TİGRİS HABER - Zülfi Yoldaş 2019 yılında vefat edince oğlu Yunus Yoldaş, mesleği sürdürebilmek için merkez Sur ilçesinde babasından kalan atölyede çalışmalarını sürdürüyor. Yoldaş, babasının 1982 yılında evlerinin avlusunda başladığı erbane yapımını 1996 yılında kurduğu atölyede sürdürdüğünü anımsattı.
Babasının ardından atölyede bütün işleri kendisinin yürüttüğünü aktaran Yoldaş, yaptığı erbaneleri yurt dışına gönderdiğini söyledi. Yoldaş, şunları söyledi; "Babadan gelme bir meslektir, ustam babamdır. Geçmişte Diyarbakır'da erbane ustası yoktu, İstanbul'da yapılırdı. Daha sonra babam yapımını öğrendi. Babam birçok çırak da yetiştirdi, ancak zamanla meslek unutulur hale geldi."
“Gönlüm razı değil”
Erbane yapımının yok olmaya yüz tutmuş meslekler grubunda yer aldığını ifade eden Yoldaş, şöyle konuştu:
"Erbane yapımının mesleki eğitim merkezlerinde öğretilmesini istiyorum. Bununla ilgili bazı girişimlerde bulundum. Atölyeyi geliştireceğim, büyüteceğim, erbane yapımını genç nesillere aktaracağım. Bu mesleğin kaybolmasına gönlüm razı değil."
Yaptığı erbaneleri sosyal medya üzerinden satışını yaptığını bildiren Yoldaş, gelen siparişlere göre hareket ettiğini aktardı. Öğrenmek isteyenlere erbane yapımını gösterdiğini dile getiren Yoldaş, yapımında genellikle ceviz ağacı ve oğlak derisi kullanıldığını anlattı.
Yoldaş, "Ceviz ağacı hem kaliteli hem de hafiftir. Kavak, gürgen ve kayın ağacı da kullanılır. Def, tef, bendir, daf bunların hepsine erbane diyorlar, ama değil. Aralarında farklılıklar var. Erbanenin kasnak eni 7,5 santimetre, çapı da 48 veya 50 santimetre olur. Sadece bir yere has değil, birçok toplum erbaneyi sahiplenmiştir" dedi. (AA)