Güle güle büyük kaptan...
Yıl 1998 idi. Ergani'de kaymakamlık futbol turnuvası vardı ve ben de davet edilmiştim. O zaman Diyarbakır Söz Gazetesi'nde çalışıyordum. Turnuvada köy futbol takımları karşılaşıyordu. Bir oyuncu dikkatimi çekmişti. Attığı goller ve güçlü fiziği ile öne çıkıyordu. Bu genç ve gelecek vaat eden delikanlının adı Şehmuz Özer idi. Turnuva sonunda Erganispor'a alındı. Aynı yıl attığı gollerle Erganispor'u tarihinde ilk kez 3.Lig'e taşıyordu. Sonra önü açıldı ve futbolumuzun önemli bir golcüsü haline geldi. Süper Lig'de oynadı,2.Lig ve 1.Lig'de 5 takımla şampiyonluk yaşadı,defalarca gol kralı oldu. Futbolunun son dönemlerinde memleketine dönerek Amedspor'un başarısı için ter dökmeye başladı. İlerleyen yaşına rağmen azminden ve çalışkanlığından bir şey kaybetmemişti. Hem saha içinde hem saha dışında beyefendi bir kişiliği vardı.
Bundan 3 yıl önce kendisini ve kardeşlerini haber yapmıştık. Bir ailede 6 kardeş futbolcuydu. Hatta oğlu da futbolculuğa ilk adımını atmıştı. Yani kendisinin izinde olan kardeşleri ve oğlu ile beraber tam bir futbol ailesi olmuşlardı.En son 5-2 kaybedilen Hacettepe maçından sonra kimse konuşmak istemezken,kendisi bizi kırmayarak TRT Kurdi'ye konuşmuş ve sanki yeni futbolcuymuş gibi üzüntüsünü dile getirerek özür dilemişti. Nereden bilecektik ki son röportajı olacak.
Bu gece acı haberini aldık. Ecel kendisini bir trafik kazasında yakaladı ve aramızdan aldı. Bilirim trafik kazasının acımasızlığını,çünkü yıllar önce babamı ve yeğenimi trafik kazasına kurban verdim. Büyük kaptanı da yuttu bu canavar. Ama ne olursa olsun kader.Herkes için bir ömür biçen ve ölüme sebepler yaratan rabbimizin takdiri var. Demek ki bu dünyadaki rızkı bu kadarmış.
Mekanın cennet olsun büyük kaptan,acımız gerçekten tarifsiz ve büyük. Senin için yapabileceğimiz tek şey dua etmek. Dualarımız seninle.