Bugün 1 Mayıs emeğin ve emekçilerin bayramı. Bütün dünyada kutlanıyor. Ama hepsinde kutlama ortamları aynı değil. Bazı ülkelerdeki sıkıntılardan dolayı bayram olmaktan çıkarak bir arbedeye dönüşüyor. Üretimi ve sermayeyi ellerinde bulunduranlar daha fazla kar elde etmek için birçok baskı ve yöntemleri geliştirmeye çalışırken; emekçilerde yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için kendi arasında örgütlenerek mücadele etmeye çalıştılar. Emekçinin üretim ve çalışma koşullarının, kötü şartlarda gerçekleştirilmesi; iki sınıf arasında zorlu bir mücadelenin zeminini oluşturdu.
Kapitalizm doğuş ve gelişme dönemi olan 1800’li yıllarında emekçiler; çok kötü koşullarda günde 14-16 saat çalışıyorlardı. Çalışanların haklarını ve çalışma koşullarını düzenleyen hiçbir yasal güvenceleri yoktu. Yasalar fabrika ve işletme sahiplerinden yanaydı. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve çalışma saatlerinin kısaltılması, genel oy hakkı için işçiler sürekli bir mücadele içinde oldular. Emekçilerin uzun ve zahmetli mücadeleleri sonucunda; 1850’li yıllarda ABD ve İngiltere’de çalışma süresi 10 saate kadar indiriliyor. İngiltere’de işçilerin 10 saatlik çalışma hakkı, 1 Mayıs 1848’de yürürlüğe girmiş olsa da; Avrupa’daki devrimlerin yenilmesiyle bu hak uygulanmıyor.
İşçilerin fabrika, şehirler ve ülkelerde birbirinden kopuk olarak verdikleri mücadele; 1800’lerin son çeyreğinde dernek ve sendikalarda örgütlenerek; ulusal ve uluslararası boyut kazanarak genel bir siyasal harekete dönüşerek mücadelenin sınıf karakteri daha da belirginleşiyor.
1866 yılında toplanan 1. Enternasyonal’de, çalışma süresinin 8 saat olması talebi kabul ediliyor. Bu talep doğrultusunda; ABD’de, Japonya’da Fransa’da Rusya’da grevler yapılıyor ve 1868’de ABD Kongresinde bu talep kabul ediliyor.
ABD’de önde gelen örgütlü işçi sendikasından biri olan Örgütlü Meslek ve İşçi Sendikaları Federasyonu 8 saatlik işgünü talebiyle 1 Mayıs 1886 tarihinde ülke çapında grevler ve gösteriler düzenlenme kararı alır.
1 Mayıs 1886 günü ABD’de birçok kentte yüz binlerce işçinin katıldığı gösterilere polisin müdahalesi sonucu işçilerden bazıları öldürülür. Gösterilerden sonra, bazı işyerlerinde iş günü 8 saate indirilir. 3 Mayıs 1886 günü ise Chicago’da International Harvester fabrikasında devam eden grevi kırmak için polis ve grev kırıcılarının müdahalesi sonucu 6 işçi ölür. Ölümleri protesto etmek için 4 Mayıs 1886 günü Şikogo’da bir gösteri düzenlenir. Gösteriyi dağıtma girişiminde işçilerden yine ölenler olur. Bu arada polislerin arasına kimin attığı belli olmayan bir bombanın patlaması sonucu ölenler olur. Bunun üzerine sendika liderleri tutuklanır. Yargılamada idama mahkûm edilen sendikacılardan; Louis Lingg cezaevinde öldürülür. George Engel, Adolph Fischer, Albert Parsonsve August Spies ise,11 Kasım 1887 tarihinde idam edildiler.
Emekçilerin mücadele devam eder. Amerikan İşçi Federasyonu, 8 saatlik işgünün kabul edilmesi için 1 Mayıs 1890’da gösteriler düzenlenmesi kararı alır. 2. Enternasyonal 1889 Paris kongresinde;1 Mayıs’ın bütün dünyada, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edilmesini kararlaştırır.
Aradan yıllar geçer, işçi sınıfı 8 saatlik işgünü hakkını kazanır. Bir asırı aşkın bir süredir işçi sınıfı her yıl, uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak 1 Mayısı kutlanmaya devam eder. Fakat1800’li yıllardan günümüze bazı emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarında bazı değişiklikler olsa da özünde değişen bir şey olmaz.
Yakın tarihte 1977’de İstanbul Taksim’de; 34 emekçi provokasyon sonucu hayatını kaybeder ve emekçilerin bayramı kana bulanır. Türkiye’nin 12 Eylül’e doğru yol almasına bir halka olarak eklenir.
1 Mayıs işçilerin, emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak; dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeyen; çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirilme talebinin sembolik günü olmaya devam eder. 1Mayıs sadece bir gelenek olmasının ötesinde güncel taleplerle de kendisini yenileyen ve anlam kazanan bir mücadele günü haline gelir.
Emekçilerin emeğine sahip çıkma, sınır tanımayan emekçilerin dostluk, kardeşlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ın kutlu olması dileğiyle.