paydaşlarından biri olan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar ise fuara ilişin şu değerlendirmelerde bulundu: “2 yıl fuar yapamadık. En son 2015 yılında fuar yapmıştık. Bu yıl tekrardan Tarım ve Hayvancılık fuarı düzenledik. Bunu yapamadığımız dönemde fuar alanımızın fiziksel ve ek alana ihtiyaç vardı. O dönemde kalkınma bakanlığına bir proje sunduk ve fuar alanının modernizasyonunu tamamladık. Özellikle tarım makineleri için yarı kapalı bir alan oluşturduk. Fuarın ön, arka ve yan sahaları ile sosyal donatılarını yaptık. Fuarın alt yapısını iyileştirdik ve modernizasyonu tamamlanmış bir fuar alanında bu fuarı gerçekleştiriyoruz. Fuara 103 firma katıldı. Fuara 3. Günün sonunda toplam 62 bin ziyaretçi girişi gerçekleşti. Fuara hem yurt içi hem de yurt dışından gelen ziyaretçiler oldu. Suudi Arabistan, İran ve Körfez ülkelerinden gelen iş adamları ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılık sektöründe çalışanlardı. Ayrıca gelen yabancı heyetleri yereldeki yatırımcılarla buluşturduk. 62 bin sayısı muhtemelen 5. Günün sonunda ziyaretçiler acısından bir rekora doğru gidiyor. 2015 yılındaki fuara 95 bin kişi ziyaret ederken bu gidişle bu fuara katılım yüz binin üzerine çıkacak.
Diyarbakır’a ve bölgeye canlılık geldi
İlk defa bu fuarda tarım ve hayvancılık zirvesi oluşturduk. Bu zirveye kendi alanında uzman kişiler katılarak, ilgili kişilere bilgi verildi. Tarımda inovasyona dönük bilgilendirmeler yapıldı. Aynı zamanda Dicle Üniversitesi de fuara katılan çiftçilerimize seminer verdi. Dün itibarı ile 103 firmamızı da ziyaret ettik. Onların fuara ilişkin talep, öneri ve eleştirilerini aldık. Görüşmelerimizde çok büyük bir memnuniyetin olduğunu söyleyebilirim. Özelikle tarım makineleri ve ekipmanları satan firmalarımız satışlarının iyi olduğunu söylediler. Bu fuarın hareketli geçmesinin iki nedeni var. Birincisi Diyarbakır tarım kentidir. Burada bulunan firmalar kendi yeniliklerini çiftçilerle buluşturmak için fuar imkanını en iyi şekilde değerlendirdiler. Fuarın ciddi bir şekilde ön hazırlığı yapıldı. Fuar organizasyonunun etkin bir kuruluşu olarak kentteki bütün kamu kurumlarını, iş camiası ve üniversite ile ortak çalışmalar yürüttük. Fuarın hitap etmiş olduğu 22 ilde 600 otobüs bu sektörle ilgili lojistik hizmet sundu. Hem yerelden ilgili olanlar ziyaret etti, hem de bölgeden gelen ziyaretçi yoğunluğu oldu.
Bu yıl iki fuar daha yapmayı düşünüyoruz
Fuarın Diyarbakır’a bir moral etkisi yarattığını söyleyebilirim. Bu sadece Diyarbakır yerelindeki çiftçilere ya da firmalara bir katkı olarak değil aynı zamanda uzun zaman sonra otellerde doluluk oranı en üst seviyeye çıktı. Bazı otellerin kapasitesi doldu, hizmet sektörü bu hareketlilikten yararlandı. Gerek firma temsilcileri, gerekse dışarıdan gelen ziyaretçiler kentin ekonomisine de ciddi katkı sağladı. En azından kentte bir moral oldu. Bu yüksek ilgiden sonra biz bu yıl içerisinde bir iki fuar daha yapmayı düşünüyoruz. Yapacağımız fuarlarda inşaat ve ‘evleniyorum’ fuarı olacak. Buda bir ilk olma özelliği taşıyacak.
Öncelikli konu huzur ve barıştır
Elbette buradaki huzur ortamının olması fuarların daha nitelikli olmasına katkı sağlayacaktır. Bugünkü konjonktür Türkiye’nin herhangi bir yerinde elde edilecek başarının aynısını Diyarbakır’da da elde edildiğini söyleyebilirim. Bu fuar Türkiye’nin hangi ilinde gerçekleşmiş olsaydı kanaatimce ancak bu kadar verimli olabilirdi. İnsanlarda genel anlamda kaygı yok mudur, vardır. Elbette her şey dört dörtlük değil ama bu konjonktür yapılacak etkin geçebilecek en örnek fuarlardan biri olduğunu da söyleyebilirim. Gönül ister ki, en öncelikli olan huzur ve barıştır. Ama yaşamın bir gerçekliği de var, Her şeye rağmen hayat devam ediyor. İnsanlar ekip biçmek ve geçinmek zorundalar. İnsanlar toprağını ekebilmesi için tarım marinalarına ihtiyaç duyuyorlar ve yeni imkanlardan faydalanmak istiyorlar. Şuan Diyarbakır’da fuarların yapılamaması diye bir engel yoktur. Aslında var olan kaygılar Türkiye’nin genelinde yaşanan kaygılardır ve Diyarbakır’da bundan bağımsız değildir.
Körfez ülkeleri ile ticari ilişkiler gelişecek
Körfez ülkelerinden gelen heyet güçlü bir heyetti. Sermaye yapısı güçlü ve uluslar arası alanda ticaret yapma kapasiteleri olan kişilerdi. Burada yatırım yapmaları konusunda öneride bulunduk. İlk etapta bir ticaret aramızda gelişsin ve sonrasında yatırım da düşünürüz diye görüş belirttiler. Şuan herhangi bir kaygıdan ziyade öncelikle buraları tanımaları için zamana ihtiyaçları var ve yatırımlar bu tanıma sürecinin sonrasında olacaktır. Arap ülkelerinin önümüzdeki süreçte hayvancılık alanında canlı hayvan alma konusunda çok talepleri vardı. Bu konuda onları iş adamlarımızla görüştürdük. Önümüzdeki dönemde Suudi Arabistan’da Ziraat yasaklanacak. Dolayısıyla orada kısıtlanan imkanlar ülkemizde bir yatırıma dönüşebilir.
Herkese teşekkür
Firmalarımızın öneri ve talepleri ile ilgili notlarımızı alıyoruz. Bir sonraki fuarda tüm bu eksikliklerimizi gidererek vatandaşlarımıza ve firmalarımıza daha iyi bir hizmet sunacağız. Katılım sağlayan firmalara, kurumlara ve vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Ali Abbas YILMAZ-ÖZEL