Düşmüş meleklerden uygarlık yaratmak

Ramazan Özpamuk
Kutsal metinlerde geçen ve lanetlenen bu düşmüş melekler kimdi?
Tanrıların Göksel kurallarına, sistemine neden isyan etmişlerdi

Cennetten kovulup yeryüzüne sürgüne gönderilen bu düşmüş melekler hangi uygarlığın taşıyıcı güçleriydiler
Tevrat'ta "nefilim"eski Mısır'da "neter"Sümer metinlerinde "anunaki" diye geçen bu bu düşmüş melekler antik uygarlıklar ne gibi katkıları olmuştur

Tanrılar  bu düşmüş meleklerin sistemini yok etmek için neden Nuh tufanına ihtiyaç duydu
İnsanlık ve uygarlık bu  tarihi gizemli sorulara cevap arıya dursun biz tarihe farklı bir bakış açısıyla bakmaya çalışalım...

Azazel cennetten kovulan isyancı bir liderlerin başı ve aynı zamanda bir melek ve tanrının kutsal bekçilik görevini gören güvenilir bir adam...

Ne var ki adem'e biat etmez
isyan eder ve başkaldırır
Adem'e secde etmez
Ateşten yaratılan bir tanrı yani azazel nasıl ki ,çamurdan ve topraktan yaratılan ölümlü bir varlığa secde eder diye, itiraz eder ve bütün kötülük tanımlamalara afarozlara göğüs gererek başkaldırır ve ademi kabul etmez


Tanrının bu kutsal emirini, kelamını  yerine getirmediği için ,tanrıların bütün gazabını üzerine çekerler

Adem'e biat etmediği için ,Tanrı sonsuza dek onu lanetler
Ve Azazel aynı zamanda
Tanrı tarafından Kuvulan 200 meleğinde  lideridir

Cennetten kovulup yeryüzüne gelen bu düşmüş melekler
Erkeklere kılıç ve Kalkan yapmayı kadınlara süslenmeyi ,güzel giyinmeyi ve güzelleşme sanatının en inceliklerini öğretir, şehvettli bir kadının bütün cilveliklerini  öğrenirler , insanoğluna acıyı ,tatlıyı ve meleklerin, bilgeliklerinin bütün sırlarını mürekkep ve kağıtla yazmayı öğretiler, tıbbın, sağlığın bütün şifali bitkilerini insanoğluna öğretirler
Tanrıların insanlardan gizledikleri bütün yetenek ve güzellikleri insanlara öğrettikleri ve gösterdikleri için tanrılar tarafından lanetlenirler

Azazel ve adamları  tanrıların insanlardan gizledikleri bütün gizemli varlıkları ,yaşamları güzellikleri bir bir insanlara anlattırlar, onlara uygarlığı medeniyeti taşırlar
insana dair bütün güzellikleri, sanatının inceliklerini  cennetin ve dünyanın sırlarını anladıkları için tanrılar tarafından lanetlenip cezalandırırlar

Tarih boyunca Tanrı krallar imparatorlar, diktatörler insanlığın bütün güzelliklerini kendilerine sadece bahşederler  halka, alt kesimlere bunları yansıtmaz yaşatmaz ve göstermezler

İşte o zaman

Tarih bu düşmüş melekler sayesinde uygarlığa,ve medeniyete evrilimedimi, insanların içine karışarak onlarla evlenerek yeni bir uygarlık ve medeniyet şekillendirmedimi

ve bu düşmüş melekler olmamış olsaydı , Belki tanrılar insanları sürekli cahil bırakılıp ve hiçbir şey ügretilmeyecekti .
 
