TİGRİS HABER - Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği(DOGÜNKAD) Başkanı Özlem Külahçı ve Roza Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen İlke TV’de Metin Yoksu’nun moderatörlüğünü yaptığı 'Diyarbakır Gündemi' programına konuk oldu. Yoksu’nun sorularını yanıtlayan Külahçı, kadın istihdamına dikkat çekti. Külahçı, “İlimizde istihdam alanında kadınlar erkeklere göre çok geride. Bu konuda birçok sıkıntı var ve biz bu sıkıntıları aşmak üzerine çalışmalar yapıyoruz. Biz kadınlar zaten eril bir toplumda yaşıyoruz. Bu eril zihniyetin değiştirilmesi gerekiyor, kadının yerinin ev olmadığını öncelikle bilinmesi gerekiyor.
“Kadınlar elini masaya vursun”
Kadın iş hayatında isterse gerçekten çok iyi farkındalıklar yaratabilecek bir potansiyele sahiptir bunu da zaten piyasada kadınlar olarak görebiliyoruz. İstihdamın önünde gerçekten çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bir kere devletin pozitif ayrımcılık olarak kadınlara sunduğu bazı imkanlar var bu imkanları maalesef erkekler kullanıyorlar. Erkekler eşlerinin adına şirketler kurarak kadının istihdama atılmasına engel oluyor. Bu konuda iş biraz kadınlara düşüyor. Hep söylüyoruz elinizi masaya lütfen vurun sizin adınıza şirketlerde mutlaka söz sahibi olun. Yaptığımız toplantılarda şunu görüyoruz kadın girişimcilik hikayesi var iyi bir projesi var bunu hayata geçirmek istiyor ama bu finansa erişim noktasında gerçekten ciddi sıkıntılar yaşıyor. Erkek aileden gelen bir mirasla ve aileden gelen bir parayla kendi işini kurabilecek imkanlara sahip ama toplumda kadının miras geçmediği için bir kere kadının bir sıfır geride başlamasına neden oluyor bu anlamda gerçekten daha fazla çalışmalara ihtiyacımız bulunmaktadır” diye konuştu.
“Kayyum sonrası kadınlar çok çaresiz kaldı”
Roza Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen ise “Kadınlar yerel yönetimden ne bekliyor?” sorusuna karşılık olarak imkanların kayyumlarla beraber azaldığını ifade ederek şöyle konuştu:
“Bizim beklentimiz çok çünkü yerel yönetimlerin şöyle bir özelliği var hani bu kadına yönelik şiddetle ilgili sığınma evleri onun dışında. Şiddeti koruyan ya da işte şiddet hattı gibi işletme işleri vardı yani yerel yönetimlerin. Diyelim ki kadın şiddete uğradığı zaman bizi arıyor, bizim gidip kadını evinden alma imkanımız yok ama belediyelerin bu imkanı vardı geçmişte ve bu oldukça fazlaydı. Ancak kayyum sonrası kadınlar gerçekten çok çaresiz kaldı. Yani gidecekleri yer kalmadı. Şu anda mesela ŞÖNİM var. Ama bize başvuran kadını biz oraya yönlendirdiğimizde gitmek istemiyor. Çünkü orada da o ve benzeri yerlerde erkeklerin çalışma alanı var. Şimdi bir kadın erkek tarafından şiddete uğradığı zaman kendisini koruyan bir kurumun erkek tarafından yönetilmesini hiçbir zaman güvenli bulmuyor.”