TİGRİS HABER - Çay önünde yapılan kazılarda, 400'den fazla bireye ait kemik ve kafatasının depolandığı "Kafataslı Yapı", mozaikli yapı "Terrazo Binası" gün ışığına çıkarıldı. Günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlenmesiyle sadece bölge için değil, dünya uygarlık tarihi için de önem taşıyan Çayönü Höyüğü ile Anadolu'nun en eski mağara yerleşimlerinden biri olan Hilar Mağaraları tarih dersleri için öğrencilere uygulamalı ev sahipliği yapıyor.
Molla Gürani Fen ve Sosyal Bilimler İmam Hatip Lisesi tarih öğretmeni Mehmet Şerif Karaman, öğrencilerin tarihi konuları zamana meydan okuyan mekânlarda öğrenmesi için bu tarihi atmosferde ders işlemeye karar verdi. Karaman'ın bu düşüncesini hayata geçirmesi ile tTarih dersini Hilar Mağaraları ve 1. derecede arkeolojik ve doğal SİT alanı'' olarak tescillenen Çayönü Höyüğü'nde işleyen öğrenciler adeta geçmişe yolculuk yaptı.
"Tarihsel empatiden olumlu etkilendiler"
Öğretmen Karaman, okulda "Tarih Dersini Tarihi Mekânda İşle" projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Farklı öğrenme yöntemlerinin öğrenciler üzerinde kalıcı öğrenme becerisini geliştirdiğini ifade eden Karaman, yaptıkları planlama kapsamında iklim koşulları elverdiği ölçüde tarih derslerini Çayönü Höyüğü ve Hilar Mağaralarında işlemeye karar verdiklerini belirtti. Karaman, "Öğrencilerimizin kalıcı öğrenmede tarihsel empatiden olumlu etkilendiklerini gördük. Artık derslerimizi burada işliyoruz." dedi.
"Tarihi ezberlemek yerine sanki yaşıyoruz"
Öğrencilerden 11. sınıfta okuyan Zilan Karaj, tarihi alanda ders işlemenin keyifli olduğunu belirterek, "Konuları Çayönü'nde ve Hilar Mağaralarında görmek çok daha etkili oluyor. Öğretmenimizin öğrettikleri daha da kalıcı oluyor." diye konuştu.
Hüseyin Karataş da geçmişte yaşanan zorlu koşulları öğrenme fırsatı bulduklarını anlatarak, "Tarih dersinde ezberlemek yerine sanki yaşıyoruz." ifadesini kullandı. Sinem Aşkın ise kitaptaki bilgilerle sahada öğrenilen bilgi arasında fark olduğunu dile getirerek, "Binlerce yıl önce insanların buralarda yaşadığı ve binlerce insanın buna şahitlik ettiği bir yerde olmak beni tarihe götürüyor. Buralara dokununca o anki duyguyu hissedebiliyorum. İnsanların neden burayı tercih ettiğini daha iyi anlayabiliyorum." dedi.
Kerem Güner ise, eski çağlardaki yaşam koşullarının zorluğunu gördüğünde hayatın ve sahip olunan imkânların değerinin daha iyi anlaşıldığını aktardı. (AA)