Elektrik kurumu ile ilgili çok sayıda yazı yazan biri olarak Diyarbakır Belediyelerinin ve sivil toplum kuruluş temsilcilerinin ortak tavrına ve eylem biçimine hayran kaldım, sonuna kadar da destekliyorum.
DEDAŞ eylemi önemliydi, beklentiydi, gecikmişti
Hem belediyeler hem de sivil kuruluşlar başından beri böyle bir tavrı sergilemiş olsalardı, onlar bu kadar pervasızlık yapmayacaktı.
Yurttaşın anası da bu kadar ağlamayacaktı.
Yurttaşın anasını ağlattılar
Devlette iken biraz daha az ağlatıyorlardı
Özele geçti yedi ceddi ağlatmaya başladılar.
O nedenle, genelde belediyelerin özelde Büyük şehir belediye eş başkanı Gültan Kışanak’ın açık tavır alması, STK temsilcilerinin alınan bu tavra destek sunup Gültan hanımın yanında durması son derece önemli.
Kısasa kısas olmuş
Ama iyi olmuş
Biraz ‘vurun abalıya’ hesabı içerse de hak ettiler!
**
Dostlar alışverişte görsün diye yazı yazmak gibi huyum olmadığı için konuyu da sadece doğru bir eylem tarzında geçiştirmeyeceğim, ‘Bugüne kadar neredeydiniz’ diye anası ağlatılan yurttaş adına dost meclisinde soru soracağım, hem belediyelere hem de sivil kuruluşların temsilcilerine.
DEDAŞ’a karşı harekete geçmeleri yönünde benim yazdığım en az 10 yazı örnek gösterebilirim, hem belediyelere hem de sivil kuruluşlara yönelik.
Bu etkiyi yaratmamıştı.
Kesintiler belediye merciine ulaşınca durum farklılaştı.
DEDAŞ akıllı!
Yurttaştan yönetime doğru uzanmış.
Direk mevzuya giriyorum;
Belediyeler ayaklanınca STK temsilcileri de harekete geçti, basın toplantısında Kışanak’ın yanında yer aldı.
(şimdi zamanı değil, eleştiri hakkımı saklı tutuyorum. STK’lar belediyeden önce ayaklanmalıydı, hatta belediyeleri onlar harekete geçirmeliydi. Tersi oldu. Iskalamıyorum, geniş zamana saklıyorum)
Şimdi Diyarbakır topyekûn DEDAŞ’ın karşısında.
Hadi bakalım
Şimdi ne yapacaksın DEDAŞ Efendi!
Hendekte kazmışlar
Zor çıkarsın kuşatmadan
Hazır kuşatmışken DEDAŞ’ı, müzakere heyeti oluştursak, eş yönetim modeli ile bölgenin enerji sektörünü birlikte yönetsek mi?
Acaba
Bence iyi öneri
Kuşatma el koymaya dönüşmeden, müzakere ile sorunu çözmek mümkün.
Yoksa
Barış Manço’nun dediği gibi;
İşte hendek işte deve ya atlarsın ya düşersin
Baktın olmaz vazgeçersin zordur almak bizden kızı
İşte Halep işte arşın ya aşarsın ya biçersin
Baktın olmaz vazgeçersin zordur almak bizden kızı