“Dokunmak” Karakterimdir!

Şeyhmus DİKEN

 

Dünyanın siyaseten temsiliyeti ve demokrasisi “gelişkin” ülkelerinde siyaset demokratik teamüllere göre şekillenir. Siyasal tavır alış ve siyaset yapma söz konusu olduğunda siyasetçiler, yine siyasetçiler tarafından farklı zaman dilimleri içinde düzenlenmiş “yasa”lar ile tehdit edilmezler.

Sıkça bu vurguyu yaparım; bizim “tuhaf ülke”mizde ise maalesef bu durum hiç mi hiç böyle işlemez. “Parlamanter Dokunulmazlığı” adı altında bir kural vardır TBMM çatısı altında tabi vekil olanlar için. Ama bu kural hangi şart ve hallerde uygulanır o hep meçhuldür.

Örneğin trafik polisi ile tartışan vekilin sözü hep kulaklara küpedir; “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” İşte o “kim olan” çalsa da, çırpsa da, imar-ihale yolsuzluğuna karışsa da, tarihe geçmiş büyük soruşturmalara (mesela Susurluk) karışsa da onlara asla “dokunulmaz”. Bu bir kuraldır, dokunulmaz.

Peki, kime dokunulur…

Çok kolay Meclisin en azından son 20-25 yıllık işleyişine bakın kime / kimlere dokunulduğu ortaya çıkar. Muktedirin tabiriyle “Şımardıkça şımaran”ların (kastedilen kapatılan BDP) dosyaları. Geçtiğimiz Yasama döneminde Adalet Bakanlığına ulaşan BDP-HDP’lilerin dosya sayısı 800 dolayında imiş. Yani 30 kişilik BDP (sonra HDP) grubunun yaptığı her siyasi faaliyet ve eylem suç umuş!

Bu ülkede sistemin bam teline basanlar hep suçlu olarak telakki edilmedi mi? Doksanlarda bir Kürt vekil Mehmet Sincar, Batman Çarşısında güpegündüz kurşunlarla dokunularak katledilmedi mi? Yine doksanlarda Kürt vekiller meclisten kafalarına bastırılarak Beyaz Reno’ya bindirilip Mamak’a tıkılarak dokunulmadı mı?

Son on yıl içinde gaz yiyen, ayağından gaz fişeği ile vurulan, darp edilen en az on Kürt vekil adını telaffuz etmek mümkün.

Doğrusu adeta “Lanet Taşı”na döndürülen Kürt siyasetçiler aslında hep dokunulanlardandılar. Çünkü onları seçen asillere bu düzen doksan küsur yıllık Cumhuriyet boyunca hep dokunuyordu. Üstelik bu dokunma öyle sıradan ve basit dokunma da değildi. Sürgün, talan, kıyım, katliam, yerleşim yerlerini yakıp yıkmayı da içinde barındıran öyle pek de masumane olmayan dokunmalardı!

Şimdi çıkmışlar 80 vekille sistemin blokajını ve barajını alaşağı eden Kürt Siyasetinin temsili vekillerine “dokunulsun, çizmeyi çok aştılar” diyorlar. El hak! Çizme çok aşıldı. Size ve sisteminize, düzeninize eyvallah edilmedi, bu onların orada varlık sebebiydi zaten. İşte bu nedenle HDP’li vekillere dokunmak, sebebinizdir.

Bence de Dokunulsun! Zaten yıllardır parlamanter dokunulmazlığı olduğu halde dokunuyordunuz. O halde adı konulsun bari. Kaldırın dokunulmazlık dediğiniz ucübeyi. Ve dokunun dokunduğunuz kadar. Onları seçenlere zaten en alasından dokunuyordunuz / dokunuyorsunuz, dokunmayı ısrarla sürdürüyorsunuz. Vekillerine de dokunun. Dokunun ki dünya sizin “dokunmatik” karakterinizi ve dokunurken neler yaptığınızı daha net görsün.

31 Temmuz 2015 Diyarbekir

Şeyhmus Diken

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.