Kadınlar ekonomide ve siyasette güçlü
Kadınların çalacakları bir kapıları var, gelin birlikte güçlenelim
MÜMİN AĞCAKAYA/ÖZEL röportaj
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının Kadın Meclisi Dönem Sözcüsü Sevim Vural Tigris Haber’e konuştu. Yaptıkları çalışmaların sadece üye kadınlarla sınırlı olmadığını belirten Vural, “Sahaya inme düşüncesinde olan tüm kadınları kapsayacağız. Kadınlara sermaye ve devlet destekli teşviklere ulaşması noktasında eğitim hizmeti vereceğiz” dedi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi sözcüsü Sevim Vural, yönetim ve karar organlarında kadının yokluğu, kadının toplumdaki yeri, karar ve yönetim organlarında temsiliyet gücü ile cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gibi birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. İlginizi çekeceğinize inandığımız bir söyleyişi gerçekleştirdik.
YÖNETİM VE KARAR ORGANLARINDA YER ALMAK İSTİYORUZ
Diyarbakır Ticaret Sanayi odasında kadın Meclisi'nin kuruluş amacınız neydi? Önünüze ne tür hedefler koydunuz?
Kadınların toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik mücadelesinin tarihi çok eskilere dayanır. Biz de bu mücadelenin bir ucundan tutmaya çalışan bir grup arkadaşız. Yaklaşık 10 yıl önce Kadının ekonomik sahada güçlendirmek adına kurduğumuz bir dernek olan Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği ile sahada çalışmaya devam ediyorduk. Gerek Ticaret odası, TOBB gibi yarı kamusal yapılar gerekse meslek odaları ve diğer tüm karma sivil toplum örgütlerinde kadının temsiliyette ve karar mekanizmalarında yer almadığını gördük. Dernekte birlikte olduğumuz birlikte çalışma yürüttüğümüz kadın arkadaşlarımızdan ve kurucu başkanımız olan Nevin İl Ticaret Odası seçimlerinde meclis üyesi olarak aday olması ile örgütümüzün varoluş amacı gereği, birbirimizi güçlendirmek adına, arkadaşımıza bütün desteğimizi verdik. Ve Böylece Kadın Meclisi serüveni başladı. Seçim sürecinde yeşil liste olarak kazanırsak ticaret odası bünyesinde kadın erkek fırsat eşitliğini sağlama ve işbirliği içinde çalışma amaçlı bir meclis kurma vaadi ile ortaya çıktı. Bilindiği gibi tüm sivil toplum örgütlerinde çalışıyoruz ama bütün bu yapıların karar organlarında erkeklerin yer aldığını kadınların arka planda kaldığını görüyoruz.
GİRİŞİMCİ KADINLARA DESTEĞE HAZIRIZ
Çoğunlukla erkeklerin yer aldığı bu yönetim birimlerinde kadının yer alması için, çok yüksek bir efor sarf etmesi gerekmekte. Bu konuda kadınların deneyiminin yetersiz olduğunu da tespit ettik. Aslında biraz birbirimizi hem güçlendirme hem de bu karar organlarında yer alabilmek için; lobi faaliyetleri yürütme, birbirimizi bu anlamda eğitme, yol gösterme, mentörlük ve koçluk ihtiyacımızın olduğunu da gördük. Kadın Meclisi'nin kuruluş amaçları kısaca;
-Ekonomik alanda kadının güçlenmesini sağlamak için eğitim programları düzenlemek.
-Koçluk ve mentörlük destekleri sunmak.
-Yine üretim ve hizmet alanlarında destek vermek.
-Toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesine öncülük etmek.
-Tanıtım çalışmaları ve fuar organizasyonlarıyla bu arkadaşlarımızı desteklemek.
-Ulusal ve uluslararası düzeyde işbirlikleri sağlamak.
-Lobi faaliyetleri ile arkadaşlarımızı güçlendirmek.
-Dünya ekonomik kadın forumlarına katılmak ,
Bütün bu sivil toplum örgütlerinden etkin bir şekilde yararlanmasını sağlamak.
-Ayrıca; DTSO’nun da faaliyetlerinden etkin bir şekilde yararlanmasını sağlamak.
