Tarihi yapıları ve konumuyla doğal bir film platosunu andıran Mardin, ‘Bir Dilek Tut’ filminin çekimleri ile dizi ve film çekimlerine yeniden kapılarını açmış..
Mardin yerel basınında yer alan haberde Vali ve Belediye Başkanı Mustafa Yaman ile yapılan röportaja yer verilmiş;
‘’…Şu anda devam eden çekimler var. Biz bunlara destek oluyoruz. Eğer bizden yardım isterlerse yardım da ediyoruz. Bu mekanlarda çekim yapmaları için sanatçı ve yönetmenleri buraya davet ediyoruz.”
Bunlar, bölgemiz için güzel gelişmeler.
Dizi, sinema ve klip çekimlerinin yapıldığı ilin tanıtımı ve turizmine faydasını inkar edemeyiz.
Bölge illeri arasından bu durumdan en iyi istifade edenler kuşkusuz Mardin ve Şanlıurfa.
Neden Mardin ve Şanlıurfa diyecek olursanız ?
Tabii ki malum sebeplerden.
Üzülerek ifade ediyorum geçmişte Diyarbakır’da yaşananlar ortana;
Film setinin bombalanması..
Nuri Bilge Ceylan gibi ünlü bir yönetmenin kapkaça uğraması..
Bunlar hala hafızalardaki yerini koruyor.
‘’Bazı kendini bilmezlerin işiydi, bir kente mal edilemez.’’ diyenlerimiz olacaktır.
Ama ne yaparsak yapalım, o olaylar bu kente mal oldu bir kere.
Bizler unutmak istesek de o camia unutmuyor, unutmayacaktır.
Diyarbakır ve Diyarbakır insanı bu değil. Bu olamaz.
Bir kültür ve medeniyet kentinden söz ediyoruz.
Ama ne yazık ki birileri memlekete zararını bilerek veya bilmeyerek hiç olmaması gereken bu olayları gerçekleştiriyor.
Sonuç;
Diyarbakır, bir çok alanda olduğu gibi bunda da hak ettiği payı alamıyor.
Hoşgörü kenti olan şehrimizde tarihi mekanlar fazlası ile var.
Yeniden dizayn edilen Sur içi adeta açık hava müzesi gibi.
Ama öyle görünüyor ki bu işler sadece tarihi mekanların varlığı ile olmuyor.
Yöneteniyle, halkıyla bunun gerçekten istenmesi lazım.
İstemekle de kalmayıp zemin hazırlamak lazım.
Unutmamak gerekir ki turistler gibi oyuncu da yönetmen de rahat edeceği yeri seçer.
Aradan bayağı bir zaman geçti.
Şimdilerde her şey daha farklı.
Şimdi yönetenlerin kentin imajı ve ekonomisini göz önüne alarak tanıtım adına sanat camiasına Diyarbakır’a gelmeleri için gerekli çağrıları zaman geçirmeden yapmalıdırlar.
Bu yapılırken de hem gerekli ortam hazırlanmalı, hem de bir daha eskiden yaşanmış olan sorunların yaşanmaması için halk bu konuda bilgilendirilmeli, bilinçlendirilmelidir.
Özellikle de yerel dinamikler, bıkmadan usanmadan halka dizi veya klip çekimlerinin şehrin tanıtımına, şehrin tanıtımının da herkesin yararına olduğunu anlatmalıdır.