Yüz yüze eğitim, yüz yüze ‘kayıt parası’ talebini de gündeme getirdi. Hal böyle olunca da velilerimizin de şikâyetleri bize doğru gelmeye başladı. Milli Eğitimin ne milliliği ne de eğitimi kaldı.
Varsa yoksa ‘paralı eğitim’ dönemi kurbanı bir ülke olduk.
Tabiri caizse bütün alanlarda ‘çeteci’ bir anlayış hâkim olmaya başladı.
İnsanlar çok yaralı, iki yıldır darbe üstüne darbe alıyoruz, vatandaşın beli kırılmış, bükülmüş, çocuğunu okula kaydedecek, 500-1000 TL gönüllü bağış adı altında kayıt parası isteniyor.
Sadece bu olsa, bir de özel sınıf, özel öğretmen modeli de varmış devletin okullarında.
Küçük de olsa, yatır parayı, çocuğun özel öğretmen sınıfında okusun.
Daha ilkokulda başlıyor ayırım.
Eğitimde ‘Fırsat eşitliği’ nerede kaldı?
YAZIK. YAZIK!
Daha ilkokulda özel öğretmene, paralı eğitime yönlendiren bir sistem halktan yana haktan yana olabilir mi?
Dün bu konuda gelen şikâyeti gündeme getirdik, okul yöneticileri her zaman olduğu gibi ‘Gönüllü bağış’ dediler. Oysa durumu incelediğimizde ‘Zorunlu’ bağış gibi bir şey olduğunu görüyoruz.
*
Bu tür konular insanların canını o kadar sıkıyor ki, çıkan haberlerle vatandaş nefes alıyor.
Dün sayısız teşekkür telefonları aldık.
Bunun yanı sıra eleştiriler de geldi.
Öyle kınayan eleştiri değil, bir de özel okullara yönelik de yazmamızı istiyorlar.
Gelen bir mesajı olduğu gibi yayınlayayım üzerimde yük kalmasın, herkes görsün, bilsin, duysun.
Okuyucumuz şöyle diyor;
“Tigris Haber’i hem haberciliği hem de toplumsal duyarlılığı ve müdahaleciliği için tebrik ediyorum. Aynı duyarlı ve müdahaleci anlayışı, özel okul süsü verilmiş müteahhit çeteciliğine karşı da bekliyoruz.”
Doğru söylüyor.
Boşuna mı eğitimde çetecilik başlığı attım.
Şimdilik bu kadar müdahillik yeter sevgili okurumuz.
Devam edelim.
Bir öğretmen ablamız da şöyle yazmış,”Bir öğretmen olarak söylüyorum. Aldıkları kayıt parası yasal değil. Cimer’e yazın, bakın bakalım neler oluyor. Anasınıfı için istenebilir. Ancak, ilkokulda kesinlikle alınmaz.”
Durum bu.