Diyarbakır’ın küçük sanayi siteleri ve rant!

NACİ SAPAN

‘Diyarbakır gündem konusunda çok kısmetli bir kent’ diyorum ya, çok haklıyım.

Sıcak gündemsiz günümüz yok.

Vali, emeklilik, hakkın helal edilmemesi, hak ihlalleri gibi konuları tartışırken, önümüze pat diye küçük sanayi sitelerinin yol yürüyüş hikâyesi düştü. Kent merkezlerinin dışına taşınmaları için tahsis edilen araziler kıymetli, aynı zamanda rantlı, gözlerin doyumuna, ceplerin dolmasına müsait bir alan.

Ne döndü, ne oluyor, meselenin çok derinlerine inmeden tahmin etmek mümkün.

Kooperatif, inşa süreci, doğal olarak geniş bir kesimin iştahını çekiyor.

Son tartışmalardan da bunu anlıyoruz.

Vali-DESOB-DTSO, küçük sanayi site temsilcilerinin arasında alevlenen ‘Rant’ çıkışlı tartışma bir anda yerini sakinliğe terk etti. Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla, asıl sıkıntı yaratan durum; şahsilik arz eden bir kooperatif yapılanması ile MÜSİAD destekli veya ortaklı kooperatif. MÜSİAD ismini sanayi sitesi temsilcileri basın toplantısında bizzat zikrettikleri için hatırlatma yapıyorum.

Bir de devlet tarafından bedelsiz tahsis edilen araziler için mevcut yerlerini terk etmeleri istenen esnaftan ayrıca bir para tahsili yapılıp yapılmayacağı konusu önemli.

Aslında, konuyu çok net ifade eden yok, ancak, işin içinde Ali-Cengiz oyunu olduğu, rant koktuğu çok açık. Belki de küçük sanayi sitelerinin temsilcileri, ‘Bu alanlara gitmeyeceğiz, yerlerimizden taşınmayacağız’ ifadelerini bu nedenle çok net ve kesin dille anlattı.

‘Sahi, neler oluyor?’ demekten kendimizi alamıyoruz.

Gündem konusunda ne kadar kısmetli bir kent ise Diyarbakır, rant ve talan konusunda da bir o kadar kısmetsiz, soyguna, talana müsait bir kent.

Malatyalı dostlarımızın dediği gibi, ne edek?

Olan oldu, giden gitti, hiç olmazsa kalanları koruyabilsek.

O da geride kalanların onuru, şerefi, haysiyetiyle ilgili!

Ya soyguna talana, vurguna topyekûn karşı çıkacağız, ya da başımız önümüzde dolaşacağız.

Paraya teslim olan, parayla teslim alan bir toplumsal mantığa doğru çekilmenin önü kesilmeli, Diyarbakır’daki kurum ve kuruluşlar kendilerini son kez gözden geçirmelidir.

Buna belediye yönetimleri de dâhildir.

Hiç fark etmiyor, kayyımlı yâda kayyımsız yönetim biçimlerinde her zaman keyfilik oldu, olmaya devam ediyor.

Görmedim, duymadım, haberim yoktu gibi, zevahiri kurtarma refleksleri doğru değil, tutmuyor da.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.