"Doğu ve Güneydoğu'da kadın sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ve ağ oluşturulması projesi" tanıtım toplantısı Diyarbakır’da yapıldı. Dün Hilton Otel’de yapılan toplantıya DOGÜNKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferda Cemiloğlu, DTSO Yönetim Kurulu Üyesi Nevin İl, DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, DTB Başkanı Engin Yeşil, DİTAM yöneticisi, DİSİAD yöneticisi, Mali Müşavirler Odası, Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, çeşitli STK temsilcileri ve iş kadınları katıldı.
Amaç STK’ların kapasitesini artırmak
Doğu Güneydoğu İşkadınları Derneği'nce (DOGÜNKAD) hazırlanan, İsveç Büyükelçiliğinin desteğiyle uygulanan "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Kadın Sivil Toplum Örgütleri Arasında İşbirliği ve Ağ Oluşturulması Projesi' kapsamında Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki kadınların ekonomik alanda güçlenmesi için çalışan kadın STK'ların görünürlüğünü sağlamak, STK'ların kapasitelerini ve işbirliklerini artırarak ağ oluşturulması hedeflendiği belirtildi.
Bu kapsamda, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, Van, Hakkâri, Muş, Şanlıurfa ve Tunceli'deki kadın kuruluşları, kadın akademisyenler, farklı sivil toplum örgütlerinde çalışan kadınlar, kadın girişimciler ve ekonomik kuruluşlarında çalışan 300 kadınla görüşüleceği ve bölgede atölye çalışmalarının gerçekleştirileceği ifade edildi.
İki oturum halinde yapıldı
İki oturum halinde yapılan toplantının birinci oturumunda "Bir aradayız, paylaşıyoruz, güçleniyoruz" başlığı altında kadınların ekonomik alanda kadının görünürlüğü, bunun önündeki engeller, karşılaşılan sorunlar, toplumsal cinsiyet algısı, kadınların ortak ağlar kurarak tespit edilen sorunların çözümünde güçbirliği yapması konuları tartışıldı.
Kadınlar karar alma mekanizmalarında yok!
Toplantının açılış konuşmasını DOGÜNKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ferda Cemiloğlu yaptı. DOGÜNKAD’ın kadın istihdamına yönelik yürüttüğü çalışmalara değinen Cemiloğlu, Kadına dair üretilen politikaların azlığı, kadının temsil düzeyi ve buna paralel kadınların karşılaştığı sorunlardan dolayı yeterince görünür değiliz ve karar mekanizmalarında yer alamıyoruz. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarında da yeterince etkin değiliz. Kadın sivil toplum kuruluşları olarak sadece kendi faaliyet alımlarımız üzerinden görünür olmaya çalışıyoruz. Aynı sorun iadece Diyarbakır için diğer bölge kentleri içinde söz konusu” diye konuştu.
‘Kadınlar güç birliği yaparak ortak bir dil kurmak isliyoruz’
İsveç Büyükelçiliğince desteklenen "Doğu ve Güneydoğuda Kadın Sivil Toplum Kuruluşlun Arasında işbirliği ve Ağ Oluşturulması Projesi”ni hayata geçirdiklerini belirten Cemiloğlu, “Proje süresince Diyarbakır, Mantin, Batman, Siirt. Sımak. Van. Hakkâri, Muş, Şanlıurfa ve Tunceli illerinde kadın kuruluşları, kadın akademisyenler, farklı sivil loptum örgütlerinde çalışan kadınlar, kadın girişimciler ile ekonomik kuruluşlarda çalışan kadınlar ile görüşmeyi ve bu illerde ortak akıl toplantıları düzenlemeyi hedefliyoruz. Ortak akıl toplantılarında bir araya gelerek deneyimlerimizi paylaşırken, toplumsal cinsiyet algısı, bölgesel kalkınma hedefleri, kadının ekonomiye katılımı, kadın görünürlüğünün önündeki engelleri tartışmayı ve deneyimlerimizi paylaşmayı hedefliyoruz. Böylece güç birliği yaparak ortak bir dil kurmak isliyoruz” dedi.
Kadın örgütleriyle ortak çalışacağız
Projeyle kadınların faaliyet gösterdiği sektörler, kadın girişimcilerin sorunları, ekonomik alandaki örgütlerde kadınların yer aldığı pozisyonlar, kadın STK'lardaki kadın sayısı, bölgelerdeki üniversiteler, meslek kuruluşları ve odalardaki kadın temsil oranını ortaya çıkarmaya çalışacaklarını belirten Cemiloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Projedeki ortaklarımız bölgedeki ticaret ve sanayi odaları ile Kadın İnsan Hakları - Yeni Çözümler Demeği olacak. Bölge toplantılarında ticaret ve sanayi odaları ile kadınların ekonomik haklan eğitim ve farkındalık çalışmaları için Kadın İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği ile işbirliği İçinde çalışacağız.”
