Diyarbakır ekmek piyasasındaki haksız rekabetin fırıncıları perişan ettiğini belirten fırıncılar, unculara borcu olmayan fırıncının olmadığını ve işini hakkıyla yapanların iflasa sürüklendiğini belirttiler.
Diyarbakır’da kayıt dışı çalışan fırınların haksız rekabete yol açtığını ve buralarda sağlıksız ekmek üretilerek halkın sağlığıyla oynandığını belirten esnaflar, denetimlerin yapılmamsından şikayetçi oldular. Fırınlara sıkı denetim isteyen esnaflar, kayıt dışılığın ortadan kaldırılması talebinde bulundular.
Diyarbakır Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Emin Güngör ise kayıt dışı işletmeleri tespit etmek için ilgili tüm kurumların içinde yer aldığı ekipler kurulduğunu ve yeni bir çalışma başlattıklarını kaydetti. Kayapınar ilçesinde bu çalışmaların startının verildiğini belirten Güngör, Diyarbakır’da 120 civarında kayıt dışı çalışan fırın olduğunu söyledi.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, geçtiğimiz günlerde ekmek fiyatları ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Kamuoyundaki ‘gizli ekmek zammı’ tartışmalarına son noktayı koyan Balcı, zammın söz konusu olmadığını ve fiyatın 5 liralık kilogram fiyatı üzerinden hesaplanacağını kaydetmişti.
Balcı’nın açıklamasında şunlar belirtilmişti: "Kesinlikle gizli bir zam söz konusu değildir yani 200 gram ekmek üreten bir işletmenin gizli zam yapması söz konusu değildir. Ekmeğin fiyatına bakacağımız zaman kilogram fiyatını baz alırız yani bugün ekmek 200 gram da olsa kilogram fiyatının 5 liranın üzerine çıkması söz konusu değildir."
Ekmekte zam tartışmalarının gündeme geldiği şu günlerde biz de Tigris Haber olarak gerek ekmek fiyatlarını gerekse de Diyarbakır’daki fırıncıların sorunlarını sayfamıza taşıdık.
Diyarbakır’da görüşlerine başvurduğumuz fırıncıların ortak talebi, fırınların denetlenmesiydi. Kayıt dışı fırınların ekmek piyasasında kasız rekabete yol açtığını belirten fırıncılar, ekmek piyasasını allak bullak eden kayıt dışı ekmek üretiminin ortadan kaldırılmasını istediler.
‘Ekmeğe kaç yıldır zam yok ve bütün fırıncılar perişandır’
Diyarbakır’ın emektar fırıncılarından Nizamettin Yılmaz, fırıncı esnafının un fabrikalarına borçlu olduğunun altını çizdi. Yılmaz şöyle konuştu: “Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ekmekte bir tarife belirliyor. Ama bu tarifeye pek uyan yok. Diyarbakır’daki belki 300 fırın bu tarifeye uymuyor, herkes kendine göre bir gramaj kendine göre bir fiyat belirliyor. Adamlar kayıt dışı çalışıyor; vergi vermiyor, elektrik, su vs. hep kaçak. Yani, ruhsatı yok ama ekmek yapıyor ve satıyor. Bizim bölgede daha çok pide tüketimi var ve somun ekmekte belirlenen gramaj ve fiyat tarifesi pek buraya hitap etmiyor. Ekmeğe kaç yıldır zam yok ve bütün fırıncılar perişandır. Kaç yıldır her şeye zam geliyor; odun fiyatları artıyor, işçi ücretleri, sigortası, vergisi, suyu, elektriği ve en önemlisi de un pahalanıyor ama ekmeğe doğru dürüst bir zam yok. Şuanda un fabrikalarına borçlu olmayan fırıncı yok! Bütün bu işler hep borçla dönüyor. Çoğu fırıncı kapatıp kaçmak zorunda kalıyor. 3 yıldır ekmeğe zam yoktu, sonra ekmeğin üzerine 100 gram daha eklediler ve fiyatta da 50 kuruş bir artış oldu. Yani, daha önce 550 gram ekmek 2 TL iken ekmek 650 gram oldu ve fiyatı da 2.50 TL oldu.”
