Fransızca empathie bir ruh bilimi terimidir. Almancada da empathie olarak kullanılır. Türkçede empati olarak da kullanılan bu sözcüğün karşılığı "duygudaş"lıktır. Kürtçede, bilimsel bir terim olduğundan, Fransızca aslına sadık kalınarak yine empati kullanılmaktadır.
Bana göre "wekhes"(his eşitliği) kullanılırsa uygun düşecektir. Tabii ki en doğrusunu; Kürt arkadaşlar, Kürt Dili bilimcileri bilir .
Empati/duygudaşlık; kendisini bir başkasının yerine koyarak, onun olaylar karşısında hissettiklerini anlayabilmek ve içselleştirmektir.
Örneğin; çocuğu yaralanan bir insanın acısını anlamak için, kendi çocuğumuz yaralandığı anda ne hale gelirizi düşünmek ve hatta kendi çocuğumuzun yaralandığını düşünerek çektiğimiz acıların ne derece, ağır, incitici, üzücü olduğunu duymak, hissetmek, anlamak ve gerçekten çocuğu yaralanın ne acılar içinde olduğunu anlamak demektir.
İnsan olan kişi, topluluk, ulus; kendi çektiği acıların ne kadar kötü olduğunu anlayınca, kendi konumunda veya benzer konumda olan kişilerin, toplulukların, ulusların çektiği acıları gidermenin ona çare olmanın , ona merhem olmanın yollarını araması , bulması , elinden geleni uygulaması gerekmektedir . Evrensel insanlığın gerekliliğidir bu!
Bu evrensel gerekliliğe uymayanlar çeşitli adlarla adlandırılmaktadır. Bunlar egoist, bencil, narsist, şovenist, faşist vs.dir.
Acıları duyumsayan insanların da bu evrensel gereklilik uyarınca, başkalarına/ötekilerine acı veren, haklarını önleyen, haklarını engelleyen davranışlara karşı durmalı, bu yolda uğraş vermelidir. Dolayısıyla, acının, ağrının, yaralanmanın, ölümün, haksızlığa uğramanın ne olduğunu bilmeyenler; başkalarını/ötekilerini bu olumsuz davranışlara uğratmayı olağan bir davranış gibi görürler, kendisi için hak görüp tepe tepe kullandıkları hakları/özgürlükleri kısıtlarlar. Onlara, yukarıda sıralanan olumsuz durumları uygulamayı bir üstünlük, bir hak olarak görürler. Bu nedenle de, en zalimane uygulamaları yaparak, kendi rahatlarını sağlayacak düşüncesiyle bu uygulamalarını, zalimliklerini devam ettirirler.
Oysaki bilmezler ki; zalimin ve zulmün de bir sonu vardır. Mezalim bir gün kendilerini de içine alacaktır.
Oysa ki; empati yapılsa, insanoğlunun böylesi acıları, haksızlıkları hak etmediği, insan olması nedeniyle kendisinin de hak etmediğini, başkalarının da insan olması hasebiyle hak etmediği sonucuna varacak, bu düşünceye ulaşacak ve kendisi için ne haksa ötekilerine de bu hakkın sağlanması gerektiğini düşünecek, bu yolda uğraş verecektir. Bu da savaşları, çatışmaları,ilhakları, işgalleri, gaspları,
talanları önleyecek ve insanlık kendisini doğanın korunması ile insanlığın gelişmesi için yapılacak çalışmalara verecek, bu çalışmalar da insanlığın huzurunu, barışı, kardeşliği, doğanın güzelleşmesini, doğanın ömrünün uzamasını getirecektir.
Şöyle bitireyim; illa ki empati, illa ki wekhes.