Eğitim öğretim sektörüne hızlı bir giriş yapan Düşünür Koleji, “Farklı Düşün Fark Yarat Özgün Ol” şiarı ile Diyarbakır’da 11’inci kampüsünü açıyor. Dört yıl içinde de 50 kampüsle 30 bin öğrenciye ulaşmayı hedefleyen Düşünür Koleji İstanbul merkezli olarak özel eğitim öğretim sektöründe iddialı bir çıkış gerçekleştirdi.
10 bin metrekare alan üzerinde kurulan kampus içinde 40 derslik bulunan kolejde 8 öğrenciye bir öğretmen düşüyor. Haftada 44 saat artı Cumartesi günleri eğitim öğretim faaliyeti sürdürülen kolejde yok yok!
Yerel bir okul değil global bir okul kuruyoruz!
Sadece sınava değil yaşama hazırlanan ve yaşama dokunan öğrenciler yetiştirmek istediklerini ifade eden Düşünür Koleji Genel Müdür Yardımcısı Fatih Karadağlı, “Biz İstanbul merkezli bir zincir eğitim kurumuyuz. İstanbul’da da bir eğitim kalitemiz, kadromuz var. Dolayısıyla tek başına sadece Diyarbakır özelindeki eğitim çalışmalarıyla değil Türkiye genelindeki zincirleşmiş eğitim kalitesini biz Diyarbakır’a taşıyoruz. Her şeyden önce Diyarbakır velisi buna güvenmeli. Biz burada yerel bir okul değil global bir okul kuruyoruz” diye konuştu.
Diyarbakır’da ilk kez çocukların teknoloji atölyelerinin olacak!
Techzone 4.0 atölyeleri ile öğrencilere değişen teknolojiye uyum sağlayacak altyapı eğitimi verilen Düşünür Kolejinde, D-STEAM eğitimi, Maker eğitimi, kodlama eğitimi ve robotik eğitimi gibi dersler var. Diyarbakır’da ilk kez çocukların teknoloji atölyelerinin olacağını belirten Karadağlı, “ Çocukların teknoloji ürettikleri, robot yaptıkları, Drone yapıp uçurdukları bir atölyeler zinciri olacak. Sanat ve spor alanında çok farklı bir programımız var. Düşünür Kolejindeki her çocuk bir müzik aleti çalabilir. Biz sadece akademik başarıyı değil sanatçı ve sporcu kimliği gelişkin bireyler yetiştirmek istiyoruz. Aslında bir okulda aradığınız her şey Düşünür Kolejinde var! Bir farkımızı daha ekleyeyim; sosyal sorumluluk projelerimiz var. Bizdeki her öğrenci bir sosyal sorumluluk projesi yapar, bir yerlere dokunur. Birilerinin hayatını iyileştirmek için bir çaba sarf eder. Çünkü bu çaba sayesinde aynı zamanda insani duygulara hitap ederiz” şeklinde konuştu.
Düşünür Koleji Genel Müdür Yardımcısı Fatih Karadağlı ile Düşünür Kolejlerinin eğitim hedeflerini konuştuk.
‘Dört yıl içinde 50 kampüsümüzle 30 bin öğrenciyi hedefliyoruz’
Düşünür Koleji eğitim öğretim alanına nasıl bir başlangıç yaptı?
Düşünür Koleji eğitim öğretim sektörüne hızlı bir giriş yaptı. Şuan hâlihazırda 11 okulumuzla eğitim öğretim vermekteyiz. Bu okullarımızın yer aldığı iller İstanbul, İzmir, Manisa, Trabzon ve yaklaşık olarak da 2 bin öğrencimiz var. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında ise Diyarbakır ve İstanbul Çekmeköy okullarımız açılacak. Bir sonraki seneye de Antalya, Kocaeli, Kayseri ve İstanbul’da okullarımızı açmayı planlıyoruz. Dört yıl içinde de 50 kampüsümüzle 30 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz.
‘10 bin metrekare kapalı alanımız var’
Eğitim öğretim alanında Düşünür Kolej Diyarbakır’a nasıl bir değer katacak?