‘Sene 90’da bir ekmeğin fiyatı 20 çayın fiyatına eşitti, şimdi ise aynı’
26 yıllık fırıncı Servet Güzel, Diyarbakır’daki fırıncıların tarifeye uymadığından şikâyetçi. Güzel, “Burası Diyarbakır belli bir tarife yok herkes kafasına göre hareket ediyor. Kimi nasıl kurtarıyorsa öyle bir fiyat koyuyor. Yani ekmeğin gramajı 650 olduktan sonra kaça satarsanız satıyorsunuz. Şuan burada 650 gram ekmeği 2 TL’den satıyoruz. Yani, 800 gram hamurdan 650 gram ekmek elde ediyoruz. Neden tarifenin altında bir fiyattan ekmek satıyoruz, çünkü etrafımızda kayıt dışı çalışan ve kafasına göre gramaj kafasına göre fiyat tutturanlar var. Biz de zararına da olsa ekmeği 2 TL’den vermek zorunda kalıyoruz. Şuan unculara borcu olmayan fırıncı yok. Tabii ki, halk ucuz ekmek istiyor ve nerede ucuzsa oraya gidiyor. Bugün ekmek önceki zamanlara göre çok ucuz. Eskiden bir ekmek 20 çay ederdi, şimdi bir ekmek bir çay ediyor. Sene 90’da bir ekmeğin fiyatı 20 çayın fiyatına eşitti, şimdi ise aynı. Yani, çay pahalı olmuş ama ekmek yerinde saymış” diye konuştu.
‘Fırıncılar kesinlikle denetlenmiyor’
Çocukluğundan beri fırıncılık yapan Ali Doğru, haksız rekabetten dolayı ekmeği ucuza satmak zorunda kaldıklarını ve zarar etiklerini söyledi. Doğru, şöyle konuştu: “Çocukluğumdan beri fırıncılık işindeyim. Fırıncılık baba mesleğidir. Ekmek zamlansa da zamlanmasa da Diyarbakır’da fark etmez, çünkü herkes kendi kafasına göre bir fiyat belirliyor. Tabii ki, bu durumun üstünde derneğin durması lazım ama kimsenin ilgilendiği yok. Adam gramajı düşürüyor ekmeği aynı fiyattan satıyor ama bunu denetleyen kimse yok. Fırıncılar kesinlikle denetlenmiyor. Böyle bir durumda da herkes kendi kafasına göre iş yapıyor. Gelin şurada 4 tane fırına gidelim eğer bunlardan hepsi birbirinden farklı değilse ben hiçbir şey bilmiyorum. Herkes kendine bir raiş uyguluyor. Yani, gramajı da fiyatı da kendisi belirliyor. Tarife burada 650 gram ekmek 2.50 TL ama biz 2 TL’ye veriyoruz. Gramaja uyuyoruz ama fiyatta ucuzluğa gidiyoruz. Tabii ki, bu bizim için zarardır ama karşımızda Şehitlikte adam hem ekmeğin gramajını düşürüyor hem fiyatını biz de onlarla rekabet edebilmek için mecburen ekmeği ucuza vermek zorunda kalıyoruz. Ben buradan fırıncılar dernek başkanına çağrıda bulunmak istiyorum, ya görevini yapsın ya da bıraksın gitsin. Denetim yok bir şey yok; adam vergi vermiyor, kayıtlı değil bir şey değil. Dernek başkanı alıp belediyeyi gidecek fırınları denetleyecek. Adam kayıt dışı çalıştığı için ekmeği ucuza veriyor, kayıtlı olan esnaf da rekabet edebilmek için mecburen fiyatı düşürmek zorunda kalıyor ve bu da işini hakkıyla yapan fırıncı için zarar demektir. Yani, kayıt dışı çalışan fırınlar yüzünden ekmek piyasası Diyarbakır’da allak bullak olmuş durumdadır.”
