Seçimlerden hemen sonra ‘emanet oy’ tartışması başladı.
Özellikle de çeşitli kesimlerden HDP’ye giden bir miktar oydan dolayı başlayan tartışma biraz daha devam edecek gibi görünüyor. Oy kaybeden CHP ve AK Parti’ye yakın kesimlerce sürekli gündem yapılan ‘Emanet oy’ meselesini sanki ‘kişisel’ algılamamak, tercih meselesi olarak algılamak gerekir diye düşünmeye başladım.
Belki de Selahattin Demirtaş teşekkür konuşmasında buna vurgu yaptığı için genel bir gündem maddesine dönüştü. Oy oranı düşen AKP ve CHP’nin de seçim sonrası küçükte olsa bunun üzerinden ‘savunma’mekanizması geliştirmesine yardımcı oldu.
Emanet oy tartışmasından öte başka bir açıdan da değerlendirme yaparsak, ‘seçmen, partileri sınava tabi tuttu’ demek de mümkün.
Hem de çok zor bir sınav.
4 parti içinde zor bir sınav.
Partiler de sınavın zor olduğunu anladı ve gördü, sınav salonundan tek tek ya da toplu halde kaçma planları yapmaya başladı ve ‘Erken seçim’ tartışmalarını gündem yaptı.
Siyaseten taktik mi değil mi bilemiyoruz ancak, ‘Çok erken’ bir seçimin gündem yapılmış olmasının fayda sağlayacağı inancında değilim. Bir şekilde ortaya çıkan sandık aritmetiğinden bir hükümet denemesi kendini dayatıyor. Seçmenin yüzde 60’ının beklentisi de, AKP dışında bir hükümet formülünün ortaya çıkmasıdır.
3 partinin açıklamalarından AKP ile birlikte hükümet denemesi yapmak istemediğini görüyor ve anlıyoruz. Partiler, önümüzdeki süreçteki erken ya da genel seçimlerde bunun faturasının ağır olacağının hesabını yapıyor. Partiler, seçim meydanlarında AKP’den yargı yoluyla hırsızlığın, yolsuzluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hesabını soracaklarını beyan ettiler.
‘Beyan esastır’ sözünden hareketle duruma bakarsak; bu sözden uzaklaşacak olan parti/partilerin şimdiden çöküşünü görmek, anlamak gerekir. Bu riski kim/kimler nasıl göze alır bilemiyorum ancak, AKP’nin ‘Bunlar beceremez, bunlar koalisyon dahi kuramaz’ tezini haklı çıkaran bir durum ortaya çıkacaktır.
Seçmen, bütün kesimlerin temsiliyetinin sağlandığı bir hükümet ortaklığına karar verdiğine göre partilerin bu sorumluluktan kaçma gibi bir lüksü olmamalıdır.
Tersi tercih edilmiş olsaydı, tek parti iktidarına doğrusu çokta alışmıştık!
Üç gündür boşluktayız!