Hükümetin aldığı kararla seçimler erkene alınmış ve 24 Haziran 2018 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.
Sn. Cumhurbaşkanın verdiği erken seçim kari gerekçesinde bir gerçeği dile getirmiş, başkanlık sistemi ile tek kişilik yönetimin ülkemizin önünü tıkadığını 19 Nisan 2018 tarihli Sabah gazetesi “Türkiye’nin önünü açmak için 24 Haziran’da sandığa” manşeti ile net biçimde izah etmiştir.
OHAL veya sonrası oluşacak hükümet ile idare edilecek ülkemiz, yasal yetki ve sorumluluk bakımından fazla bir fark olmayacağıdır.
Mevcut hükümet ve lideri OHAL ile idare edilen ülkemizin gidişatının kötüye gitmesi ile kendi parti teşkilatlarını suçlayarak “metal yorgunluğu” deyip teşkilatını yenilemiş, halkın seçtiği yıların büyük şehir belediye başkanlarından Ankara, İstanbul, Bursa… Başkanlarını İstifa ettirmiş, birçok belediyeye de kayyum atamis yinede kötü gidişata dur diyememiştir.
“İç ve diş gündemin yoğunluğu” gerekçe göstermek ise mevcut hükümetin yoğunluğunun üstesinden gelemeyeceğinin bir itirafı niteliğindedir.
Yine hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin 19. 04. 2018 tarihli “Diriliş Sandığı” manşetini kullanması ise, 16 yıldır ülkeyi idare eden Ak Partinin miadını doldurduğunu yeni bir heyecan ve diriliş için yeni bir vizyon ve iktidara ihtiyaç olduğunu dile getirmiştir.
Bize düşen görev ise yanlışlardan diretmemek, önü tıkanan ülkemizin önünü açmak için mevcut hükümete alternatif olan oluşum veya kişiyi desteklemektir.
Yine bir başka yanlışta yapılan seçimlere dini bir kisve verilmesi “hak batıl”, “hilafet”, “dindar-kafir” denilmesi. Bazı tarikat, cemaat, hoca ve imamların bu söylemleri dile getirerek taraf olmaları, dini küçük menfaat ve çıkarlara alet edilmeleridir.