Cemiloğlu’nun ardından DTSO Yönetim Kurulu Üyesi Nevin İl konuştu.
Kadın erkek eşitsizliğinin en somut alanın ekonomik alanı olduğunu belirten İl, “Her alanda olduğu gibi ne yazık ki toplumun yarısından fazlasını oluşturan bizler, iş dünyasında da dezavantajlı durumdayız” dedi.
Kadınlar en çok ekonomik kuruluşlarda dezavantajlı
Kadın derneklerinin yaşadıkları en temel sorunun yereldeki politika oluşturma ve karar alma süreçlerine katılamamaları olduğunu ifade eden İl, kadınların temsilinin önemine dikkat çekerek, “Kadın denilince niteliksiz işgücü, aile sorumlulukları olan, bu nedenle profesyonel olsa dahi arka planda kalması gereken, yönetici olamayan, erkeğe göre aynı pozisyonlar, ücretler için daha fazla mücadele etmesi gereken bireyler olarak görülüyoruz. Olmadığımız alanlarda temsil edilmemiz de kabul görmüyor zaten, bu sorunları kadın dernekleri içinde konuşuyor tartışıyoruz. Ancak yerelde ortak platformlarda bu sorunların görüşülmesi pek mümkün olmuyor” şeklinde konuştu.
‘1.619 TOBB üst delegenin sadece 17’si kadın’
Kadınların ekonomik kuruluşlardaki dezavantajlı durumunu verilerle destekleyen İl, “TOBB basın danışmanı Murat Omay’ın verdiği bilgilere göre; bu yıl yapılan seçimlerde 81 il ve ilçeden seçilen 1.619 TOBB üst delegenin sadece 17’si kadın. 2 yönetim kurulu başkanı kadın var. (İzmir ticaret odası ve Erdek ticaret odası) 7 kadın da meclis başkanı seçilmiş. Ancak bunlarda delege olmadığı için üst kurula seçilemiyorlar. Türkiye genelinde her ilin odasına bağlı kadın girişimciler kurulu olmasına rağmen buralarda yetki ve karar mekanizmaları yoktur. Tamamıyla bulundukları odalara bağlıdırlar” diye konuştu.
‘STK’lar etkisizleştiriliyor’
DTSO Başkanı Mehmet Kaya, ticaret odası seçimlerinde “Yeşil Liste”nin tüm kadınlara dokunarak etkili bir çalışma yaptığına vurgu yaparak konuşmasına başladı.
Sivil Toplum Kuruluşlarının en zor dönemlerini yaşadığını ifade eden Kaya, “STK’lar kamusal alana vatandaşın örgütlenerek dokunmasıdır. Tabii bunun mümkün olabilmesi için de asgari bir özgürlük seviyesinin ve hukuki normların da sağlanmış olması gerekiyor. Bugün ülkede bunlar olmadığı için STK’lar etkisizleşti. Batıdaki STK’ların güçlü bizim güçsüz olmamızı belirleyen temel unsur budur. AK Partinin 2002’lerde iktidara gelirken dayandığı STK’lar başka güçler tarafından suçlanıyordu. O gün AK Parti ile birlikte STK’lar çok iyi bir sınav verdi. Ama bu ülke şimdi hızla 2001’e doğru gidiyor. Yani, yeniden STK’lar güçsüzleştiriliyor, kriminalize ediliyor. Halbuki, AK Partiyi iktidara taşıyan da STK’lar idi. AB Kopenhag kriterlerinin hayata geçmesinde STK’ların önemi yadsınmaz. Yine, askeri vesayetin bu ülkede bitirilmesini sağlayan da tam da STK’lar idi. Hakeza 15 Temmuz darbe girişimine karşı duranlar da STK’lar idi. Şimdi en kötüsü olan da STK’ların nimetlerinden yararlanan bir AK Partinin dönüp STK’ları 2001’e götüren bir pozisyonda olması gerçekten bu ülke için tarihten ders almamaktır” diye konuştu.
Kaya’nın ardından toplantıya katılan kadınlar, kadınların STK ve iş alanındaki ekonomik kuruluşlarda görünür kılınması, kadın temsiliyetinin sağlanması noktasında görüşlerini belirtti. Toplantının ikinci bölümünde de kadınlar çalışma yaşamında karşılaştıkları zorlukları ifade ettiler.