Tarabya'daki bir otelde bir basın toplantısı düzenleyen Fatih Terim, Ünal Aysal ile iletişim problemi yaşadıklarını, kulüpten gönderiliş biçiminin ise Galatasaray değerlerine yakışmadığını söyledi.Bu toplantıyı organize ederken artılarını eksilerini fazlasıyla tarttığını belirten Terim, “Buna karar vermek çok kolay olmadı. Çünkü genel olarak böyle bir temayülüm yok. Ancak başka platformda da konuşacağımı söylememe rağmen bunları sebeplerini anlatacağım. Kimleri için konuşmamam, kimileri için ise konuşmam anlatmam gerektiği yönünde görüşleri olduğunu biliyorum. Doğal olarak ben Galatasaray’ı düşünmek ve zarar vermemek için ne kadar titiz davrandıysam, gündemin hiç değişmediğini gördüm. Gördükçe de daha fazla üzüldüğümü ve yaralandığımı da fark ettim. Takdir edersiniz ki benim de değerlerim ve çık kıymet verdiğim bir ailem var. Ben Galatasaray markasına zarar verir miyim diye endişe ettim. İtibarsızlaştırma çabasında Fatih Terim’e zarar veriliyor mu ? diye konuşan kimse yok" dedi.
Daha önce yaptığı açıklamada Galatasaray Divan Kurulu'nda konuşacağını söylediğini belirten tecrübeli teknik adam, “Ancak bunu öne alma sebebim çok açık ve bariz. Yoksa Divan Kurulu’nda sayın kurul yönetiminde bir konuşma ricası yapacaktım. Kendilerine de kapalı oturumda basın mensuplarının olmadığı bir ortamda benim cephemden bu olaya bakış nasılsa onu dillendirmeyi düşünmüştüm. Ancak Sayın Aysal’ın bir gazeteci ile yaptığı TV programı beni daha fazla beklememeye mecbur kıldı. Profesyonellikt, bir karar alınır ve bu karar uygulanır, sonunda da biter. Ancak bizde öyle olmuyor. 1,5 aydır alınan bu kararı meşru kılacak, bu kararın doğruluğunu kabul ettirecek onlarca söylemde, iddiada hatta serviste bulundu” diye konuştu.
“GALATASARAY, ALİ SAMİ YEN'DİR, GALATASARAY METİN OKTAY'DIR”
Seçilen yönetimi suçlayacak, arkasında konuşacak bir eylem içerisinde bulunmamayı öğrendiğini belirten Terim, “Bir süredir hemen hemen her açıklamada ismimin geçmesine hak etmediğim ve yaşamadığım halde yaşanmış gibi yaşamadığım şeyleri yapmadığım şeyleri veya olmadan şeyleri olmuş gibi gösteren olaylara cevap verecek olmaktan hicap duyuyorum. Hakikaten çok üzülüyorum. Bu kulübün bir divan üyesi olarak biliyorum ki Galatasaray başarılı olmak için her şeyi yapmak, her yola basılmak değildir. Galatasaray, Ali Sami Yen’dir, Galatasaray Metin Oktay’dır” ifadelerini kullandı.
“SAYIN AYSAL’IN SÖYLEDİĞİ GİBİ AÇIK BİR İLETİŞİM PROBLEMİ YAŞADIK”
Sayın Aysal’ın söylediği gibi açık bir iletişim problemi yaşadıklarını vurgulayan Terim, "Bunu kabul ediyorum. Hiçbir zaman da reddetmedim. Ancak ben derdimi başkanla birer bir konuşmayı istedim. Kapısından çıktıktan sonra olayları sosyal medyadan öğrenmek istemedim. Velev ki biz dostuz. Velev ki aramızda iletişim problemleri var. Hepimiz biliyoruz ki hayatta problem olmayan ilişki yoktu. Biz bütün bunlara rağmen yine karşılıklı oturur, konuşurduk, ayrılırdık. Ben de Başarlar diler eşyalarımı toplar çıkardım” dedi.
Terim, "Antrenmanı bitirip, teri soğumadan odasına giden hocasına işine son verildiğini basın aracılığıyla bildiren, televizyon kanalından hayal mahsulü bir anlaşmanın haberini veren, evime bildirimde bulunmak için noter gönderen bir anlayış, benim 40 yıldır hatta daha öncesi Galatasaray’da gördüğüm bir uygulama değildir. Bu, hayatım boyunca rastladığım bir şey değildir, Galatasaray Kulübü bu değildir” diye konuştu.
"HAKKIMI BAZILARINA HELAL ETMİYORUM”
Terim, “Her zor durumda bana ihtiyaç duyulan ve çağrıldığım her anda koşulsuz sorgusuz elimi ve gövdemi taşın altına sokmaktan geri kalmadığım Galatasaray’da bana yaşatılanlardan dolayı hakkımı bazılarına helal etmiyorum” dedi.
(iha)