Erdoğan: Kredi sıkıntılarının kaynağı yaklaşım farklılığı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ücret artışları ile enflasyonun etkilerinin sınırlandırıldığını söyledi. Kredi sorununa da değinen Erdoğan, "Sıkıntıların kaynağı finans ile reel sektör arasındaki yaklaşım farklılığıdır" ifadesini kullandı.

TİGRİS HABER - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemlerde gündemden düşmeyen kredi sorununa ilişkin, "Banka kredilerindeki sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil, finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır." ifadelerini kullandı.

Ankara’da Türkiye Müteahhitler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni"ne katılan ve burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntılara da değindi.

Erdoğan, “Son dönemde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil. Finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır. Bu farklılığın en kısa sürede üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Görüldüğü gibi bakış açımızı genişlettiğimizde karşımıza birilerinin bize ısrarla dayattığı moral bozukluğu fotoğrafı yerine umutlarımızı güçlendiren bir tablo çıkıyor. Eksikleri tamamlayarak, hataları düzelterek, elimizdeki işleri hızla tamamlayarak, yeni projeler geliştirerek ülkemizi önce 2023’e ulaştıracak, ardından da 2053’e uzanan yola güvenle çıkacağız. Hep söylediğim gibi bunu da beraberce yapacağız” ifadelerini kullandı.

Hedef ilk etapta 75 milyar dolar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yılda, kara yolu, hava yolu ve demir yolu altyapısını büyük ölçüde yenilediğinin altını çizdi ve “Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin büyüklüğünün 2030’larda 750 milyar dolar seviyesine çıkacağı öngörülmektedir. Ülkemizin bu büyük pastadan aldığı payı ilk etapta yüzde 10’a yani 75 milyar dolara çıkarmayı beraberce hedeflemeliyiz. Bu hedefi 2053 vizyonumuzda da en az yüzde 15 olarak belirlememiz gerektiğine inanıyorum. Son yarım asırda dünyanın 131 farklı ülkesinde 460 milyar dolarlık proje yürüten müteahhitlerimiz için ülkemizin geldiği seviye dikkate alındığında bu hedefin gayet gerçekçi olduğundan şüphe duymuyorum. Bu projelerin yüzde 90’ının da özellikle son 20 yılda gerçekleştiğine özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Dövizden istihdama, teknoloji transferinden makine parkının geliştirilmesine kadar, pek çok alanda sayısız faydası olan uluslararası müteahhitlik hizmetlerini tüm imkanlarımız ile desteklemeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.”

İşçi ve vergi sorunları için adım atılacak

Uluslararası müteahhitlik hizmetlerinin gelişerek hedeflerine kararlılıkla yürümesini desteklediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle işçilerin yurtdışındaki sorunları ile alakalı olarak bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak sureti ile onların güya haklarını alıp iade edecekmiş gibi oradan kendilerine imkan tevlid etme gayretleri noktasında başta Cumhurbaşkanı Yardımcım Fuat Bey olmak üzere, diğer bakan arkadaşlarıma da söylüyorum; hiç gecikmeden meclisin yeni döneminde yasal düzenleme ise yasal düzenleme, bunu yapmak suretiyle bu adımı atacağız. Diğer bir konuda vergi noktası bu konu ile ilgili olarak da Hazine ve Maliye Bakanımız hiç gecikmeden, onun için meclisin açılmasını bekleme gibi bir durum söz konusu değil, bunu bakanlık nezdinde süratle adımını atıp, bunun çıkışını da bakanlığımızın sağlaması gerekir. Biz bu çalışmaları yürütürken kimsenin kimliği ile meşrebi ile görüşü ile ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek husus ülkemize yaptığınız katkılardır. Türkiye’yi hep birlikte büyütecek, güçlendirecek, hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyonuna hazırlayacağız” diye konuştu.

"Enerjide kışa rahat şekilde hazırlanıyoruz”

Avrupa’daki enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçları ile Türkiye’deki enflasyonu etkilerinin aynı olmadığını, her kesimin gelir kaybını enflasyonun üzerindeki ücret artışları ile telafi ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkilerinin farkındayız. Her ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon diye, faiz diye, kur diye sorunlarımız yok mu? Elbette var. Ama elimizdeki imkanlar ve önümüzdeki fırsatlar öylesine büyük ki sadece bunlara takılıp kalırsak ülkemize yazık ederiz. Türkiye ile ve ekonomimiz ile ilgili sözde değerlendirmeler yapanların tespitlerinden ziyade temennilerini dile getirmeleri gerideki asıl niyeti göstermektedir. Şimdi birileri diyor ki, ‘Türkiye’de üretim bitti. İşçisinden çiftçisine herkes perişan.’ Peki gerçek öyle mi? Tarımda hem çok iyi rekolte elde ettiğimiz hem de verdiğimiz alım fiyatları ile üreticinin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Turizmde salgın döneminin kayıplarını telafi etmenin ötesinde kazançlar sağlayacak şekilde başarılı bir sezon geçiriyoruz. Enerjide Avrupa’nın adeta mide krampları geçirdiği bir kışa biz gayet rahat şekilde hazırlanıyoruz. Sanayide ülkemizin her yerinde fabrikalar harıl harıl çalışıyor. Kamyonlar, trenler, gemiler, uçaklar mal taşımaya yetişemiyor. Dış ticarette, ihracatta her ay rekor üzerine rekor kırıyoruz. İstihdamda 31 milyona yaklaşan çalışan sayısı ile tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız. Hangi alanda ülkemizi Avrupa ile dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri