TİGRİS HABER - Diyarbakırlı olduğunu belirten Bilgin, "Annem Mardinli, babam da Diyarbakırlı. Ankara'da görücü usulü ile tanıştırılıp ve aşık olup evlenmişler. Annem daha geleneksel ve feodal. Babamın ise çok fazla hikaye ve acısı var. Çok fazla mücadeleler vermiş. Seçme şansım olmadığı için doğduğum hikayede kendi tanımayı bilmelisin. Ben içinde doğduğum bütün kültürlerin sonucuyum" dedi.
Kürt olduğu için ayrımcılığa uğradığını belirten Bilgin, "Çok karanlık zamanlardan geçtik. Herkes Kürtlerin terörist olduğuna inanıyordu. Ankara'da büyüdüm ve okudum. Kürt olduğum için herkes kötü olduğumu düşünüyordu. Yanında konuşuyorlar ve senin kötü olduğunu söylüyorlar. Oysa ki Kürt olduğun için, belki biraz sonra eve gideceksin ve maksimum sumaklı dolma yiyeceksin. Senin gerçeğindeki fark bu o, nasıl bu kadar ayrışabiliriz? Biz birbirimizden nasıl farklı olabiliriz? Hepimizin hikayeleri var. Biz minderlere oturup Çav Bella'yı da söylerdik, Vardar Ovası'nı da söylerdik. Biz Türkiye'ydik çünkü" ifadelerini kullandı.
Kürt kimliğini kilim desenleri olarak tanımlayan Bilgin, "Desenlerin hepsi… Ben bunun üzerine bir de Anadoluyum, bir de Türkiye’yim, bir de Türk’üm. Yani aslında olağanüstü bir zenginlik demek. Seçme şansım olmadan içine doğduğum hikayede kendini tanımak adına kodlarını bilmelisin. Onların içinde kaybolmak değil ama tanımak, görmek, onurlandırmak, bilmek çok önemli. İçine doğduğum bütün kültürlerin sonucuyum. Hepsiyim. Bir tanesini çıkarırsan diğeri düşer" diye konuştu. (Haber Merkezi)