İMO Diyarbakır Şubesi, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan 500 yıllık tarihi Dört Ayaklı Minare’nin Sur içindeki çatışma ortamında ağır hasar gördüğünü belirterek, “İki yıldan fazla bir süredir girişlere kapalı durumdaki minarede ne bir inceleme ne de bakım ve onarım yapılamamıştır. Bundan kaynaklı minarenin, paslanıp kopan galvanizli metal levha ile çatlayan taşların onarımı yapılamaz ise daha fazla hasar görüp kısa sürede yıkılmasından endişe duyulmaktadır. İMO olarak, minarenin bakım ve onarımının yapılması için yetkili kurum ve kuruluşlara çağrı yapıyoruz” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şubesi, çatışma ortamında hasar gören Sur içindeki tarihi Dört Ayaklı Minare’ye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Akkoyunlu Sultanı Kasım Padişah Kasımhan tarafından 1500 yılında inşa edilen Kasım Padişah Camii’nin (bugünkü adıyla Şeyh Mutahar Camii), bugüne kadar hiçbir bakım onarım görmeden ayakta kalabilen ender tarihi yapılardan biri olduğu belirtildi. Açıklamada, minarenin bazalt taşlarından inşa edilen ve yaklaşık 23 metre yüksekliğinde olan üst yapısının bazalt taşından yapılan dört adet 2,5 metre yüksekliğinde ve 0,54 metre çapında dört adet silindirik sütün üzerine oturtulmasının, minareyi benzerlerinden farklı kılan en önemli özelliği olduğuna dikkat çekildi. Minarenin beş bölümden oluştuğu ifade edilen açıklamada, “Birincisi, minarenin 0,54 metre çapında, 2,5 metre yüksekliğinde silindir ayakları bulunmaktadır. İkincisi, minarenin üst yapısına teşkil eden ayaklar üzerine yatırılmış 0,48 ve 0,6 metre yüksekliğinde iki sıra kiriş yer alıyor. Üçüncüsü, 2,14x2,14 metrekare en kesite sahip 15,9 metre yüksekliğine sahip ve 3 arasilmesi olan ana gövde bulunuyor. Dördüncüsü, minarede kare en kesitli ana gövdenin üzerine oturtulan 5 metre uzunluğundaki gövde yer alıyor. Beşincisi, minarede 2,5 metre uzunluğunda ters koni şeklindeki külah bulunmaktadır” denildi.
‘Metal levha koptu’
Açıklamada, Diyarbakır’da bunca özelliklere sahip olan bu tarihi eserin, yerinde yapılan gözlemsel incelemeler sonucunda fotoğraflarda görüldüğü gibi; 2012 yılında minarenin kaymaması, dönme ve öteleme hareketlerini gerçekleştirmemesi için dört ayağın üzerindeki yüzeylere uygulanan güçlendirme amaçlı galvanizli metal levhalardan bir tanesinin paslanma sonucu köşe noktasında koptuğunun görüldüğü kaydedildi. Açıklamada, “Ayrıca yapılan gözlemlerde, levhanın kopması neticesinde minarede bir miktar öteleme olduğu ve levhanın yaklaşık beş metre yukarısında iki adet taşta kılcal çatlaklar oluştuğu gözlemlenmiştir. Yine Sur içindeki çatışma ortamında tarihi minarenin ayaklarına kurşunlar isabet etmiş ve her dört ayakta da ciddi zararlar meydana gelmiştir. Taşların kırıldığı ve kırılma sonucunda olukların oluştuğu görülmüştür” diye kaydedildi.
‘Yıkılma tehlikesi var’
Sur içinde yer alan ve iki yıldan fazla bir süredir girişlere kapalı durumdaki Dört Ayaklı Minare’de ne bir inceleme ne de bakım ve onarım yapılamadığı vurgulanan açıklamada, “Bundan kaynaklı minarenin, paslanıp kopan galvanizli metal levha ile çatlayan taşların onarımı yapılamaz ise daha fazla hasar görüp kısa sürede yıkılmasından endişe duyulmaktadır.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak, kültür mirasımız arasında yer alan, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı konumundaki Dört Ayaklı Minare’nin bir an önce bakım ve onarımın yapılması için yetkili kurum ve kuruluşlara çağrı yapıyoruz” denildi.