TİGRİS HABER- Diyarbakır’daki tarihi Ulu Cami’de dini sohbetlerde bulunan ve geçmişte ‘deli’ şimdilerde ise ‘Ramazan Hoca’ olarak anılan Ramazan Pişkin’in akıl hastanesine yatırılması Türkiye’de gündem oldu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “Tetkik ve muayeneler sonucunda ilgili kişinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir” açıklaması yaptı.
Diyarbakır'ın sevilen simalarından olan 'Ramazan Hoca' Ramazan Pişkin akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle Elazığ Fetih Sekin Şehir Hastanesi Psikiyatri Bölümün'de tedavi altına alındı. Kentte 7’den 70 herkesin tanıdığı Ramazan Pişkin’in akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle Elazığ’da tedavi altın alınması sosyal medyada gündem oldu. Binlerce kişi Pişkin’in taburcu edilmesini istedi.
Geçmişte "Deli" şimdilerde ise "Ramazan Hoca" olarak anılan Ramazan Pişkin’in konuşmaları sosyal medyada tıklanma rekorları kırıyor. Dini konularda sohbet eden ve kendisine sorulan soruları Kur'an-ı Kerim'den ayetler vererek cevaplıyor. Son 5 yıldır Ulu Cami'de yerli ve yabancı turistlere İslam'ı anlatan Pişkin, günün her saatini vatandaşlara bir şeyler anlatarak geçiriyordu.
Türkiye’nin gündemine oturdu
Pişkin’in akıl hastanesine yatırılması sosyal medyada gündem oldu. Binlerce sosyal medya kullanıcısı #RamazanHocaYalnızDeğildir etiketine Sağlık Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı etiketleyerek şehrin simgelerinden biri olan 'Ramazan Hoca'nın hastaneden taburcu edilmesini istedi.
Mahkeme ceza vermedi
Pişkin’in akıl hastanesine yatırılması ile ilgili olay şöyle gelişti. İddiaya göre Pişkin, 2016 yılında bir kadına tacizde bulundu. Ailenin şikayeti üzerine Pişkin hakkında dava açıldı. Yaklaşık 6 yıldır Diyarbakır 13. Asliye Ceza Mahkemesinde devam eden dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Mahkeme, cinsel taciz suçundan Pişkin’i suçlu budu. Mahkeme, Pişkin’in akıl hastası olması nedeniyle ceza vermeyerek tedavi tedbiri uygulanmasına karar verdi. Mahkemenin verdiği karar istinaftan geçerek kesinleşti.
Kararın ardından Pişkin’in 14.05.2020’de Elazığ Fethi Sekin Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne infaz amaçlı yatışı yapıldı. Ayrıca Dicle Üniversite Hastanesi’nden yargılama sürecinde alınan rapora göre Pişkin’e şizofren tanısı konulduğundan tam akıl hastası raporu verildi.
Öte yandan Pişkin’in 2012 yılında İş-Kur üzerinden çalıştığı bir okulda benzer şekilde bir kadın öğretmene tacizleri nedeniyle şikayet edildiği ancak bu olaydan hakkında açılmış bir dava olmadığı öğrenildi.
İsmail Pişkin: Oğlum akıl hastasıdır
Bu arada Ramazan Pişkin’in babası İsmail Pişkin taciz olayından önce Diyarbakır Valiliğine dilekçe ile başvurarak yardım talebinde bulundu. Baba Pişkin dilekçesinde, “Benim öz oğlum olan Ramazan Pişkin küçüklüğünden beri akıl hastasıdır. Son zamanlarda durumu iyice kötüleşti. Sokakta gördüğü her insanın yanına giderek kendince dini nasihatlerde bulunup onları rahatsız etmektedir. Şimdi de sürekli olarak Ulu Camii içerisinde ve önünde bekleyip namaza gelen cemaate ve turistik amaçlı gelen vatandaşları söz ile rahatsız etmektedir. Kendince uygun giyinmeyen bayanlara sözlü ve fiili olarak sataşıp korkutmaktadır. Nitekim Cami imamı ve görevlileri defalarca beni arayıp durumu bana izah ettiler. Oğlumun bu durumu gittikçe kötüleşmektedir. Böyle giderse kendisine ya da etraftaki insanlara zarar vereceğini düşünüyorum. Ben çok yaşlı ve maddi durumu olmayan bir vatandaşım. Oğlumun gerekli tedavisi için hiçbir imkanım yoktur. Oğlumun gerekli tedavisinin devlet tarafından yapılarak topluma zararsız bir insan olmasını istiyorum.”
Savcılık açıklama yaptı
Olayın sosyal medyada büyümesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılı da bir açıklama yaptı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, kentte bir kişinin zorla akıl hastanesine yatırıldığı yönündeki iddiaya ilişkin yapılan açıklamada, "Yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda ilgilinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir. Söz konusu şahısla ilgili tedavi süreci, şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki aşamalarda da sağlık kurumunun rapor ve değerlendirmeleriyle şekillenecektir" ifadeleri kullanıldı.
Başsavcılığın açıklamasında, bazı haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında, Diyarbakır'da R.P. isimli kişinin zorla akıl hastanesine yatırıldığı yönündeki iddiaların yer aldığı hatırlatıldı.
Bu iddialar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması yapılması ihtiyacı duyulduğu ifade edilen açıklamada, söz konusu kişinin 8 Ocak 2017 tarihinde Ulu Cami’yi ziyaret eden bir kadına yönelik, "Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum.' şeklinde sözlerle taciz, takip ve ifşa eyleminde bulunduğu şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi.
Soruşturma kapsamında 1 Şubat 2017'de cinsel taciz suçundan iddianame düzenlendiği belirtilen açıklamada, sanığın babasının da suç tarihinden yaklaşık iki hafta önce oğlunun akıl hastası olduğu ve tedavi altına alınmasını istediği yönünde Diyarbakır Valiliğine ve İl Sağlık Müdürlüğüne başvurularının olduğunun tespit edildiği aktarıldı.
Açıklamada, sanığın babasının, aynı mahiyetteki beyanlarını soruşturma sırasında da tekrar ettiği belirtilerek, yargılama sırasında sanığın, suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının ve dolayısıyla ceza sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edildiği kaydedildi.
“Şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir”
"Yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda ilgilinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir. Yargılama sonucunda mahkeme, atılı suçun sanık tarafından işlendiğini sabit bulmakla birlikte, söz konusu rapor nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 32/1. maddesi gereğince sanığın ceza sorumluluğunun bulunmadığına, 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar vermiştir." ifadelerine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:
İlk derece mahkemesinin kararının istinaf incelemesiyle kesinleşmesine müteakip, hükümlü, 14 Mayıs 2020 tarihinde Elazığ Şehit Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne tedavi amacıyla sevk edilmiştir. Ceza Kanunumuzun 57. maddesinin ikinci fıkrasında; 'Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir.' hükmü yer almaktadır. Söz konusu şahısla ilgili tedavi süreci, şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki aşamalarda da sağlık kurumunun rapor ve değerlendirmeleriyle şekillenecektir.
Filozof ve hoca olarak adlandırılıyordu
Halk arasında 'Filozof’ adıyla tanınan ve tarihi Ulu Cami'ye gelen ziyaretçilere İslam'ı anlatan R.P.’nin hastaneye yatırılması sosyal medyada gündem oldu. Diyarbakır'da gözaltına alınan, tutuklanan ve mahkeme kararıyla tedavisine karar verilen R.P. bazı kesimler tarafından da ‘hoca’ olarak adlandırılıyordu.