Darbe girişimi sonrasında Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ‘Varlık Yönetim Fonu’nun detayları belli oldu. Piyasalarda yaşanabilecek oynaklığın önüne geçmesi için devreye girecek Türkiye Fonu’nun kaynağı büyük ölçüde özelleştirme gelirleri olacak. star'dan Ercan Baysal'ın haberine göre, ‘Varlık Fonu’ hakkında değerlendirmede bulunan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli “Özelleştirme İdaresi’ni oraya dönüştürüyoruz” dedi. Fona başka gelirlerden de kaynak aktarılacağını bildiren Canikli, esas kaynağın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olduğunu kaydetti. Varlıklar karşılığında menkul kıymet de çıkarılabilecek. Özelleştirmeden elde edilen gelirin varlık fonunda toplanacağını belirten Başbakan Yardımcısı Canikli “Bütün büyük yatırımların finansmanında kullanılacak. Hatta belki oradan Kalkınma Bankası’na da sermaye alabiliriz. Kaynak sadece özelleştirme olmayacak. Envanterdeki varlıklar gösterilerek menkul kıymet ihracı yoluyla da en büyük para oradan gelecek zaten” diye konuştu. Büyük Türkiye Fonu’nda toplanan para ile köprü ve yol gibi büyük alt yapı yatırımları gerçekleştirilecek.
“Hazine’ye 40.6 milyar dolarlık kaynak ayrıldı”
Özelleştirme gelirleri her geçen yıl artıyor. 1986-2003 yılı arasında gerçekleştirilen özelleştirme sonucunda 8 milyar dolar gelir elde edilirken, Ak Parti hükümetlerinin iktidarda olduğu 2002 Kasım ayından geçen yılın sonuna kadar yaklaşık 59 milyar dolarlık özelleştirme uygulaması yapıldı. 2003 yılından itibaren özelleştirme fonundan Hazine’ye 40.6 milyar dolarlık kaynak ayrıldı. Büyük Türkiye Fonu’nun 10 milyarlarca dolarlık büyüklüğe ulaşacağı belirtiliyor.
“10 yıl sonra dönüşü olacak”
Dünyada kalkınma bankalarının yüzyıldan beri kullandığını ve ülkelerin kalkınmasına katkı sağladığına dikkat çeken Canikli ayrıca Türkiye Kalkınma Bankası’nın da dönüşüme uğrayacağını dile getirdi. Kalkınma bankacılığının 2 temel fonksiyonu olduğunu aktaran Başbakan Yardımcısı Canikli “Büyük hacimli yatırımlı ve dönüşü uzun süre alan yatırımları düşük maliyetle finanse etmek. Mesela 10 yıl sonra dönüşü olacak. Bunu normal piyasa şartlarında finanse etmeniz mümkün değil. Çünkü hiçbir banka uzun vadeli finansman sağlamaz. Riskleri de fazla çünkü. Bunların yatırımının finansmanı için aracı esas itibariyle. Hem büyük rakamlar, uzun vade ve düşük maliyet. Ama Türkiye’deki hiçbir fonksiyonu yerine getirmiyor. Yeniden yapılandırılacak” dedi.
“Sermaye çıkışı olmadı, sermaye girişleri de var”
Canikli, Türkiye’de darbe girişiminin önlenmesinin orta ve uzun vadede ekonominin risk primini düşüreceğini söyleyerek, 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü sonrası süreçte Türkiye’den sermaye çıkışı yaşanmadığını, bir miktar sermaye girişi olduğunu belirtti. Canikli “Türkiye darbe teşebbüsü sonrası sınıf atlamış, darbe olma ihtimali olmayan bir ülke kategorisine geçmiştir. Bu süreçte sermaye çıkışı olmadı, sermaye girişleri de var. Yatırımcılara son günlerde olan biteni anlatmak için önümüzdeki günlerde bir çalışma yapabiliriz. Darbe girişiminin ekonomiye kalıcı bir tahribatı yok, hatta orta vadede yatırımcı kararlarına olumlu etkileri olabilir” dedi.
“İsteyen BES’ten 2-3 ay sonra çıkacak”
Canikli, Bireysel emeklilik Sistemi’ne (BES) ‘otomatik katılım’ geleceğini belirterek gönüllü BES’te olduğu gibi asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağını söyledi. Canikli bu kapsamda 100 lira kesileceğini belirterek “Kamuoyunda bunun zorunlu olduğu gibi bir algı var ama değil. Herkes başlangıçta zorunlu olarak girecek ama isteyen 2-3 ay sonra çıkabilecek” dedi.