Diyarbakır’da, DTSO’da şimdiye kadar sadece bir kadın yönetici, meclis üyesi olmuştu. Şimdi bu dönem iki kadın meclis üyesi oldu. Bu sayıyı çok yetersiz ve az buluyoruz dolayısıyla artırmak gibi bir hedefimiz var. Bu noktada kadın meclisini; şimdiye kadar yürütülmüş ekonomik alanda emek veren bütün kadınların emeğini görünür kılıp, güçlendirmenin yanı sıra, karar alma mekanizmalarına katılımını destekleme ve bütün kadınların çalışmalarının bir ürünü olarak değerlendiriyoruz. Bunu bir sonuç olarak değerlendiriyoruz. Yetersiz bulduğumuz iki kadın üye sayımızı bir sonraki dönemde artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca yanlış anlaşılmasın diye şunu da belirtmek istiyorum; iş kadınları olarak bu çalışmamızı DTSO’nda alternatif bir meclis gibi değil entegre olarak değerlendiriyoruz. Diyarbakır'daki diğer girişimci iş kadınlarının da faydalanabilecekleri yeni bir alan açtığımıza inanıyoruz.
Diyarbakır'da bir grup iş kadınının görünür kılınması açısından önemli ama bu bir grup kadının faaliyeti, bu projeleriniz arasında genel olarak kadınları bu alana teşvik etme, iş kadınlarını daha kapsamlı bir örgütlülüğe kavuşturmak için nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?
DENEYİMLERİMİZ PAYLAŞACAĞIZ
Hedefimiz elbette belirli bir grupla sınırlı kalmamak. Ticaret Odası'nda 2 bine yakın kayıtlı kadın var. 2000 kadın üyenin aktif olup olmadığı konusunda bir çalışma yaptığımızda, bunun yaklaşık 1000’inin aktif olmadığını, bazılarının adına şirket kurulduğundan haberi bile olmadığını fark ettik. Bunlar eşlerinin babalarının belki karşılıksız çekleri nedeniyle, belki bazı desteklere ulaşmaya ihtiyaç duyma nedeniyle; eşinin, kızının ya da kardeşinin adına yapılarak, şirketlere ortak olduğunu tespit ettik. Yani bu kadınlar iş yaşamında aktif değiller, sadece kâğıt üzerinde görülüyorlar. Biz bu kadınlara da ulaşacağız. Kadınlara aldıkları riskler anlatılacak. Adlarına bir şirket olduğunda ne tür risklerle karşı karşıya olduklarını bunun yanı sıra kendilerinin ne tür imkân ve fırsatları yakalama imkânları olduğunu da anlatacağız.
Aktif olarak işinin başında olan DTSO ya kayıtlı yaklaşık 1000 kadın var. Bu iş kadınlarının, Diyarbakır'daki bütün ekonomik olanaklardan faydalanabilmesi, kendi iş alanlarında önlerini açmaları için; devletin sunduğu hizmetlerden, sermayeye erişme noktasında, hibe ve desteklere ulaşma ve fayda sağlamaları için, alanda kendilerine yer açmada fırsat eşitliğini sağlamak için çalışmalar yürüteceğiz.
DTSO dışında olan kadınlara da hizmet etmek gibi bir amacımız da vardır. Yani hem teşvik etme noktasında çalışmalarımız olacak. Bakın gelin eğer birlikte çalışırsak, eğer örgütlenirsek, önümüzü böyle açabiliyoruz. Erkeklerin faydalandığı bu fırsatlardan faydalanabiliriz. Kendimize alan açabiliriz. Ayrıca da sizler sahadasınız, çalışıyorsunuz. Biz de çalışıyoruz. Ekonomik alanda hepimiz hizmet veriyoruz. Karar organlarında neden sadece erkekler olsun. Gelin birlikte olalım güçlenelim diyeceğiz. Dolayısıyla kadın kurucular kurulumuzla, meclis üyelerimizle, yedeklerimiz, denetmenlerimizle ve istişare kurulumuzla birlikte bu çalışmaları yürüteceğiz.
TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Başka illerde de Ticaret Odası kadın meclisleri var mı?
Diyarbakır Ticaret Odası Kadın Meclisi Türkiye’de ilktir. Ülkede hatta dünyadaki diğer ülke örneklerini incelediğimiz zaman kadınların, erkeklerin hâkim olduğu sivil toplum örgütlerinde alt komisyonlar olarak çalıştıklarını gördük. Burada kadın-erkek eşitlikçi bir bakış açısından hareketle işbirliği ve entegre şekilde çalışmalar yürütecek tek yapı Diyarbakır Kadın Meclisi. Dünya çapında böyle bir örnek yok. Dolayısıyla Türkiye'de de yok. Van Ticaret Odası'nın bizi izlediğini ve takip ettiğini biliyoruz. Tunceli Ticaret Odası'nın da bizi takip ettiğini ve izlediğini biliyoruz. Hatta Tunceli ticaret odasındaki kadın arkadaşlarımız geldiler ve onlarla sürekli diyalog halindeyiz. Ayrıca Türkiye'deki ticaret odalarına kayıtlı bütün kadınlara bunu anlatmak gibi bir çalışmamızda olacak. Kadın meclisini tanıtıp yaygınlaştırmak gibi bir hedefimiz var. Türkiye genelinde de ilgi ile izlendiğimizi biliyoruz.