Ve bundandır ki
Tanrılar ,göklerin hükümdarları
Azazeli lanetler
adamlarıyla birlikte  en kötü,en cirkin şeytan , cin ,iblis ,ve nefilim tanımlaması yapılır, kadınlarını kızlarını çocuklarını  ortadan kaldırmak için lanetli bir kavime dönüştürür ve kutsal tevrat'ta Yahudilikte çöllere salınan günah keçileri olurlar. Doğayı toplumu kasıp kavuran bir ırk, çöllere sürülmüş mecburi bir kötülük , ve kendi kızları ile evlenmiş dev bir ırkın ,valıkları olurlar
Onların Doğan çocukları dev yaratıklara dönüşmüş bir varlık olarak lanse edilir. Bütün kötülüklerin baş sorumlusu düşmüş melekler olarak tanımlanır.
Ve böylece  tanrılar düşmüş meleklerin topukları üzerine  Nuh tufan'ın lanetini yavaş yavaş örmeye başlarlar...
Kutsal metinlerde isimleri fazla alınmaması dile getirilmemesi Gök tanrıların bir politikasıdır.
Bir olguyu insanların hafızalarından silmek ve hatırlanmasını istemediğim zaman onu ebediyen  yok sayarsın onun bütün hatırlatıcı ritüellerini, imgelerini ortadan kaldırıp konuşmasını engellersin düşmüş meleklere de yapılanda tam da budur .
Azazel yılan kılığına girerek Adem ile Havva ya ilk günahı işleten  olarak da tanımlanır Kur'an'da ise yecüc mecüc diye anlatılır

Cennetten kovulan Adem ile Havva aslında
Azazel sayesinde emekle tanışır ilk günahın kıvılcımı
İlk Emegin, ilk alın terinin kutsallığına dönüşür
Her şeyi bilme ve görme ağacından yemek, Bilgeliğin ve aydınlanmanın çağını başlatarak uygarlığın ve medeniyetin taşları örülür

Cennetten kovulan bu düşmüş melekler aynı zamanda uygarlığın medeniyetin,bilginin,bilgeliğin ilk taşıyıcı güçleri olurlar...

Tarihte bütün egemenler kendine biat etmeyen isyan eden kişilere tanımladığı bu değil midir

Tanrıların prometheusu çok ağır cezalandırılmasının nedeni insanlara ateşi götürmesi değil midir ki,

Adem'e biat etmeyip başkaldıran kızıl tanrıça, Lilithi lanetlemesi değilmidir ki

Ve tanrılar
Azazeli ve düşmüş melekleri bu kadar ağır günahkar bir varlık olarak nitelemesi insanlara uygarlığı,medeniyeti, bilgeliği, güzelliği taşımasından değilmidirki,

Her çağda ve her dönemde uygarlığın medeniyetin ve yeniliğin taşıyıcı güçleri, önderleri egemenler tarafından en ağır cezalandırmalara ,afarozlara tabi tutulmamışmıdır, çirkinliğin  kötülüğün simgesi olarak lanse edilmemişmidir

Uygarlığın en eski döneminden beri, tanrılar ve tanrı krallar, imparatorlar,zalim ve despotlar kendileri dışında insanlara,halka uygarlığın ,medeniyetin gizemli sırlarını taşımak istememişlerdir

Sümer  ve Yunan  Tanrılarının kendi aralarındaki güç ve iktidar mücadelesi uygarlığının taşıyıcı güçlerinin kimin elinde bulundurması değilmiydi.

Bu tanrılar meclisi

Dünyanın ve insanlığın en güzel nimetlerinden sadece kendileri faydalanmak istemişlerdir, insanlara layık görmemişlerdir, bilgi, beceri ve yetenek sadece onlarla sınırlı kalması için elinden geleni yapmışlardır

Tanrıların ve egemenlerin, kurulu sistemine karşı ,yeni bir çığır açanlar her çağda lanetlenmişlerdir

Düşmüş melekler ile tanrılar arasındaki güç ve iktidar mücadelesinde uygarlık ve medeniyetin ilerlemesinde yeni bir çığır açılır . Düşmüş meleklerin insanlarla kurduğu ittifak ve ilişki uygarlığın ve medeniyetin temelleri de atılır...

Şimdi sormak gerekir

Düşmüş melekler ve gözleyenler uygarlığın ve medeniyetin taşıyıcı güçleri olmuyor mu