Eski Türkiye mi? Yeni Türkiye mi? Demokratik bir ülke mi?

NACİ SAPAN

Cumhurbaşkanının konuşmasını izliyorum. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ‘Merkez Türkiye’ projesine yönelik eleştirilerini dile getiriyor. ‘Çıksın Maliye bakanımla konuyu TV ekranında tartışsın’ daveti yapıyor. Birden aklına Cumhurbaşkanı olduğu gelmiş olacak ki,‘Bakanımdı, ben şimdi cumhurbaşkanıyım’ diyerek düzeltiyor.

Bu temelden bir düzeltme değil, niyet zaten ilk dediğinde ifadesini buluyor.

 

Başkanlık yolu gözleyen, Başbakanlık modundan henüz kurtulamayan sayın cumhurbaşkanının, bir bakanla ana muhalefet partisi liderini ‘kapıştırma’ ortamı yaratmış olmasını yadırgıyorum.

 

Biz yadırgasak ne olacak ki?

Buna ‘Yeni Türkiye’ diyorlar, kendilerinin yarattığı yeni durumu benimsiyorlar, benimsetmeye çalışıyorlar.

**

‘Eski Türkiye yok, yeni Türkiye var’ diyorlar.

Sihirli ‘Yeni’ sözcüğün derinlerindeki eski kafanın varlığı yeni ve demokratik bir Türkiye’ye işaret etmiyor.

 

Bizde diyoruz ki;

İkisini de yaşadık, yaşıyoruz.

Ne eski Türkiye ne de yeni Türkiye…

DEMOKRATİK BİR ÜLKE

**

Polisin, askerin, yargının, bürokratın, eğitim kurumlarının, yurttaşın biat ettirilmediği, gece yarısı hazırlanan kumpaslarla sabahın köründe insanların gözaltına alınmadığı, küçük bir azınlığın para havuzunda yüzmediği, büyük çoğunluğun açlık denizinde çırpınarak yaşam mücadelesi vermediği, maddi zorluklar nedeniyle karısını, çocuklarını öldürdükten sonra intihar eden aile babalarının olmadığı; Kimliklerin, dinlerin, dillerin, mezheplerin ayrıştırılmadığı, farklı düşünce ve görüşlerin ötekileştirilmediği, çiftçinin rahatlıkla mazot bulduğu, tarlasını sürebildiği DEMOKRATİK LAİK bir ülke diyoruz ve istiyoruz.

 

Bunları söylemek ve istemek ‘Vatan hainliği’ ise hep birlikte bağırmak istiyoruz;

‘EVET, BİZ VATAN HAİNİYİZ’

Ve soruyoruz;

‘PEKİ, YA SİZ?’

Bunun cevabı şimdilik bizde değil, tarih bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bu cevabı verecek değişmeyen bir güçtür.

**

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Rum Yönetimi Başkanı bir araya gelerek iki halkın karşısında barışa kadeh kaldırdı. Çağdaş liderlerin halklarının kaderlerini nasıl değiştirebileceğine dair son derece anlamlı bir tabloya imza attılar. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ‘Yavru’ sınıfından çıkışın ilk sinyalini verdi.

 

Aynı gün iki buluşma gerçekleşti.

Rum Başkanı Türk cumhurbaşkanı ile Kıbrıs’ta.

Yunanistan’ın iktidar partisi Syriza Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournous ise İzmir’de HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la buluştu, Gündoğdu mitingine katıldı, bir de konuşma yaptı.

 

Çağdaş partiler, çağdaş liderler buluşuyor, barışa mesaj veriyor.

İnsanlar Demokratik bir ülke Demokratik bir dünya hayal ediyor, istiyor. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.