İş dünyası denilince hemen akla erkekler geliyor?
Biz de varız ve karar organlarında yer almak istiyoruz.
Bu konuda erkeklerin tepkileri nasıl oluyor?
İçselleştirmediklerini bildiğimiz halde bize destek olduklarını söylüyorlar. Bu da bizim için şimdilik yeterli.
Erkek egemen düşünceye karşı, onun en hassas olduğu iş sahasında biz de varız diyorsunuz. Bu sahada yeni bir mücadele başlatıyorsunuz. Var olmak ve daha fazla görünür olmak için adımlar atıyorsunuz. Karşı cepheden yoğun tepkilerin gelebileceğini de hesap ediyor musunuz?
Elbette. Bütün bunlara göğsümüzü gere gere hazırız. Zaten kadınlar yüzyıllardır var olma mücadelesi veriyorlar. Ekonomik sahada var olma mücadelesi veren kadınlar, karar alma ve yönetim organlarında yer alma mücadelesiyle devam edeceklerdir.
MECLİSİMİZİN KURULMASINDA, DTSO VE MECLİSİNİN DESTEĞİNİ GÖRDÜK
Kaybedecek bir şeyimiz yoktur, sonuna kadar varız diyorsunuz?
Elbette. Şimdi şunu da belirtmek isterim aslında Ticaret Odası'nın yönetiminde ve Meclisi'nde olan erkek arkadaşlarımız ve mevcut yönetim bize bu konuda gerçekten destek verdiler. Mesela; Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kaya’nın desteğiyle ve Meclis üyelerinin oy birliği ile Kadın Meclisinin kurulması için karar alındı. Yine Kadın Meclisine verilen bütçe, oybirliği ile onaylandı. Dolayısıyla onların desteğini inkâr edemeyiz. Esasında biz onlarla birlikte yola çıktık diyebiliriz. Onlarla bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyoruz. Yönetim olarak bize destek vermektedirler. Ama genel olarak kadın erkek sorunları yaşanıyor. Bir eril zihniyet sorunumuz var. Hatta Dünyanın her yerinde böyle bir problem var. Geçenlerde Finlandiya ile ilgili bir haber açıklandı; Meclisin %47'si kadınlardan oluşmuş diye. Bu dünya çapında alkışlandı. Bu durum sunu gösteriyor bize; Bir ülkede olumlu bir örnek sergilendiği zaman bütün dünyanın alkışlıyor olması; aslında kadın erkek eşitliğini yakalayan hiçbir ülkenin olmadığı acı gerçeğidir.
Dolayısıyla alanda çalışmalarımızı yürütürken eril zihniyet önümüze çıkacaktır. Erkekler burada ne işiniz var, işinize-gücünüze bakın, evinize bakın diyecekler. Kadının öncelikli görevi evi, eşi, çocuklarıdır denecektir. Onlardan arta kalan zamanlarında çalışsın gibi düşüncelerle ve tepkilerle karşılaşacağız.
İş alanında erkekler arasında zaten bir rekabet vardı. Şimdi bu rekabete farklı bir renk daha katılıyor.
Sadece erkekler birbirine rakip olmayacaklar. Kadın rakipleri de olacak. Zaten vardı. Ama erkekler daha görünür oldukları için kadınlar daha pasif durumda kalıyorlardı. Arka plandaydılar. Kadın rekabette kaybetme gibi bir sonuç yaşıyordu. Kadınlar olarak güçlendikçe bu rekabetler de kazanma imkânımız olacaktır.
Üretim yapan, tarım işiyle uğraşan, okul yöneticisi olan ya da sigortacı olan arkadaşlarımız zaten iş dünyasında varlar. Zaten erkeklerle rekabet ediyorlar. Ama rekabette genellikle arkada kalıyoruz. Onlar fırsatlardan yararlanabildikleri için daha iyi projelere imza atıp, sözleşmeler yapabildikleri için daha çok kazanarak genişleyebiliyorlar. Sermayelerine sermaye katıp büyütebiliyorlar. Biz biraz daha yavaş ilerliyoruz. Bu noktada da diyoruz ki bu fırsatlardan bizde faydalanalım. Biz de o sermayelere ulaşabilelim. Bizde bu sözleşmeleri imzalayabilelim. Biz de güçlenelim. Biz de sahada olalım. Birbirimizle de tanışalım, ortaklıklar yapalım, genişleyelim. Toplumsal zihniyeti erilden insana evirelim. Kadın veya erkek değil iki insan arasındaki rekabeti konuşalım.