Bizim için Diyarbakır çok çok önemli illerden biridir. Diyarbakır’ın, bölgenin halkının eğitime verdiği önem bizi de çok heyecanlandırıyor. Düşünür Koleji olarak memleketin her köşesine ulaşmak ve kaliteli eğitimi tüm çocuklara ulaştırmak istiyoruz. Biz Diyarbakır’da anaokulundan Lise onuncu sınıfa kadar öğrenci alımına başladık. Kampüsümüzde 10 bin metrekare kapalı alanımız var. Bir sonraki sene için de lisemizi ve Fen lisemizi başka bir kampüse taşıyarak iki ayrı kampus halinde eğitim öğretim faaliyetimizi devam ettireceğiz. Yani, aynı alan içerisinde yan yana ikinci bir kampüsümüzle hizmet vereceğiz. Sadece Diyarbakır’da değil ileriki zamanlarda Şanlıurfa ve Batman gibi bölgenin diğer illerine de hizmet vermeyi düşünüyoruz.
‘İstanbul merkezli bir zincir eğitim kurumuyuz’
Diyarbakır’da birçok özel kolej var ve hepsi de sektöre iddialı girişler yapıyorlar. Diyarbakır halkı neden Düşünür Kolejini tercih etmeli, farkınız nedir?
Diyarbakır’da gerçekten eğitime çok önem veren bir veli profili var. Buraya geldiğimizde beklediğimizden çok daha büyük bir ilgiyle karşılaştık ve bu bizi çok mutlu etti. Tanıtım ofisimize çok yoğun bir ilgi var. Biz sonuçta İstanbul merkezli bir zincir eğitim kurumuyuz. İstanbul’da da bir eğitim kalitemiz, kadromuz var. Dolayısıyla tek başına sadece Diyarbakır özelindeki eğitim çalışmalarıyla değil Türkiye genelindeki zincirleşmiş eğitim kalitesini biz Diyarbakır’a taşıyoruz. Her şeyden önce Diyarbakır velisi buna güvenmeli. Biz burada yerel bir okul değil global bir okul kuruyoruz. İkincisi, çok ciddi bir yabancı dil eğitimimiz var. Haftada 20 saate varan bir İngilizce eğitimimiz var. İngilizce eğitimin yanında İspanyolca, Almanca ve Fransızca gibi farklı dillerde de öğrencilerimiz eğitim görebiliyorlar. Bunun dışında beceri akademimiz var. Türkiye’de ilk kez Cambridge Üniversitesi ile anlaşma yaparak eğitim öğretim programını 21.yüzyıl becerileri üzerine odaklayan kurum biziz. Ne yapıyoruz burada; 21. Yüzyıl yaşam becerileri dediğimiz becerileri alıp bizim Milli Eğitim müfredatının içerisine yerleştiriyoruz, ekibimizle birlikte. Dolayısıyla aslında öğrenciler Milli Eğitim müfredatı alırken aynı zamanda da Cambridge Üniversitesinin de ana hatlarını hazırlamış olduğu beceri odaklı eğitimi de almış oluyor. Dolayısıyla sadece sınava değil aynı zamanda hayata da hazırlanmış bireyler yetiştiriyoruz. Düşünür Koleji adı da aslında düşünmekten geliyor ve bizim işimiz tam da öğrencilerimize doğru düşünmeyi öğretmektir. Şuan bilgiye ulaşmak çok kolay ama önemli olan bilgiye ulaştıktan sonra onu yorumlamayı bilmek, sentezleyebilmektir. Önemli olan problemlerin çözümünü günlük hayata uyarlayabilmektir. Bizim en büyük farkımız eğitimi okuldan alıp gerçek hayatın içine yerleştiriyoruz.
‘Ülkenin kalkınması için bu kentte böyle bir yatırıma ihtiyaç var’
Böylesi bir dönemde Diyarbakır’a yatırım yapmak sizce riskli mi?
