Eleştiri; toplumsal yaşamda, bireyde ve insanoğlunun ürettiği sanatsal ürünlerde, biçimsizliklere neşter vurma etkinliğidir. Estetik bir tavrı vardır ve ideali amaçlar. Birikim, cesaret ve kararlılık gerektirir. İşlevi de sürekliliğiyle orantılıdır. Birikimi olmayan insanların üstesinden geleceği bir iş değil. Ve insan diyorsam sözün gelişi; yoksa eleştirinin boy verdiği alan, tek tek insanları kuşatan toplumdur. Eleştirmen, ayaklarının bastığı yerden konuşur; çünkü eleştiri, toplumsaldır.
Robenson Crusoe, romanlarda kaldı. Toplumsal bir yaşam var ve bir aradayız. İnsan, insanın almaşığıdır. Biz sadece kendimizden sorumlu değiliz. Bilinçli olmak ve sorumluluk taşımak önemlidir. Toplumsal sorunlar, bireyi aşar. Eleştiri, burada devreye girer. Eleştiri, bireysel tavır üzerinde yükselen toplumsal bir eylemdir! Egemenlerin şiddetine maruz kalanlar olarak, organize olmak gerekir. Eleştiri, bu organize olma durumunun lokomotifidir.
UZAKLARA UÇAN
ürkek serçem uzaklara uçtu
kalbim üşüyor!
ürkek serçem çok uzaklara uçtu
kalbim çok üşüyor!
serçem yağmurlu bir alandan geçiyor olmalı
yanaklarım ıslanıyor!
ah, hayat böyle olmasa
şarkılar böyle olmasa
uzatsaydı ellerini tutardım
kahkahalarım dünyayı tutardı
alanlarda okunan şiirlerim olurdu
kulakları zonklatırdı
çın çın çınlardı!
ürkek serçem uzaklara uçtu
kalbim peşi sıra
bir göçmen kuştur, bir yaralı sürgün
bir başına
böyle melankolik şiirler yazmazdım
uzatsaydı ellerini tutardım
kahkahalarım dünyayı tutardı
böyle yıkılmazdım!
hangi zorlu büyüdür bu?
bir türlü bozulmak bilmiyor!
ne zaman kıracağım şeytanın bacağını?
kaderim ne zaman değişecek?
ne zaman dönecek kem talihim?
şansım ne zaman yaver gidecek?
ne
zaman?
ah,hayat böyle olmasa!
Şarkılar, böyle olmasa!
tutuşabilseydik el ele
kahkalarım dünyayı tutardı
alanlarda okunacak şiirler yazardım
kulakları zonklatırdım
çın çın çınlardım!
ürkek serçem uzaklara uçtu
kalbim üşüyor!
ürkek serçem çok uzaklara uçtu
kalbim çok üşüyor!
serçem yağmurlu bir alandan geçiyor olmalı
yanaklarım ıslanıyor!
AMED’İN DOLUNAYI-SÎ YAYINLARI-2002
RUHLAR MAHŞERİ (TOPLU ŞİİRLER) – J&J YAYINLARI - 2015
Newton, evrenin doğal yasalarından biri olan Üçüncü Hareket Yasasın’da: ‘’ Her etkiye (aksiyon) karşılık, ona eşit ve zıt yönde bir tepki (reaksiyon) vardır.’’ der. Ben eleştiriyi de yaşamdaki insani akışı sekteye uğratan engellere yapılan cesur bir saldırı olarak yorumluyorum. Eleştiri, fanatizmin elinden ‘’cehennemi satın alma’’ eylemidir! İnsanlığı ileriye taşır.
‘’Metafizik bir yaşama can atarsam, kimliğimi koruma imkânım ortadan kalkar: Ondan kalan en küçük kalıntıyı dahi tasfiye etmem gerek; ama tersine, tarihsel bir rol üstlenerek maceraya atılırsam, bana düşen iş kendimi havaya uçuruncaya kadar yeteneklerimi azdırmaktır. İnsan her zaman taşıdığı ben tarafından telef edilir: Bir isme sahip olmak, kesin bir yıkılma biçimine talip olmaktır.’’ E. M. Cioran
Çerçevelere sığmayan insanları severim. İnsanlık için yapılacak bir güzelliğe, hiçbir engel tanımayan yürekleri severim. Bundan ötürüdür ki özgürlük için yazan, özgür yürekli sanatçıları hep seveceğim! Yaşamın sivri uçlarıyla kanata kanata, yüreklerine biçim veren insanlar nasıl sevilmez? (DEVAMI VAR)
SÖZYÜZÜ / ÜÇ AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ / KASIM 2021 / YIL: 1 SAYI: 2
NOT: KHK’le işine son verilen, sağlık emekçisi Evin Güneş, intihar etti. Hiçbir şey, telafi edemez bu acıyı! Ahh ki ah! Mekânı cennet olsun!
Toplum olarak işimiz çok zor. Her türden ve her bakımdan daraldık! Bu cendereden çıkmak gerekiyor! Yaşama sevincimizi yitirdik! Gelecek kaygısı, bunaltıyor insanları! Yenilenmek, yenilenmek, yenilenmek gerekiyor!
Amerika'yı yeniden keşfetmek gerekmiyor! Çözüm; altyapısı hukuk olan, açık ve şeffaf bir yapılanmadan geçiyor. Toplumsal kesimlerin eşit ve kardeşçe yaşamasına olanak tanımak gerekir! Kurumların çöktüğü, yargının yerlerde sürüklendiği, güçlü olanın borusunun öttüğü bu toplumsal yapıdan iyilik ve güzellik çıkmaz! Ve her olumsuzlukta, duyarlı yürekler kanamaya devam ediyor ne yazık ki! Ömrümüz yeter mi bu karın ağrısı düzenin, kutlu dönüşümünü görmeye?
Yoksulluğun, yoksunluğun, açlık ve gelecek kaygısının olmadığı; üretim seferberliğinin olduğu, eşit ve özgür ve refah içinde yaşayacağımız günler diliyorum.
Yok olan güven duygusunu yeniden oluşturacak, sinerji yaratarak toplumu geleceğe taşıyacak güzellikler adına yeniden ve mutlaka…
Sevgiler, saygılarımla…