TİGRİS HABER - Sezen Aksu’nun 2017’de çıkardığı “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısındaki “SeIam söyIeyin o cahiI Havva iIe Adem’e…” sözleri nedeniyle başlayan tartışmalar sürüyor. Bu arada Aksu, Diyarbakır’daki 2002 Nevroz kutlamalarında verdiği konserde yeniden gündem oldu. Aksu’yu Nevroz kutlamalarına davet ederek getiren dönemin Belediye Başkanı Feridun Çelik, o yılları ve Sezen Aksu’nun gösterdiği tavrı Medya scope’den Ferit Aslan’a anlattı.
Türkiye’nin gündemi haline gelen sanatçı Sezen Aksu’yu anlatan dönemin Halkın Demokrasi Partisi’nden (HADEP) Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olan Feridun Çelik, “Kendisini 2002’de Diyarbakır Nevroz kutlamasına davet ettik. O dönemin şartları, engelleme ve yasakları biliniyordu. İstanbul’da gazinonun kulisinde kendisini davet ettiğimde bana, ‘Başkan ne olursa olsun, istediği kadar engellesinler gerekirse çıplak ayakla Diyarbakır’a gelir ve halkın bayramını kutlarım’ demişti. Bu sözlerini unutmam mümkün değil. Sezen Aksu böyle bir sanatçıdır.”
“O dönem siyasi atmosfer daha ılımlıydı”
1999-2004 arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Feridun Çelik, o dönemi ise şöyle değerlendirdi:
“Her dönemin kendine göre siyasi duruşları vardı. Biz seçildiğimizde ateşkes ilan edilmesi ile belli bir yumuşama yaşanıyordu. İlk defa Kürtler belediyeleri kazandılar. Başkanların gelişi bölgede olumlu hava yarattı, barışa dair umutları artırdı. Ilımlı bir dönem söz konusuydu. Zaman zaman bazı gruplar tarafından o dönemin iktidarının sıkıştırılması ile üç belediye başkanı olarak bir gözaltı süreci yaşadık. Halkın sahiplenmesi ile ciddi bir etki yarattı. Tekrar yumuşama süreci başlattı. Siyaset atmosferi daha yumuşaktı. O dönemde iktidarda DSP-MHP ve ANAP koalisyonu vardı. Koalisyon içerisindeki siyasi partiler ile diyaloglar oluşturmaya çalıştık. Belli başarılar sağlandı. ANAP’ın liberal yaklaşımından dolay fazla zorluk yaşamadık. Başlarda ciddi sıkıntılar yaşadık. Ben ancak seçildikten bir yıl sonra pasaport alabildim. Süreci germeden olumlu bir şekilde hizmet verdik.”
“Çözüm süreci bertaraf edildi”
Çözüm sürecinin bitmesi ve ardından seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasıyla ilgili ise Çelik, “Kürt siyasetindeki çözümsüzlük süreci tetikledi. Çözüm süreci başladı, büyük umut ve heyecan ile sorun artık çözülecek, Türkiye’nin önü açılacak, iç barışın sağlanacak umutları yeşerdi. Darbe girişiminden önceden çözüm süreci bitti ve daha derinleştirildi. Sürece karşı öfke büyütüldü. Türkiye için büyük fırsat yaratan süreç, karanlık bir duruş ve yapılanma ile bertaraf edildi. Darbe girişimi ile birlikte Kürt siyasetine karşı saldırgan bir duruş ortaya konuldu ve tutum sertleştirildi. Cezaevinde halen beş-altı bin tutuklu ve hükümlü Kürt siyasetçi bulunuyor. Sürecin sonuçlandırılması Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmelerden bağımsız değildi” dedi. (Kaynak: Medyascop)