DOĞA OLMADAN YAŞAM NASIL OLACAK?

Mümin Ağcakaya

Türkiye eskiden daha güzel bir doğa cennetiydi. Ama son yıllarda hızla bu cennet olma özelliğini kaybetmeye doğru gittiğine şahit oluyoruz. Türkiye’nin oksijen depolarından biri olan Kaz Dağlarının maden sahasına açılması ve binlerce ağacın kesilmesiyle hiç bir canlının yaşama şansının olamayacağı kupkuru bir coğrafyaya dönmeye aday olacak gibi gözüküyor.

Birçok insan Su ve Vicdan nöbeti başlatarak bu ağaç ve doğa yıkımını protesto etti.

Kaz dağlarında ve daha başka yerlerde madenler için o kadar ağaç kesildi ki, fotoğraflara yansıyan görüntüler bile ürkünç. Dağlar adeta traş edilmiş gibi gözüküyor. Buralarda bir daha otun bile bitmeyeceğin, hiçbir canlının yaşayamayacağı kup kuru arazilere dönüşmüş durumdadır. Bu görüntüler sadece Kaz Dağlarında değil daha öncede başka yerlerde de rastlandığı için artık bizlere yabancı gelmiyor. Bergama’da, Uşak Eşme’de, Erzincan’da, Fatsa’da, Gümüşhane ve Eskişehir’de altın madenlerinin yarattığı tahribatlar buralarda yaşamı adeta yaşanmaz hale getirdi. Ve en son olarak da Munzur Dağları maden sahası ilan edildi. Bu kadar tahribattan sonra geriye nasıl bir doğa kalacaktır. Bunlara ek olarak şehirlerin yanı başlarındaki betonlaşmalar sonucu ayağımızı basacağımız toprak kalmadı.

Bu kadar oynanan coğrafyada ne insanın ne de diğer canlıların yaşam alanı nasıl olacak? Su alanları hızla kirlenmeye ve yok olmaya doğru gitmektedir. Her şeyi hızla tüketiyoruz. Doğal denge hızla bozulmaya doğru gidiyor. Küresel iklim değişikliği her geçen yıl etkisini biraz daha fazla gösteriyor. Yıllar hızla geçiyor. Yarın geri dönüşümü imkânsız bir duruma geldiğinde, insanoğlu yaşamını hangi dünyada sürdürecektir.

Dolayısıyla gelecekte bu yemyeşil cennet toprak parçalarından geriye sadece beton ve çölleşmiş arazi parçaları kalacaktır.

Toprağın altındaki madenler de elbette önemlidir ama bunu doğaya böylesine zarar vermeden yapılamaz mı? Doğa bu hale gelebilmesi için aradan milyonlarca yıl geçti. Ama kısa vadeli yaklaşımlar sonucu; geri dönüşümü imkânsız bir sona doğru gidilmektedir.

Mitolojiler konu olmuş Kaz Dağları kurban olmadan kurtarılabilecek mi? Bu madenleri çıkaran yabancı şirketler için ortaya çıkan sonuçlar çok da umurlarında değildir. Onlar işleri bittiğinde çekip gideceklerdir. Bu topraklarda yaşamak zorunda kalanlar nereye gideceklerdir?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.