‘Diyarbakır’da çok haksız bir rekabet var’
Genç fırıncılardan Welat Demirtaş ise tarifeye uyan fırıncı sayısının çok az olduğuna vurgu yaptı. Demirtaş, “Diyarbakır’da tarifeye uyan fırıncı sayısı çok azdır, çoğu tarifeye uymuyor. Diyarbakır’da ekmek piyasasında ciddi bir rekabet var ve herkes kafasına göre fiyat uyguluyor. Ama bunu da denetleyen yok. Fırıncıların hepsi denetlenmiyor, sadece belirli fırınlar denetleniyor. Kayıt dışı çalışan bir sürü fırın var ama kimse bunları denetlemiyor. Kayıt dışı çalışan fırıncılar ekmek piyasasını çok olumsuz etkiliyor. Diyarbakır’da çok haksız bir rekabet var. Bu durumu önlemek için sıkı bir denetim şart! Biz şuan tarifeye uygun bir şekilde 650 gram ekmeği 2.50 TL’den satıyoruz ama Diyarbakır’da buna uyan kaç tane fırıncı var!” şeklinde konuştu.
‘Allahın huzurunda bunun hesabını veremezler’
Fırın işletmecisi Hamza Yıldırım, denetimsizlikten şikâyetçi olurken, yetkililere fırınlardaki denetimleri arttırma çağrısında bulundu. Yıldırım, “Diyarbakır’da ekmekte belli bir raiş yok. Diyarbakır’da yüzün üzerinde tarife var. Daha doğrusu her fırın kendi raişini, gramajı kendisi belirliyor. Denetim olmadığı için herkes kendi tarifesini kendisi belirliyor. Ayda yılda bir denetim yapılıyorsa da o da düzgün çalışan esnaflara yapılıyor. İşini hakkıyla yapan esnaf arkadaşlarımı tenzih ederek söylüyorum, esnaf ekmekten çalıyorsa bunu denetlemeyenler de bu suça ortak oluyorlar. Özellikle denetim yapmakla yetkili kurumlara, kişilere sesleniyorum; denetim yetkisi Valilikte midir, Tarım İl Müdürlüğünde midir, Belediyede midir artık yetki kimdeyse görevlerini yapsınlar. Yoksa Allahın huzurunda bunun hesabını veremezler. Bugün eğer bir fırıncı olarak çalıyorsam onlar da benim günahıma ortaktırlar” ifadelerini kullandı.
‘Yeni alınmış bir raiş falan yok’
Fırıncıların kendi aralarındaki rekabeti bir yana bırakarak ekmek piyasasına bir düzen getirmeleri gerektiğine vurgu yaptı. Yıldırım, şunları söyledi: “Ekmek fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmadı, sadece iki yıl önce verilen tarifeye ancak şimdi uyuldu. Yani, yeni alınmış bir raiş falan yok. Şuan ilçelerde bile ekmek fiyatları bizim fiyatlarımızın üzerindedir. Ekmek fiyatlarımızın aslında daha yüksek olması lazım ama birbirimize düşmekten, birbirimizle uğraşmaktan, rekabet etmekten fırıncılar olarak birbirimizi bitirmişiz. Bu durum ise bizim ilimize hiç de yakışmayan bir şeydir. Bir insanın hakkına hukukuna girerseniz belki o insanın sizi affetmesi mümkündür ama on binlerce insanın hakkına hukukuna girerseniz bunun affı mümkün olmaz. Evet, dernek başkanımız var ama onun da denetim yetkisi yok. Tabii ki, onun da ihmalleri yok değil ama bu denetimsizlik onunla bitecek bir şey değildir.”
