‘Eğitim şart’!

NACİ SAPAN

Silvanlı sanatçı Kenan Öncü ile sohbet ediyorum.

Ne konuşsam, ‘Eğitim şart’ diyor.

Olumlu, olumsuz tüm belirlemelerin karşılığında Kenan’ın tepkisi kurgulanmış vaziyette, ‘Eğitim şart’ la buluşuyor.

Belli ki freni boşa atmış, ironi yapıyor.

 

Eğitim şart’ta, nasıl?

Ana dilde mi, resmi dilde mi?

 ‘Fark etmez, ikisinde de Eğitim şart’ diye yanıtlıyor sorumu.

Sonra konuyu da geçiştirmeye çalışıyor.

Aslında muziplik yapıyor, dalgasını geçiyor.

Herkesin her konuda fikir sahibi olduğuna, ancak bilgi sahibi olmadığına göndermeler yapıyor Kenan.

 

Hukuk, siyaset, politika, ekonomi, spor, sağlık, dış politika, gazetecilik vb. Aklınıza getirebileceğiniz tüm konularda hem fikir hem de bilgi sahibi olmak kadar engin derinlikleri bünyesinde taşıyan bireyler topluluğunu oturtmuş hedefine.

 

Ana tema; ‘Eğitim şart’ oluyor.

Anadilde de resmi dilde de eğitim şart nakaratına takılı vaziyette yürütüyor sohbeti. Neden şart olduğuna açıklık getirmiyor ki, konuyu mecrasına sokalım. Onun yaptığı da ‘ucu açık’ politika, çek çekebildiğin kadar, nereye çekersen çek.

 

‘Denizden babam çıksa yerim’ gibi bir şey bu Kenan’ın yaptığı.

Denizden baba çıksa, buğulama mı, ızgara mı yapılır ikilemi başladığında, ne yaparsın? Diye soruyorum; ‘Valla eğitim şart’ diyor, konuya nokta koyuyorum. Yoksa kavga çıkacak!

**

Gece yarısından itibaren Lice-Bingöl karayolundaki kazanın vahametini takip ediyorum. Bir araç devriliyor, ikinci bir araçtan yardım için inen insanlar yanıyor, çevredeki araçlar hurda yığınına dönüyor.

Sosyal medyadan izliyorum; bütün kent ayakta, ben uyumuşum.

 

Sabah uyandığımda zonklayan kafamda ‘Eğitim şart’ naraları yükseliyor.

Ulan Kenan, gördün mü yaptığını, ‘derinlemesine nüfuz’ etmek bu olsa gerek. TV zaplaması şart oluyor gecenin haberleri için.

TRT ekranlarında Diyarbakır’daki kaza var.

Muhabir konuya giriyor, tamamen yanmış bir otobüsün önünde. Zaten kendisi de otobüsün yanarak tamamen hurdaya döndüğünü söylüyor. Sonra yanma sonucu ortaya çıkan manzaranın tanıtımına başlıyor muhabir;

TV monitörü gördüğünüz gibi tamamen yanmış

Otobüsün lastikleri kül olmuş, çıplak jantları görüyorsunuz

Benzin deposu tamamen işlevsiz halde,

Yolcu koltukları iskelete dönüşmüş.

En sonunda da ‘Yaralılar hastanelerde tedavi altında’ deyip haberin öznesini bir zahmet aktarıyor, merak halimizin alevlerine su serpiyor.

 

Vallahi de billahi de Kenan geliyor aklıma;

Adam bir şey biliyormuş da konuşuyormuş, boşuna kızmışım.

Doğru demiş; ‘Ana dilde de, resmi dilde de eğitim şart’

Gazetecilikteki eğitim ise, ikisinden de daha fazla şart.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.