Bugün için ne yazayım diye düşünüyorum; TBMM’ye hükümet tarafından verilen 6 madde, Güney Kürdistan’daki son gelişmeler, IŞİD ile karışık Irak, ABD, Kerkük, İran, Ortadoğu’nun yeniden dizayn meselesi falan filan derken, konudan konuya atlamak yada hepsini iç içe giydirerek kokteyl bir Ortadoğu hikayesine açılım yapabilir miyim diye düşünürken, ‘bizim açılım ne güne duruyor’ diye çark ettim.
Hatip Dicle’yi de daha fazla tutamayacaklarını anlayıp serbest bırakmışlar, o bizim, hepimizin sorumluluğuydu onsuzda olmaz deyip kendimize açılalım en iyisi. Ne zaman bir seçim olsa açılım, demokratikleşme paketi kapsama alanı içinde mutlaka bir şeyler toplumun gündeminde ‘güm’ diye patlıyor. Hatip abiyi öyle bir zamana denk getirdiler ki, en ağır dönemde en ağır topun sahaya sürülmesi gibi bir şey!
6 madde TBMM’de tartışılırken, eni-boyu-çapı-kalibresi konusunda eleştiri oklarının havada uçuştuğu, yarın da Ak Partinin cumhurbaşkanı adayının açıklanacağı zaman dilimine Hatip Dicle’nin tahliyesinin ara karara sıkıştırılmış olmasını gel de konuşma, tartışma.
Valla ne yalan söyleyeyim; o kadar çok kafa karışıklığı yaratıyor ki bu durumlar komplocu yaklaşım ‘Manyağı’ olduk, desek yeridir. Milletvekilliğinin gasp edilmesi meselesini bir tarafa bıraksak dahi dört duvar arasında yattığı sürenin hesabını veremeyecek olanların‘mecburiyetten kaynaklı yüz hallerini’ doğrusu çok merak ediyorum. ‘hukukun tecellisi, adaletteki eşitlik ilkesi’ falan filan gibi hafızaları ikna etmeye yönelik hitap şekilleri söz konusu olsa bile bunların denkliği futboldaki topun göğüste yâda ayakta yumuşatılarak oyuna dâhil edilmesiyle ilgilidir. Kim ne düşünürse düşünsün, onu bilemem, ayrıca çokta kafa yormuyorum. Durumu, denk gelen ayak oyunları olarak değerlendiriyorum.
**
TBMM’ye sunulan ‘açılım yasa tasarısı’ ile ilgili başka bir değerlendirme dikkatimi çekti. CHP eski milletvekili Mesut Değer maddeleri tek tek değerlendirerek, eksikleri tespit etmiş, olmaması gerekenlerin altını çizmiş, olması gerekenleri alternatif olarak sunmuş. Okunması ve üzerinde tartışılması gereken bir metin, tamamını okudum ve değerli buldum. Hukukçu gözü ve mantığıyla olması gerekenleri yazmış. Böyle farklı değerlendirmeleri okuyup, inceleyince, bu tür süreçlerin tek taraflı yürümediğini, farklı görüşlerin katkılarının olması gerektiğini daha net anlayabiliyoruz.