Meclis üyelerin çoğu farklı iş kollarının temsilcileri olarak mı varlar?
Bilişim dünyasından, tarım sektöründen, Sigortacı olan, özel okul işleten, imalatçı olan vs. var. Hemen hemen her iş sektöründen olan arkadaşımız var.
Ticaret Odası örgütlenmesini nasıl gerçekleştiriyor?
Ticaret Odası'nın yapılanması söyle: 16 ayrı sektör var. Mesela bilişim sektöründen 7 kişi seçiliyor. Seçilenler Ticaret Odasının; meclis ve meslek komitelerine giriyor. Sağlık grubundan seçilen 7 kişi geliyor ve Ticaret Odasına giriyor. Bizim meclisimizde yer alan arkadaşlarımız Ticaret Odasında 16 sektörü temsil eden arkadaşlarla birlikte çalışacaklardır. Yani kendi sektöründeki kadınlara hizmet verme noktasında ticaret odasındaki mevcut komiteler ile birlikte çalışacaklardır. Entegrasyondan kastımız da tam olarak budur.
KADINLARIN ARTIK DTSO’DA BİR YERLERİ VAR
Diyarbakır iş kadınlarına bir mesajınız var mı?
Kadınların örgütlenmenin gücünü fark etmelerini, birlikte güçlü olacağımızı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasında bir yerleri olduğunu bilmeleri, onlara destek verecek, hizmet edecek; hem her türlü özgün sorunlarında hem de sektörel sorunlarında yanlarında yer alacak, önlerini açmak için elinden geleni yapacak arkadaşları olduğunu bilmelerini istiyoruz.
Bu çalışmanız sadece Diyarbakır Ticaret Odası bünyesiyle sınırlı bir çalışma mı olacak?
Bu çalışma yerelle sınırlı değil, Türkiye geneline hitap edecek bir çalışma olarak düşünüyoruz. Ama bu düşünce Diyarbakır'dan çıktı. Diyarbakır'daki iş kadınlarının güçlü olduğunu birlikte olursak başarabileceğimizi göstermiş olduk.
Kadın Meclisi sadece kadın iş çevrelerinin sorunlarını çözmekle mi sınırlı kalacak yoksa sektörlerde çalışan kadınların hatta evdeki kadınları, ekonominin içerisine çekme, onlar da üretken hale getirebilmek gibi uzun vadeli bir amacınız var mı?
Kadın meclisine üye olmak için Ticaret Odası'na kayıt şartı; dolayısıyla, aktif bir girişimci olmak gerekiyor. Fakat meclis üyelerinin, girişimci adaylarına da hizmet etmek gibi bir misyonu var. Ticaret Odasındaki Meclisimizin; girişimciliği düşünen, ekonomik sahaya inmemiş olan kadınlar açısından fikir teatileri yapılarak kendileri için yol haritası çizmelerine, yine sermayeye ulaşma noktasında devlet desteklerine ve teşviklerine ulaşma noktasında eğitimler, koçluk ve mentörlük hizmetleri vermek gibi bir çalışmalarımız olacak. Geniş düşünüyoruz. Sadece Ticaret Odasına kayıtlı olan kadınlara değil ekonomik sahaya inmiş ya da inme hevesinde ya da düşüncesinde olan tüm kadınları kapsayacak.
Bu çalışmalarda hedefleriniz arasında kadının ekonomik özgürlüğünü kazanabilmesi için üretebilme yeteneğini ortaya çıkarabilmek açısından örnekler oluşturmak mı istiyorsunuz?