Biz bu ülkenin her yerine yapacağımız yatırımın bir değer olarak geri döneceğine inanıyoruz. Bu ülkenin gelişmesi, kalkınması için bu ülkedeki her çocuğun ülke yönetiminde söz sahibi olması için bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bize göre riskli bir yatırım değil. Açıkçası biz bu bölgede de bu kentte de böyle bir risk görmüyoruz. Hatta bu bölge eğitime önem veren en önemli bölgelerden birisidir. Haliyle ülkenin kalkınması için bu kentte böyle bir yatırıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
‘Kapımız herkese açık’
Düşünür Koleji hangi gelir seviyesine hitap ediyor, Düşünüre ger gelir grubundan veli çocuğunu gönderebilir mi?
Biz kurum olarak ekonomi ile eğitimi aynı platformda konuşmayı doğru bulmuyoruz. Çünkü biz ülkemizin her köşesindeki çocukların kaliteli eğitim öğretime kavuşabilmesi felsefesi ile yola çıktık. Biz şunu düşünüyoruz; başarılı olan, okumak isteyen, eğitim öğretimini böylesine kaliteli bir kurumda sürdürmek isteyen her çocuğa kapımız açıktır. Geçtiğimiz haftalarda çok yoğun bir ilgiyle Düşünür'e Kabul ve Bursluluk Sınavı gerçekleştirdik. Bu sınava yaklaşık 3 bin öğrenci katılım sağladı. Bu sınavın sonunda da biz yüzde 100’den başlamak üzere ciddi oranlarda çeşitli burslar dağıttık. Çünkü biz başarılı çocuklarımızı ülkeye kazandırmak istiyoruz. O yüzden de bizim kapımız herkese açıktır. Başarılı olan, gelecek vaat eden çocuklarımız gelsinler. Hedefimiz ekonomik kazançtan çok başarılı öğrencilerle üst düzeyde bir eğitim kurumu yaratmaktır.
Düşünür kolejinde neler var?
Düşünür Kolejinin kapasitesine ilişkin neler söylemek istersiniz?
Bizim bu seneki kampüsümüz 10 bin metrekare kapalı alan üzerine kuruludur. Kampüsümüz 40 derslikten oluşuyor. Bunun yanında Fen, Fizik, Kimya laboratuarlarımız var. Aynı zamanda techzone 4.0 atölyelerimiz var. techzone 4 0 dediğimizde aslında endüstri 4 0, teknolojinin gelişmesiyle birlikte öğrencilerimizin o değişen teknolojiye uyum sağlayacak altyapı eğitimi verilmesidir. Burada D-STEAM eğitimi, Maker eğitimi kodlama eğitimi, robotik eğitimi gibi derslerimiz var. Bu dersleri oluşturduğumuz atölyelerimiz var. Bizi diğer kampüslerden ayıran noktalardan biri de budur. Diyarbakır’da ilk kez çocukların teknoloji atölyeleri olacak. Çocukların teknoloji ürettikleri, robot yaptıkları, Drone yapıp uçurdukları bir atölyeler zinciri olacak. Sanat ve spor alanında çok farklı bir programımız var. Düşünür Kolejindeki her çocuk bir müzik aleti çalabilir. Biz hem sınavlarda çok başarılı öğrenciler hem de hayatta çok başarılı olabilecek öğrenciler yetiştirmek istiyoruz. Biz sporcu yönü ve sanat yönü gelişmiş bireyler yetiştiriyoruz. Bizdeki bir çocuk mutlaka seramik atölyesinde bir ürün ortaya çıkaracak. Bir heykel yapabilecek. Biz sadece akademik başarıyı değil sanatçı ve sporcu kimliği gelişkin bireyler yetiştirmek istiyoruz. MEB açısından da gerekli olan standartlaşmış atölyeleri ise saymıyorum. Yine haftada 30 saat olan eğitim öğretimi biz haftada 44 saat artı Cumartesi günleri de yapıyoruz. Yani, yaklaşık iki kata yakın bir ek ders saatimiz var. Bu ek dersleri ise ihtiyaca göre veriyoruz. Kimilerinde İngilizce hazırlık, kimilerinde sınava hazırlık, kimilerinde teknoloji, kimilerinde ise sanat alanında veriyoruz. Aslında bir okulda aradığınız her şey Düşünür Kolejinde var! Bir farkımızı daha ekleyeyim; sosyal sorumluluk projelerimiz var. Bizdeki her öğrenci bir sosyal sorumluluk projesi yapar, bir yerlere dokunur. Birilerinin hayatını iyileştirmek için bir çaba sarf eder. Çünkü bu çaba sayesinde aynı zamanda insani duygulara hitap ederiz. Bu da o öğrencinin gelişiminde en önemli faktörlerden biridir. Bütün bu sistemlerin yanında öğrenciler için en önemlisi sadece sınava değil hayata hazırlanmaktır. Hayata hazırlanırken de doğal yaşamın farkında olmasını, bir tarım ürününün nasıl yetiştiğini, ne kadar emek verildiğini yaşayarak öğrenmesi gerekiyor. Dolayısıyla bizim kampüsümüzde tarım bahçelerimiz olacak. Tarım bahçelerimizde ekolojik müfredat çerçevesinde çocuklar ek çalışmalar yapacaklar. Aslında geldiğimiz nokta şudur ki; sadece sınava hazırlanan değil yaşama hazırlanan ve dokunan öğrenciler yetiştirmek istiyoruz.