‘Tarifeye uyan her şeyi hakkıyla yerine getiren esnaf zarardadır’
Fırıncıların maliyetlerinin yıldan yıla çok fazla arttığını ve buna karşın ekmek fiyatlarının yerinde saydığını belirten fırın işçisi Yılmaz Bulut, “ Yaşım 38, ilkokuldan berri fırıncıyım. Diyarbakır’da tarifeye uyan fırıncı yok denecek kadar azdır. Fırınların çoğu kayıt dışıdır. Şimdi biz burada tarifeye uyuyoruz, vergi veriyoruz, işçilerimizin sigortasını ödüyoruz ama yakınımızda bir fırın var ne vergi veriyor ne bir şey. Yani, haksız bir rekabet var ve bunun da ne denetimi var ne dur diyeni. Biz beş yıldır burada doğru dürüst bir denetleme geçirmedik. Ne ekmek fiyatını soran var ne gramaja bakan var. Herkes burada kendi kafasına göre başka bir çeşit ekmek çıkarıyor. Haksız rekabetin olduğu bir yerde işini hakkıyla yapan fırıncı zarara uğruyor. İşin altından kalkamayan fırıncılar ise bırakıp gidiyor. Şuan fırıncıların çoğu unculara borçludur, işler hep borç harç yürüyor. Şimdi Diyarbakır’daki fırınları dolaş kaş tanesi tarifeye uyuyor, tarifeye uyan çok azdır. Ekmeği ucuza veren fırıncı ya ucuz un kullanıyor, ya işçisini sigortasız çalıştırıyor ya kayıt dışı çalışıyor ya da tüm bunlarla rekabet etmek için zararına ekmek satıyor. Şimdi bugün burada 1.25 TL olan ekmeğin fiyatı İstanbul’da iki katıdır. Yani, ekmek bizde çok ucuz. Burada da ekmek fiyatları normale dönsün ki hem işveren hem de işçi kazansın ve halk da sağlıklı koşullarda üretilen ekmeği yesin. Bugün Diyarbakır’daki fırınların ne kadarı kayıt dışıdır, bunu denetleyen birileri olmalı ve bu haksız rekabete bir son verilmelidir. Bundan 10 yıl önce denetlemeler yapılıyordu, cezalar kesiliyordu ama şimdi yok. Denetim olsun, fırınların hamurhanelerine bir girilsin bakalım durum nedir, hangi koşullarda ekmek yapılıyor. 5 yıldır sadece iki sefer denetleme gelmiş o da yüzeysel bir denetleme. Fırında araba lastiği yakan, çürük tahta yakanlar var bunlar denetleniyor mu? Herkes denetlenirse, her şey dört dörtlük yerli yerinde olursa hem haksız rekabet olmaz hem de vatandaş sağlıklı ekmek tüketir. Geçen yıl un fiyatları 50 TL idi şimdi ise 75 TL olmuş. Odunun tonu geçen yıl 250 TL idi şimdi 550 TL. Nakliye, geçen sene 30 TL iken şimdi 80 TL olmuş. Her şeyin maliyeti artmış, mazota zam geldiği anda her şey zamlanıyor ama bizim ekmek fiyatları yerinde sayıyor. Yani, öz olarak tarifeye uyan her şeyi hakkıyla yerine getiren esnaf zarardadır. Kayıt dışı olan, vergisini vermeyen, işçisini sigortasız çalıştıranlar ise haksız bir rekabet ortamında piyasayı allak bullak ediyor” dedi.
‘Üç ayda bir gelip 5 dakika ile gidiyorlar’
Fırınlardaki denetimleri yetersiz bulan fırın işçisi Seydullah Araz, “Bence Diyarbakır’da fırıncıların denetimi yeterli değil. Üç ayda bir gelip 5 dakika ile gidiyorlar. Ayrıca fırıncıların hepsi de denetlenmiyor. Denetlenen fırıncıların sayısı çok azdır. Diyarbakır’da kayıt dışı fırıncı çok ama bakalım denetlenen var mı?” diye sitem etti.
Diyarbakır Fırıncılar Odası Başkanı ve Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkan Vekili Mehmet Emin Güngör, gündemdeki ekmek fiyatlarını ve esnaflar arasında haksız rekabete yol açan Diyarbakır’daki kayıt dışı ekmek üretimini gazetemize değerlendirdi.
Ekmeğin gramajında neden bir indirime gidildi?
Ekmeğe gizli bir zam yapılmadığını belirten Diyarbakır Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Emin Güngör, “Gıda yönetmeliğine göre somun ekmekte 250 gramın altında ekmek üretilemez. Ancak Bakanlığa yeni bir talep yapıldı ve bakanlık da bunu değerlendirerek ekmeğin gramajında yeni bir düzenlemeye giderek ekmekte alt sınırı 200 gram ve 5O’şer gram katsayıları olarak belirlemiştir. Bu da herhangi bir şekilde tüketiciyi aldatmaya dönük gizli bir zam falan değildir. Bu değişiklik ise bir gereksinimden kaynaklanmaktadır. Ekmeğin gramajında neden bir indirime gidildi; Özellikle Akdeniz’de yüksek nem oranından kaynaklı olarak 250 gram ekmek belirli mevsimlerde, teşbihte hata olmasın adeta çamaşır makinesinde sıkılmış bir çamaşır gibi buruşuyordu. Yani, ekmek tamamen hamur oluyordu. Ve bu da büyük bir israf demekti” şeklinde konuştu.