Elbette, kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması, ekonomik özgürlüğünü kazandıktan sonra sahada güçlenmesi, bu noktada karşılaşacağı, yaşayacağı riskleri önceden bilmesi gerekiyor. Çünkü bunlarla nasıl mücadele edeceğini, ilerleyebileceğini test etmeden tam olarak bilemeyebilir. Bu yüzden vereceğimiz eğitimlerle deneyim paylaşımları ya da deneyimsizlik paylaşımlarıyla ortaya koymayı hedefliyoruz. Amaçlarımızdan ve yapacağımız işlerden biri de bu. İş dünyasında bir atılım gerçekleştirmiş olan, başarmış olan iş kadınlarımız sunumlar yaparak buna niyeti olan arkadaşlarımıza deneyim paylaşımları yapacaklar. Biz burada şunu da konuşacağız. Başarılı olmak için yapılması gerekenleri ortaya koyarken, başarısız olup amaçladığı hedefe ulaşamayan arkadaşlarımızın da, neden başarısız olduklarını ortaya koyacağız. Dolayısıyla hem başarı hem başarısızlık öykülerimizi birbirimize anlatacağız ve dinleyeceğiz. Ders çıkaracağız.
KADINLAR EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANMADAN ÖZGÜR OLAMAZ
Kadının ilgili olabilmesi öncelikle ekonomik olarak özgür olmasından geçiyor. O yüzden de mümkün olduğu kadar kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanabilmesi için onu evden çıkarmak, bir yerde çalışıyor olması gerekiyor. Erkeğe ekonomik olarak bağlı olduğu sürece nasıl özgür olacak?
Bunun için kadınları teşvik edeceğiz, özendireceğiz. Gelirseniz biz buradayız diyeceğiz.
Amaç sadece sahada olan kadını güçlendirmek değil, sahaya inmemiş olan kadını da teşvik etmek, destek vermek olacaktır. Eril zihniyete karşı eşitlikçi bir anlayışın gelişmesi kolay ve kısa süreli bir iş değil. Bu biraz da adım adım gelişecektir. Gerçekçi olmamız gerekiyor. Binlerce yıllık sorunu çözmek biraz zaman alacaktır. Kadınlarında bu bilince ulaşması gerekiyor. Evin kölesi olmadığını anlaması gerekiyor.
Kadınlar ekonomik sahada güçlendikçe, yönetim organlarında yer alıp başarılı oldukça görünür olacaklar ve bu alanda cinsiyetçi söylemler değişmeye başlayacak. O zaman başarılı olmuş olacağız.
Kadın bilincini geliştirmek için öncelikle iş kadınlarının kendi aralarında bir işbirliği ve dayanışmanın ortaya çıkması. Daha sonra bu çalışmanın sınırlarını evdeki kadına kadar uzanması çok tarihselleşmiş ve kökleşmiş olan erkek egemen düşüncenin yerine cinsiyet eşitliğini temel almak; tarihin en büyük insan sorununu çözmeye talip olmak demektir. Nasıl gerçekleştireceksiniz?
Kadın bilinci geliştikçe erkek egemen sistemden eşitlikçi bir sisteme doğru geçiş olacaktır. Kadının özgürleşmesi erkek egemen anlayışını geriletecektir. Bunu başaran toplumlar kadın erkek eşitliği temelinde daha demokratik bir topluma doğru evrilecektir. Bu bilinci sadece iş kadınları ile sınırlı tutmak değil evdeki kadına kadar taşınabildiğinde büyük ölçüde başarılmış olacaktır.
DİYARBAKIRLI KADINLAR GÜÇLÜ VE İLERİ BİR NOKTADADIR
Erkek egemen anlayışın birçok engellemeleriyle karşılaşacağınız çok açık. Erkek egemen anlayışı hiç beklemediği bir gedik açmak diyelim; bu soruna böyle bir alandan müdahil olmak sizi korkutmuyor mu? Bu sorunlarla başa çıkabilmek için kararlı mısınız?
Hem siyasal olarak hem ekonomik olarak kadınlar Diyarbakır'da çok güçlüdür. Kadına büyük önem atfedilen Mezopotamya topraklarının geleneği var bizlerde. Zihniyet açısından Türkiye’deki birçok yerden daha iyi bir noktadayız. Bu anlamda İş Kadınları Meclisi'nin Diyarbakır'da ortaya çıkmış olmasının, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve demokratikleşmeye hizmeti, Diyarbakır’daki kadınların örnek çalışmasının bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır.
Çalışmalarınızda başarılar diliyor, bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.
Duyarlılığınızdan dolayı ben de size teşekkür ediyorum.
X X X X X
SEVİM VURAL KİMDİR?
Diyarbakır’da doğdu. Uludağ Üniversitesi işletme bölümünden mezun oldu. Nişantaşı Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. Şu anda Adalet okuyor. Evli ve iki kızı var. Üç buçuk yıllık bankacılık yaptıktan sonra 2008 yılından beri; Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik yapıyor. Daha önce sivil toplum örgütlerinde çalıştı. Sivil toplum örgütleri ile çalışmaya devam ediyor.