8 öğrenciye bir öğretmen!
Tabii bütün bu faaliyetlerimizin merkezinde öğretmenlerimiz var. Bizim için aslolan eğitimci kadromuzdur. Bizim Düşünür Öğretmen Gelişim Akademimiz (DÖGA) var. Merkezimizde bu var niye, çünkü siz hangi sistemi koyarsanız koyun sizi temsil edecek kişi öğretmendir. Aslolan iyi öğretmendir. Biz ise şuan Diyarbakır’ın en iyi öğretmenleri ile çalışıyoruz. DÖGA’da öğretmenlerimize hizmet içi eğitimler veriyoruz. Programlarımızın uygulanma gerçekliğini veriyoruz. Merkezdeki ekibimiz de sık sık Diyarbakır’a gelerek buradaki öğretmenlerimizle birlikte bir ekip çalışması gerçekleştiriyoruz. Şuan itibariyle kadromuzda 50 öğretmenimiz var. Yani 8 öğrenciye bir öğretmen düşecek şekilde eğitim veriyoruz. Bu da Avrupa Birliği standartlarının bile üstünde bir orandır.
Velileri de eğitiyoruz!
Eğitim o kadar önemli ki sadece okuldaki davranışınızla eğitimi başarıya ulaştıramazsınız. Aynı zamanda öğrenci velisinin de sizinle aynı dili kullanması gerekiyor ki, çocukta davranışa dönüşebilecek olumlu bir hareket oluşabilsin. Bunun için de Aile Farkındalık Eğitimlerimiz var. Velilerimize ayda bir yapmış olduğumuz her ayın bir teması var. Bu eğitim süreçlerine velilerimizin katkıda bulunmalarını ve evde de bizimle aynı dili kullanmalarını istiyoruz. Dolayısıyla sadece çocukları değil anne babaları da eğitiyoruz. Her ay belirlenen bir tema çerçevesinde biz velileri okula davet ediyoruz. Uzman eğitimcilerden, rehber öğretmenlerden, İstanbul’dan getirdiğimiz ünlü konuklardan bir eğitim zinciri düzenliyoruz. Dolayısıyla velimiz bir gün hafta içi iş çıkış saatinde ya da Cumartesi günü kampüsümüze geliyor. Eğitimcilerimizle bir araya gelerek eğitim süreçlerinde hep birlikte katkıda bulunuyoruz.
‘Velilerimizi tanıtım ofisimize bekliyoruz’
Bu yılki hedefiniz nedir?
Açıkçası bizim bu seneki hedefimiz 500 öğrenci almaktır. Kaliteli bir eğitim için ilk senede 500 öğrencinin üzerine çıkmayı düşünmüyoruz. Şuan itibariyle de yaklaşık 200 civarında öğrenci kaydımız var. Kayıt yaptırmak isteyen velilerimizi kontenjanlarımız dolmadan tanıtım ofisimize bekliyoruz.