‘Haksız rekabeti belediyeler hiçbir zaman denetleyemediler’
Bölgede kayıt dışı üretim yapan fırıncıların denetimsizliğine değinen Güngör, “Bölgede ise ekmekte yıllardır yerel yönetimlerin denetimsizliği yüzünden ekmekte ciddi sıkıntılarımız vardı. Fırıncılar arasında haksız bir rekabet vardı. Esnafımız 250 gram ekmek üretirken, Halk ekmek adı altında veya kayıt dışı, merdiven altı üretimlerde 200 gram ekmek üretiliyordu. Bu da yüzde 20 oranında bir avantaj sağlıyordu. Bu haksız rekabeti belediyeler hiçbir zaman denetleyemediler. Bütün uğraşlarımıza rağmen; basın yoluyla kamuoyu ile bu sıkıntıları paylaştık, belediyelerimizle görüştük, günü birlik dilekçeler yazdık, belediye başkanlarımızla, meclis üyelerimizle birebir görüştük ama ne yaptıysak yine de bu denetimi sağlayamadık. Yani, kayıt dışı olan işyerleri tabiri caizse, üzülerek ifade ediyorum, eksik gramajla, ekmekten çalıyorlardı, yani bir hırsızlık söz konusuydu. 200 gram ekmek ile 250 gram ekmeğin boyutu arasında da çok belirgin bir fark olmadığı için tüketici eksik gramajlı ekmeği ucu diye alıyor ve bu da haksız bir rekabete yol açıyordu. İlimizde şuan 250 gram ekmek, 02/02/2015 tarihinden itibaren 0.90 kuruştur ve halen de bu fiyat geçerlidir. Yeni düzenlemeyle birlikte de tabii ki, genelge yayınlandıktan sonra yeni bir zam talebimiz olacaktır. Kamuoyunu aldatmıyoruz, kimseyi kandırmıyoruz, yeni düzenlemeyle beraber ortalama girdileri hesaplayarak bir zam talebinde bulunacağız” diyerek zam taleplerinin olduğunu dile getirdi.
‘2018 yılı başında yeni bir fiyat tarifesi ile halkımızın huzuruna çıkacağız’
Diyarbakır’da 320 gram pide ekmeğinin 30 /03 /2017 tarihinden bu yana 1.25 TL olarak satıldığını belirten Güngör, yeni yıl için zam talepleri olacağını kaydetti. Güngör, şöyle konuştu: “ Yılsonundan itibaren pidede de bir zam talebimiz olacaktır. Mevcut un fiyatlarındaki artış, SGK primlerindeki artış, akaryakıt, doğalgaz ve enerjideki yükseliş, odun fiyatlarındaki artış vs. tüm bu girdi maliyetlerindeki artışı hesaplayarak yeni bir düzenlemeye gideceğiz ve 2018 yılı başında yeni bir fiyat tarifesi ile halkımızın huzuruna çıkacağız. Yine, 650 gram pide ekmeğinin fiyatı yürürlükteki tarifeye göre 2.50 TL’dir. Tabii ki, serbest piyasadır ve esnaflarımız bu fiyatın üstüne çıkmamak kaydıyla tarifenin altında bir fiyata ekmek satabilmektedirler. Yani, Türk Ticaret kanununa göre üst limit olarak belirlenen 650 gram pidenin fiyatı 2.50 TL olmasına karşın bu fiyatın altında ekmek satılabilir. Yani, ekmeğin tarifenin ne kadar altında satılacağı esnafın inisiyatifine kalmıştır. Tabii ki, gramaja bağlı kalarak taifenin altında bir fiyata ekmek satmak mevzuata uygundur. Bunun yanında ekmeğin ucuza satılmasının kaliteye bir yansıması mutlaka olacaktır bu da vatandaşın takdirine kalmıştır. Özelikle Bağlar ilçesi sınırları içinde ekmeğin kalitesi konusunda ciddi d-sıkıntılar yaşıyoruz. Geçen haftadan beri birkaç işyeri mühürlenmiştir. Hem eksik gramaj hem de açık Pazar yerlerinde ekmek satışı yaptıklarından dolayı söz konusu bu işyerleri 4 gün boyunca kapatılmıştır.”
