DOKUNUŞ

Bêjdar Ro Amed

Gökyüzünü izliyordu. Adeta gökyüzüyle konuşuyordu. Gündüz sirrüs bulutları vardı. Parlak hoş ve öylesine alıcı duruyorlardı ki doyasıya baktı.

Yaşamış olduğu sıcak hislerle pencereye çıktı akşamın dingin deminde. Karanlık çökmüştü. Gökyüzüne uzandı yeniden. Yıldızlarla doluydu gökyüzü. Saydı 1, 2, 3, 4… bitmiyordu. Ne çok yıldız çıkmıştı bu akşam. Geçti hepsini severek ve dinleyerek. Ay, tüm parlaklığıyla yansıyordu. Yakamozu andıran bir ışıktı yayılan. Tam alt köşede, koca parlaklığıyla, bir yıldız duruyordu. Uzatsa elini yakalayabilecekmiş gibi geldi ona. Uzatmadı elini, kıyamadı. Bırak uzatmayı kolunu bile kıpırdatmadı. Kolunu kaldırsa, elini uzatsa, özgürlüğü esir alınacakmış gibi hissetti. Öyle kalsın istedi, öyle kaldı.

Evreni düşündü. Evrendeki galaksileri, samanyolunu, gök adalarını, enerjisi tükenen yıldızların kara delik haline gelmesini.

Beyninin derinliklerinde koca bir gezintiye çıkmıştı. Zihninin karanlık labirentinde egzersizler yaptı.

Evren; koca bir sonsuzluk dedi. Birkaç evrenin olduğunu bile okumuştu. Dur durak bilmeden ilerliyordu. Kanatlanıyor ve uçuyordu. Tüm düşündüklerini tanımlamak istedi. Edebiyata girdi, olmadı. Mitolojiye daldı, dinle sorguladı, felsefe olabilir mi diye denedi, bilime girdi, olmadı. Her şey bitmişti.

Yeniden Doğmak!

Seni senden çalan, bitmediği müddetçe, yeni çıkış olmaz. Seni bitiren, sende olandır.

Ölü Olan Canlı Olanı Çalınca

Zihninde neyi yaşarsan yaşa, o daha önce deneyimlediklerindir. Bu deneyimler olumlu, olumsuz demeden bir enerji akışına yol açar ve insan onun etkisinde kalır. Buna psikolojik etkiler denir. Bu, psikolojik etkiler yaşamış olduğumuz hayatın bizler üzerinde yaratmış olduğu etkidir.

Yaşanmış Olan Ölü Olandır

Bir şey yaşanmışsa, geçmişte kalmıştır. Geçmişte kalan ölü olandır, ölü olanla yaşayan, canlıktan kopandır. Geçmişe, bilgi düzeyinde ihtiyaç varsa, dönmek, bundan faydalanmak, bunu yaşam için kullanmak olması gerekendir. Yaşamsal bir ihtiyaç yok ise geriye dönüp buna sarılmak ölü olan ile yatmaktır, ölü olan ile yaşamaktır. Ölü tozunun üzerimize serpilmesi böyle bir şeydir.

Beynin İşgali

Beyin, yaşanmış deneyimlerle yani psikolojik bilgi ile işgal edilir. Psikolojik bilgi, yaşamış olduğumuz deneyimlerin üzerimizde yaratmış olduğu etkidir. Bu etki kullanılmış enerjidir. Kullanılmış bu enerji, zihnimizi ve bedenimizi kuşattığında tüm yaşamımız bunun kontrolü altında kalır. Biz, yaşamı olduğu gibi yaşayamaz ve canlı olma özelliğimizi yitirmeye başlarız. Programlanmış bir robot gibi hareket ederiz. Hayatın anlamının düşmesi, neşe ve huzurun ortadan kalkması bundan kaynaklıdır.

Canlı Olana Dokunmak

Canlı olan neşe ile, sevgiyle, aşkla akandır. Canlı olan yaşadığımız andır. Bu ana psikolojik bilgi veya deneyim dediğimiz olgular müdahale etmez ve karışmazsa, hayat capcanlı, dolu ve inanılmaz güzel geçer. Buraya müdahale varsa hayat ölümden beter bir noktaya gelir. Esas olan canlı olana dokunmaktır. Canlı olan her an her yerde yaşadığımız ve dokunduğumuz gerçektir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.