Kayıt dışı işletmeleri tespit için çalışma başlatıldı
Kayır dışı üretimde bulunan işletmelerin tespit edilmesi için çalışma başlattıklarına vurgu yapan Güngör, “ Elbetteki, esnaflar arasındaki haksız rekabete yol açan usulsüzlüklerin ya da kayır dışı üretimin denetlenmesinde birinci dereceden sorumlu olan kurum belediyelerdir. 10 gün önce kayyum olarak atanan anakent belediye başkanı Cumali Atilla ile görüştük. Özellikle denetimler konusundaki eksiklikler konusunu görüştük ki, bu sadece fırıncılık sektörüne özgü bir durum da değildir. Diğer sektörlerde de ciddi denetimsizlik problemleri, kayıt dışı üretim söz konusudur. Bu kapsamda bütün ilçe belediyeleri ile yapılan istişareler devam etmektedir. Yakın bir tarihte bu çalışmaları kamuoyu ile de paylaşacağız. Bütün merkez ilçeleri içine almak kaydıyla yeni bir denetim ekibi kurulacak. Bu ekibin içinde başta anakent belediyesi olmak üzere tüm ilçe belediyesinden ekipler olacak. Gıda ve Tarım İl Müdürlüğü, Gümrük Ticaret ve Sanayi İl Müdürlüğünden temsilciler de bu denetim ekibinde olacaklar. Şuan için ise en kısa sürede bu ekibin oluşmasını bekliyoruz. Yine, Fırıncılar Odası olarak bu ekibin içinde gözlemci olarak yer alacağız. Mevcut mevzuata göre odamızın herhangi bir denetim yetkisi ya da cezai bir işlemde bulunma tasarrufu yoktur. Yakın zaman içinde kayıt dışı üretimle ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı ile bir görüşmemiz oldu. İlk etapta sadece Kayapınar ilçesi sınırları içinde kayıt dışı olan işyerlerinin tespitiyle ilgili çalışmalara başladık ve halihazırda çalışmalarımız devam ediyor. Kayapınar ilçesindeki tespitler bittikten sonra da diğer ilçelerimizde kayıt dışı işletmelerin tespitini yapacağız. Diyarbakır’da kayıt dışı fırın oranı yüzde 23 -25 arasındadır. Yani, ortalama 350 – 400 arası bir fırınımız varsa bunun en azından 120 tanesi kayıt dışıdır. Tabii ki, kayıt dışılık fırıncılarla sınırlı da değildir, bununla beraber değirmenlerimiz, yufkacılarımız, simit ve unlu mamullerimiz arasında da kayıt dışı olanlar var” diye konuştu.
Ruhsatsız işyerlerini ruhsatlandırmak için bir çalışma başlatılmalı
Diyarbakır’daki fırıncılara tarifeye uymaları çağrısında bulunan Güngör, imardaki sıkıntılardan dolayı ruhsat alamayan işyerlerine bir defaya mahsus ruhsat verilmesini sözlerine ekledi. Güngör, şöyle konuştu: “ Tabii ki, hepimizin malumu olduğu üzere ilimizde ciddi sıkıntılar yaşadık. İl bazında ekonomik gücümüzde bir düşüş söz konusudur. Bizim dilek ve temennimiz 2018 yılında yeni fiyat tarifemizle beraber esnaflarımızın bu fiyat tarifesine uymalarıdır. Yani hem esnaflar arasında haksız bir rekabete yol açmadan hem de tüketiciyi mağdur etmeden hizmet sunmalarıdır. Esnaflarımız arasında bir rekabet olacaksa bu da kaliteye ilişkin bir rekabet olsun. Ayrıca hem Büyükşehir Belediyesi hem de İçişleri Bakanlığımızla istişarelerde bulunduk ve işyeri açma ruhsatları ile ilgili ciddi bir çalışmamız var. Kayıt altında olan birçok işyerimizin dahi işyeri açma ruhsatları yoktur. İmardan dolayı bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Yani, bir defaya mahsus olarak özellikle bölgeye yönelik olarak belediyelerimizin ruhsatlandırma ile ilgili bir çalışma başlatması gerekiyor.”
Ali Abbas Yılmaz / Özel